Pantolon Kelimesinin Dünyaca Popüler Olmasını Sağlayan İtalyan Soytarı
pantolonun kökeni; hristiyan bir aziz olan pantaleone'dan (pan = bütün, leon = aslan) gelir. o zamanlar romalılar da birilerini küçümsemek için aslan parçası mı diyordu? ondan mı bu reyise tam aslan demişler, bilemiyorum.
pantolon ismini meşhur eden kişi ise pantalone isimli italyan bir soytarıdır lakin bu karakterin yaratılmasına yol açan yine yukarıdaki abidir. adam şehit bir din adamı, üstüne üstlük fizikçi ve saray hekimi. öldükten sonra da venedik'in baş azizi olarak kabul edilmiş ama her nedense zaman içinde dalga geçilen bir karaktere dönüşmüş. muhtemelen aşırı putlaştırılmasının etkisi var.
neyse, bu karakter ilk kez bir tür italyan orta oyunu olan commedia dell'arte'de göze çarpmış. karakter; dar pantullar giyen, esmer, zayıf, asık suratlı ve keçi sakallı, beyle bunak bir ihtiyarmış:
bu cibiliyetsiz, gezici tiyatrolar ile birlikte fransa ve ingiltere'ye taşınmış. her zaman abidik gubidik pantolonlar giyen biri olarak fransa'da pantolon, ingiltere'de pantaloon, gurbetçi türkçesinde ise kot pantelon adı ile tanınmış. shakespeare'in ona eserlerinde yer vermesi popülaritesini iyice arttırmış. pantolon 18. yüzyılda, o zamana kadar giyilen, diz boyuna uzanan giysilerin stilize edilmiş bir biçimi olarak amerika'ya ulaşırken, ismi de kısaltılarak pants olmuş.
tabii ki her yeni ürün gibi pantolon da önce ordularda kullanılmaya başladı. özellikle tören üniformalarında vs. hala yandan şeritli pantolonlar giyer askerler. bu ürün ordularda ilk kullanılmaya başlandığında komedi karakterininki gibi dar ve malı öne çıkaran ürünlerdi. haliyle giymesi, çıkarması dertti ve koşarken askeri yavaşlatan bir tasarıma sahipti. o yüzden kenarına şöyle düğmeler eklemişler:
sonra bakmışlar; bu ne lan, kıdemli yönetici arkası duvar yumuşakçası gibi demişler. düğmeleri gizlemek için yanlara şerit çekmişler. sonrasında daha bol kesim tasarımlar üretmişler ama bakmışlar, şeritler güzel duruyor. hiç elleşmemişler.
bu arada ilk pantolonlarda fermuar yoktu. peki dar ve giyip çıkarması zor bu pantullarla nasıl işeyip sıçıyorlardı? tabii ki şu g*t penceresi teknolojisi aracılığıyla:
sıçmaya çömerken gömleği çekip, düğmeleri açıp veriyorsunuz tazyiki. bu tasarımı ilk kez fransızların kullandığını, içlerine giydikleri dize kadar gelen uzun gömleklere de g*tlerini sildiklerini daha önce anlatmıştık:
bizim nesillerin moda amaçlı olduğunu zannettiği duble paça ise endüstriyel moda üretiminin olmadığı vakitlerde ek masraf çıkmasın maksadıyla icat edilmişti. malum çocuk bu. her sene boy atıyor. dedelerimiz büyük alalım, seneye de giyer yerine böyle bir çözüm üretmişler. aile boy ortalamasına uygun uzunlukta paça boyu seçiyorlar sonra paçayı katlayıp katlayıp veledin boyuna uygun dikiyorlar. çocuğun boyu attıkça bir kat açıp tekrar dikiyorlar. sonra nedense birileri bunun hoş göründüğünü düşünerek pantolon modasına dahil etmiş. birileri derken, yine hep amerika'nın oyunları bunlar. ingiliz üst sınıfından görüp o vakitler dutluk olan köylerine taşımışlar. orada da moda olduğu için bize kadar gelmiş.