Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu Bize Ne Anlatıyor?

Osman Hamdi Bey'in ünlü "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosu, derin sembolizm ve toplumsal eleştirilerle bezeli bir başyapıt.


bildiğiniz gibi, kaplumbağa terbiyecisi tablosunda gördüğümüz erkek figürü ressam osman hamdi bey’in kendisidir, tablodaki mekan ise bursa’daki yeşil cami’dir. osman hamdi bey çizime burada başlamış ama sonrasında çekilen fotoğraf yardımıyla kendi atölyesinde bitirmiştir. ressam yalnızca bu resimde değil, daha birçok yapıtında figür olarak kendisini kullanmış. istediği açıdan fotoğrafını çektirir sonra da resminde kullanırmış. (fotoğraftan resim yapma yaklaşımı degas’dan cezanne’a pek çok ressamın yaptığı bir şeydi.)

bu sahnede ressam, kemerli alınlığında “kalplerin şifası, sevgiliyle (hz. muhammed) buluşmaktır” yazılı olan pencerenin önünde duran kırmızı kaftan giymiş sakallı, elinde ney sırtında nakkare asılı (vurmalı bir çalgı) haliyle tam bir osmanlı dervişidir.


çoğu oryantalist ressam gibi osman hamdi bey de bu tabloyu iki kez yapmıştır ( 1906-1907 ) ve aralarında bazı farklar vardır.

tabloya neyin esin kaynağı olduğuyla ilgili iki tez var

birincisi; ressamın çok sevdiği fransız le tour du monde dergisi’nin 1869 yılında çıkan bir sayısında japon kaplumbağa terbiyecileri hakkında bir yazı ve gravür yer almaktadır. gravürde ise bir terbiyecinin elindeki davulla kaplumbağaları sıraya sokup bir masaya çıkarmaları gösterilmekteydi. ressamın bu gravür ve yazıdan etkilendiği söylenir.


diğer tez ise; osman hamdi bey istanbul arkeoloji müzeleri'nin müdürü olarak görev yaparken bir gün arka bahçeye iner ve orada müzenin demirbaşı olan kaplumbağaları sabır ve özenle eğiten terbiyeciyi görüp çok etkilenir.

kimi der ki bu tabloda ressam bir derviş sabrıyla, ağır aksak işleyen sistemi, değişime inanmayan ve direnen toplumu eğitmek rüyasındadır. ne yazık ki ressam da farkındadır ki bu toplum da aynı kaplumbağalarınki kadar kalın bir kabuğun altındaydı ve onun sesini duymayacak, tembel ve tepkisiz olmaya devam edeceklerdi.


bir başkası der ki sanay-i nefise, asar-ı atika müzesi gibi birçok kurumu kuran ve yöneten osman hamdi bey, tabloda kendini terbiyeci, kendi iş yapış biçimine uyum gösteremeyen astlarını ise yemeğe ulaşmaya çalışan kaplumbağalar olarak göstererek, eleştirmiştir.

tablonun orijinali, ressam 24 şubat 1910 tarihinde istanbul'da vefat ettikten sonra atölyesinde bulunur.