Peep Show'dan Tanıdığımız David Mitchell'ın Sıra Dışı Hayatından Satır Başları

Peep Show'un Mark Corrigan'ı olarak tanıdığımız Mitchell'ın bir hayli enteresan özelliği varmış.
Peep Show'dan Tanıdığımız David Mitchell'ın Sıra Dışı Hayatından Satır Başları

david mitchell'ın, bir londra yürüyüşünde yaşadığı flashbacklerle geçmişini anlattığı bir otobiyografisi var. buraya yazacaklarım da oradan okuduğum şeyler.


her zaman çok hırslıymış david

göz önünde olmayı hep sevmiş. her zaman tiyatro oyunlarında yer almış. bütün hayatı da bunlar üzerinde şekillenmiş zaten. ortaokulun en başarılı öğrencisiyken lisede bu durum değişmiş. kendini akademik başarı dışında öne çıkarabilmek için lisede münazaralara katılmaya başlamış. taktiği insanları olabildiğince güldürüp kendi takımına oy verdirtmekmiş. işe de yaramış. böylece tvdeki rant alışkanlığının nerden geldiğini de anlamış oluyoruz.

cambridge'e (tarih bölümü) girene kadar çalışkan, örnek bir öğrenciyken; (oxford'a giremedikten) cambridge'e girdikten sonra akademik başarıyı tamamen boşvermiş. ilk işi tiyatro kulüplerine katılmak olmuş. ilk birkaç haftadan sonra da ne derslere girmiş, ne haftalık makalelerini yazmış. bütün zamanını tiyatro oyunları yazıp oynamaya ve içmeye ayırmış. ilk kez kendi yazdığı bir skeçle kahkaha aldıktan sonraki hisleri: "it was my laugh – i’d thought of the joke, i’d written it down, i’d learned it and i’d delivered it. this is just the best thing in the world, i thought. i want to do this again."

kendine yeni hedefini de footlights'ın lideri olarak koymuş. sonuç: 1996 footlights başkanı.

Footlights: Cambridge University Footlights Dramatic Club.

peki footlights'daki david'in başkan yardımcısı da kimmiş dersiniz? matthew holness yani garth marenghi. david ve matt'in birlikte footlights'ın sponsorsuz, parasız kalması kriziyle uğraşmaları bile gerekmiş o yıl. yıllar sonra mitchell ve webb'in daha sektörde tutunmaya çalıştıkları zamanlarda matt ve richard ayoade birlikte yazdıkları marenghi ile perrier ödülünü almışlar. david arkadaşı için sevinmeye çalışmış, başka birinin ödülü almasındansa, bir arkadaşın alması daha iyidir demiş ama sektöre aynı zamanda atıldığı kişinin böyle bir başarı elde etmesini kıskanmadan da edememiş. "as gore vidal apparently said: 'whenever a friend succeeds, a little something in me dies.' i didn't want to be like that and i worked hard to conceal it, but i couldn't help feeling horribly envious."

mezun olduktan sonra bir süre footlights'dan 4 arkadaş okullarda tiyatro gösterileri yapmaya başlamışlar para kazanmak için. bu gösterilerden birinde david olivia colman'ı altına işetmiş gülmekten.


robert webb'le de ikili olarak oyunlarını footlights'da yazmaya başlamışlar

ikili olarak çekindikleri ilk fotoğraf benim favorimdir:


o zamandan beri birlikteler. kardeş gibi olmalarına rağmen 2006 yılındaki turnelerinde birbirlerinden bıkmışlar. iş yükü ve stresi yüzünden robert'ı sadece arkadaş olarak görememeye başlamış david. gerekmedikçe aynı odada bulunmuyorlarmış. bunun nedenini şuna bağlıyor: o yıl artık işlerin yoluna girmeye başladığı ve yeterli paraları olduğu için uzun yıllar boyunca çalışırken onları birbirine bağlayan çaresizlik ve fakirlik ortadan kalkmış. david o zaman tartışsaydık aramız açılabilirdi, diyor. sahnede ikisi de daha çok görünmek için yarışıyorlarmış adeta. sahnenin arkasına doğru yürüyorlarmış ki kendilerinin yüzü daha çok görünsün konuşurken. iki karakterin konuşurken birbirine bakması gerekeceği için arkada duranın yüzü, sahnenin önünde olanın da kafasının arkası seyirciye dönük olacak. david o zamanlar robert'ın kendisinden nefret ettiğine eminmiş. 2007'de robert düğününde ona sağdıçlık görevi verince öyle düşündüğü için kendinden çok utanmış, bir daha da öyle davranmamış.

