Romalılar Neden Sezar'dan Sonra Cumhuriyet Sistemine Geri Dönmedi?
1. Olay ne?
mark antony'nin (marcus antonius) müttefiki ve sevgilisi kleopatra ile birlikte mö 31'de aktium savaşı'nda son yenilgisi ve senato'nun mö 27'de augustus olarak octavian'a olağanüstü yetkiler vermesi sonrası roma imparatorluğu tek adam tarafından yönetildi. cumhuriyet olabilmesi için tek adamın elinden gücünü alabilecek birileri olması lazımdı. böyle birileri hiç olmadı.
Octavian (Augustus): Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru. Genç Octavius, büyük dayısı Jül Sezar tarafından evlat edinilmiş ve Sezar'ın MÖ 44 yılında öldürülmesinin ardından onun varisi olmuştur. Hüküm sürdüğü yıllar ise MÖ 27 - MS 14 arası.
2. Bazı tahminler
roma'da cumhuriyet kısmen sezar'ın eylemleriyle, fiili olarak da augustus zamanında son buldu. burada ilginç olan senatörlerin sezar'a ilk önce diktatör (önce altı ay sonra ömür boyu) yetkileri vermesi daha sonra da bir suikast sonucu öldürmeleri. yine ilginç olan cumhuriyeti kurtarmak için sezar'ı öldürmeleri, ama bırakın cumhuriyeti kurtarmayı, bu eylem cumhuriyet'in yıkılışını daha da hızlandırdı. sonrası malum, augustus senatonun gücünü kırıyor ve bir imparatorluk inşa ediyor. peki tekrardan cumhuriyet kurulamaz mıydı?
a. "kandan korkmuş olabilirler"
augustus'tan başlayarak son imparatora kadar hiç bir imparatorun cumhuriyeti tekrardan geri getirmek istediğini sanmıyorum. hiçbirinin öyle bir misyonu yoktu. eğer cumhuriyetçiler ayaklanma çıkarsalardı, öleceklerini biliyorlardı. çünkü böyle bir eylem muhtemelen kanla bastırılacaktı. iç savaş çıkması olasıydı. yani senato imparatorluk karşısında zayıftı.
b. "en iyi sistem imparatorluk!"
nihayetinde roma geniş sınırlara sahip bir devlet/imparatorluktu. belki de romalılar, geniş sınırlara sahip bir teşkilatın imparatorluk ile yönetilmesini daha uygun bulmuş olabilirler.
bir çok imparatorun askerler tarafından indirildiğini biliyoruz. yani, günümüz jargonuyla darbe ile. peki askerler bir imparator'u devirdiğinde cumhuriyet'i ilan edemezler miydi? bu onların yararına mı olurdu yoksa zararına mı? bu her iki soruya da kötümser bir cevap vereceğim. roma'da askerler her zaman siyasi düzene saygı duymuşlardı ve sadık kalmışlardı.
peki, imparatorluk içerisinde bazen iki kişinin aynı anda imparatorluğu yönettiği dönemler de olmuştu. bu, cumhuriyet dönemi ile karşılaştırınca bir benzerlik gösteriyor. cumhuriyet döneminde de iki konsil cumhuriyeti yönetiyordu. tabi tek bir farkla: cumhuriyet döneminde senato daha güçlüydü.
gerçekten de senato imparatorluğu bir cumhuriyet olarak mı görüyordu? sanmıyorum. ben yine de iki durum üzerinde duruyorum:
- senatörler imparatorluk içinde karışıklık çıkmasından ve tabii ki de öldürülmelerinden korkmuş olabilirler.
- o dönem imparatorluk rejiminin daha iyi olduğunu düşünmüş olabilirler.
ekleme: evet, senato krallık döneminde bir darbe/devrim yaparak cumhuriyet yönetimi kurdu ancak roma'nın krallık dönemiyle imparatorluk dönemi arasında dağlar kadar fark var. krallık döneminde askerler profesyonel bile değildi ve yönetimde etkileri yoktu bile. yine hatırlatmak isterim ki senato o zamanlar daha güçlüydü. ayrıca augustus cumhuriyet yanlılarını savaşta mağlup etti, bu cumhuriyet savunucuları için bir yıkımdı. augustus tarafından acı bir şekilde mağlup olmakla tecrübe edilen cumhuriyetçiler için bu yenilgi, belki de kulaklarında küpe olmuş olabilir.
3. Final yorumu
çünkü, çok dilli, çok kültürlü, çok etnisiteli, dinsel olarak çeşitli ve bölünmüş bir mega devlet, ancak giderek artan, istilacı bir bürokrasiye hükmeden, emperyal bir despotizm ile yönetilebilir.
ayrıca bir avuç romalı aristokrat dışında hiç kimse, roma'nın en zengin 1.800 ailesinin, senatoya dönmesini istemiyordu. anakronistik olarak "cumhuriyet" diye tanımladığımız şey, bir mafya devletiydi ve senato onların akıl hocalarından oluşuyordu. bu akıl hocaları, bu mafya düzeninin başındaki kişilerin refahını sağlamak için, halka maliyeti ne olursa olsun, gereken her şeyi gerçekleştirmek için yarış içerisindeydi.
augustus reformları başladıktan sonra, kimse principatus'u ortadan kaldırmak istemedi. gelenekselciler ve bizim anakronik bir şekilde "cumhuriyetçiler" olarak adlandırdığımız kişiler, principatus'u korumak, ancak, hükümdarın hanedan usulü aile içinde ya da ordu tarafından belirlenmesi yerine senato tarafından seçilmesini istediler.
son olarak, principatus ve dominatus döneminde, romalıların, roma'yı bir cumhuriyet olarak görmekten vazgeçmediklerini de aklımızda bulundurmamız gerekir. aynı şekilde, anakronik olarak cumhuriyet dediğimiz dönemdeki romalılar da, roma'nın bir imparatorluk olmadığını düşünmediler. lucius tarquinius superbus sonrası tüm tarihinde roma, hem cumhuriyet hem de imparatorluktu.
kaynak: r. graid dunbar/quora