Reddedilmesi ABD'yi Irak'ta Oldukça Zora Sokan 1 Mart Tezkeresi
kamuoyunda 1 mart tezkeresi olarak bilinen, tam adı "türk silahlı kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin türkiye'de bulunması için hükümet'e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi" olan tezkereden bahsedelim bugün.
tbmm'den; gereği, kapsamı, sınırı ve zamanı anayasanın 117'inci maddesine göre millî güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından yüce meclise karşı sorumlu bulunan hükümet tarafından belirlenecek şekilde türk silahlı kuvvetleri'nin kuzey ırak'a gönderilmesine; etkili bir caydırıcılığın sürdürülmesi amacıyla kuzey ırak'ta bulunacak bu kuvvetlerin gerektiğinde belirlenecek esaslar dairesinde kullanılmasına ve muhtemel bir askeri harekat çerçevesinde yabancı silahlı kuvvetlere mensup hava unsurlarının türk hava sahasını türk makamları tarafından belirlenecek esaslara ve kurallara göre kullanmaları için gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılmasına, anayasanın 92'inci maddesi uyarınca 6 ay süreyle izin verilmesi istendi. tezkerede, en fazla 62 bin yabancı askeri personelin 6 ay süreyle türkiye'de bulunması öngörülüyordu. yabancı kuvvetlerin hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacaktı.
1 mart 2003 günü tbmm, tarihinin en önemli günlerinden biri yaşıyordu. yüz binlerce kişi tezkerenin reddi için ankara'da protesto eyleminde bulunuyordu. o günlerdeki kamuoyu yoklamalarına göre % 90'a varan bir karşıtlık söz konusu idi.
oylamadan önce abd, savaşın türkiye ekonomisini tahrip edebileceği korkularını telafi etmek için 6 milyar dolarlık ekonomik yardım teklif etti. abd o kadar emindi ki, yaklaşık iki düzine gemisi, iskenderun limanı'nın açıklarında bekliyordu. abd yetkilileri, türkiye'nin ırak ile olan bir savaşta kuzey cephesi için çıkış noktası olacağından şüphe duymadıkları söylemişlerdi.
meclis'te ise akp'nin 361, chp'nin 178 milletvekili vardı. 539 vekilden 533'ü oylamaya katıldı. sonuç: 264 kabul, 250 ret oyu çıktı. oylamada 267 salt çoğunluk arandığı için tezkere reddedilmiş oldu. sadece 3 oy fark ile...
oylamada chp topyekün hayır demişti. hatta önder sav, yaptığı konuşmada tezkereye karşı çıktı ve amerikan gemileri için düşman gemileri ifadesini kullandı. abdullah gül'ün danışmanlığını yapan ahmet sever, akp içindeki durumu şöyle anlatıyordu: "özellikle, beşir atalay, mehmet aydın, ertuğrul yalçınbayır, bülent arınç, zeki ergezen, azmi ateş ve kemalettin göktaş gibi önemli isimler tezkereye karşıydı ve parti içinde açıkça bunun kulisini yapıyordu. recep tayyip erdoğan ise tezkerenin mutlaka meclisten geçmesi gerektiğini vurguluyordu." cüneyt zapsu, ömer çelik ve egemen bağış tezkerenin kabulü için çırpınıyorlardı. özellikle zapsu abd savunma bakan yardımcısı paul wolfowitz ile telefonda sürekli temas halindeydi. daha sonra eski bakanlardan hüseyin çelik, 1 mart tezkeresi öncesinde kendisiyle birlikte dönemin başbakan yardımcısı ertuğrul yalçınbayır ve devlet bakanı mehmet aydın'ın ret oyu vereceğini açıkladığını belirtmişti.
sonuç, abd açısından tam bir fiyasko idi. türk hava sahasını, liman ve topraklarını kullanamayan abd, ırak işgali sırasında büyük bir başarısızlığa uğramış ve ağır bir ekonomik ve sosyal fatura ödemek zorunda kalmıştır. dönemin abd başkanı george w. bush, 1 mart tezkeresinin tbmm'de reddedilmesine kadar uzanan süreci ve o dönemde yaşananlara ilişkin düşüncelerini yıllar sonra yazdığı "decision points" adlı kitabında şöyle anlatacaktı: "türklere, topraklarını kullanmamıza izin vermesi için aylardır baskı yapıyorduk, böylece 4'üncü piyade tümeni'nden 15 bin askeri kuzeyden ırak'a sokabilecektik. ekonomik ve askeri yardımda bulunma, türkiye'ye uluslararası para fonu'nun kilit programlarına erişim sağlaması için yardım etme ve türkiye'nin ab'ye katılımına güçlü desteğimizi sürdürme sözü vermiştik. bir noktada, izni alacağız gibi görünüyordu. abdullah gül'ün kabinesi, talebimizi onaylamıştı. ancak tbmm 1 mart'ta tezkereye ilişkin nihai oylamayı yaptığında, tezkere az farkla kabul edilmedi. hayal kırıklığına ve hüsrana uğramıştım. şimdiye kadar yaptığımız en önemli taleplerimizden birinde, nato müttefikimiz türkiye, amerika'yı yarı yolda bırakmıştı." dönemin abd savunma bakanı donald rumsfeld de olayı "siyasi bir utanç" olarak nitelendiriyordu.
tezkerenin reddi sonrasında yapılan röportajda gül, türkiye'nin demokratik sisteminin kesin bir biçimde konuştuğunu söyledi. gül, ''türkiye bölgedeki tek demokratik ülke" dedi. ''karar açık. demokrasinin gerektirdiği şey olduğu için bu karara saygı duymalıyız." dedi. abd elçiliği ise, amerikan’ın türkiye ile bağlarının bu oylama ile tehdit edilmeyeceğini söyledi. elçilik sözcüsü, “buna demokratik bir sonuç olarak saygı duyuyoruz, bununla yaşayacağız” dedi." müttefik olarak birlikte çalıştık ve müttefik olarak birlikte çalışmaya devam edeceğiz." demiştir.
türkiye bu kararı ile özellikle müslüman coğrafyada çok olumlu karşılık almıştır. bu olaydan sonra türkiye; parlamenter, demokratik, laik, müslüman, modern anlayışı ve bağımsız karar alabilme iradesiyle islam dünyasında model bir ülke konumuna gelmişti.