bunlardan sonra 2010'dan şu kısacık tatlı mitchell & webb anını koyayım da ağzımızın tadı yerine gelsin. bu videodaki programda katılımcılar birkaç günlüğüne bir eve hapsediliyor. internetten, haberlerden uzak tutuluyor. sonra bu kişiler stüdyoya geliyor. stüdyoda sunucunun (david'in) okuduğu haberlerin onlar izoleyken gerçekten olup olmadığını tahmin etmeye çalışıyorlar: mitchell scares webb!

ayrıca bu panel showun bütün bölümleri izlenesidir, hatta ilk bölümde victoria da var:


david bu çocuk gibi sürtüşme zamanlarında sürekli robert'la bir ikili olarak görülmesinin onun kendi bireyselliğini zedelediğini düşünüyormuş. panel show'lara katılmaya başlaması bu hissini azaltmış. sonrasında iş gazetelere yazması, youtube kanalı açmasıyla vs devam etmiş:


panellerde çalışmayı çok seviyor. özellikle çocukluğundan beri zevkle izlediği have i got news for you'ya ilk katıldığında heyecanlıymış. tv'de insanların önünde sohbet etmenin çoğu insanda neden olacağı korku ve stres hemen geçmiş, rahatmış ve çok eğlenmiş.

david araba kullanmayı bilmiyor. iki kere denemiş öğrenmeyi, becerememiş.

96'dan beri hiç ağlamamış.

agnostik.

hiç evcil hayvanı olmamış.

coğrafyadan, futboldan, müzikten ve danstan nefret ediyor. kendi gibi müzik/dans sevmeyen black mirror'ın baş yazarı charlie brooker ile birlikte 'oturmaya mı geldik kalkın ayol' baskısına verdikleri tepki çok güzeldir:


david görünüşünün herhangi bir şekilde dikkat çekmesini hiç sevmiyor

o yüzden amacı hiçbir şekilde dikkat çekmemek. "but then again, not so unnotewhorthy as to be in itself notewhorty." saçının şekli de bu yüzden. çocukken bir kere böyle kesilmiş. o da bir daha değiştirmemiş ki kimse "aaa saçını değiştirmişsin, güzel olmuş." falan demesin. bu taktik zaman içinde geri tepmiş tabi haliyle.

david'in hiç ciddi bir ilişkisi olmamış

tv personasına da uygun bir şekilde bol bol platonik aşık olmuş. tüm hayatı işinde bir yerlere gelmeye duyduğu hırsla yönetiliyormuş. mutsuzmuş. sonra bir partide victoria coren ile tanışmışlar. "belki de ona hemen orada evlenme teklifi etmeliydim" diyor david. otobiyografinin son ve (şaşırtıcı olarak) en güzel bölümünü (ki bu kısmı kesip youtube'a da koymuşlar haklı olarak) david buna ayırmış.

televizyonda sürekli mantıklı, alaycı, sinirli, analitik gördüğümüz bu komedyenin aslında ne kadar duygusal olduğunu görmek çok ilginç. victoria için 2 yıl beklemiş. partiden sonraki bir kaç randevudan sonra ayrılmışlar. victoria başka biriyle birlikte olmuş. david unutamamış, kendini içkiye vermiş. evinden bile taşınmak istememiş çünkü yeni bir hayata victoria'yla başlamak ev seçmek gibi önemli şeyleri onunla yapmak istiyormuş. kitabın sonunda evlenme kararı almış ev arıyorlar, şimdi çocukları var.

bu arada söylemeden geçemeyeceğim, kitabın bir bölümünde david the lord of the rings'e (i don’t know why there are adults who treat its tedious daftness with such awed solemnity. ... pressing the button to make an electric garage door go up, is infinitely more fun than the endless moaning of a jewellery-obsessed, hairy-footed midget) bir bölümünde köpeklere (dangerously delusional -cat person-) laf atıyor. buralarda biraz içten öldüm açıkçası. neyse. canın sağ olsun david...

victoria yengeye selamlar.