Rusya'nın Zaporijya Santrali'ne Yaptığı Saldırı, Uluslararası Piyasaları Nasıl Etkileyebilir?

Geçtiğimiz günlerde Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Ukrayna'daki Zaporijya Nükleer Santrali'nde çıkan yangın korkutmuştu. İki taraf da bunun için karşı kuvvetleri suçladı. Peki bunu Rusya'nın bir blöfü olarak kabul edersek, devamındaki etkilerini nasıl tahmin edebiliriz? Artçıları neler olur?
Rusya'nın Zaporijya Santrali'ne Yaptığı Saldırı, Uluslararası Piyasaları Nasıl Etkileyebilir?

26 aralık 1986'da pripyat'daki chernobyl atom santralinin, asıl adıyla vladimir lenin nuclear power plant, sovyet rusya'sının akıl almaz adamsende'ciliği ve liyakatsızlığı yüzünden patlamıştı. civardaki toprak geri döndürülemez şekilde zehirlendi ve hatta türkiye de bu patlama sonucu çok büyük acılar yaşadı. benzer aymazlık, dönemin bakanları tarafından "biraz radyasyon sağlığa faydalıdır" gibi söylemleriyle, canlı yayınlarda çay içildi. bugün de zaporizhzhia nuclear power station'ın, dünyanın en büyük 10 atom santralinden biri olduğu söyleniyor, benzer tehdit ile karşı karşıya. bu konuda putin'e güvenmek imkansız. özellikle putin demek gerekiyor, çünkü bu kuduruk hayvan, rus ordusunun özgür karar vermesini engelliyor. rus ordusunun durduk yere bir atom santraline zarar vereceğini, kasıtlı şekilde patlatacağını düşünemiyorum fakat konu putin olunca her şey mümkün.

rusya tarafından donetsk ve luhansk bölgelerini ukrayna'dan bağımsız, özgür ülkeler olarak tanınması ardından genel olarak kamuoyunda abd ve avrupa'nın yanı batı'nın, ve nato'nun konu üzerinde çok pasif kaldığı düşüncesi hasıl olmuştu. bunun üzerine bir gün sonra, batı'dan inanılmaz yaptırımlar gelmeye başladı. bunların fitilini ateşleyen de ingiltere oldu. atlantik'in öteki tarafındanda birkaç saat sonra çok benzer yaptırım kararları gelmişti. daha sonra bu yaptırımlar avrupa'nın aksiyonlarıyla devam etti. bir noktadan sonra ise iş dostoyevski'yi müfredattan çıkarmaya, rus öğrencileri üniversitelerden kovmaya kadar vardı. avrupa'nın ikiyüzlü siyaseti ve hiçbir zaman yakayı kurtaramadığı -belki de hiçbir zaman kurtulmak için çabalamadığı- ırkçılığı yüzünü gösterdi. savaş başladığında avrupa'dan "sarışın, mavi gözlü insanlar ölüyor" söylemleri yükseldi. bir delirmişlik hali yükselmeye başladı ve akla gelmeyecek saçmalıklar avrupa siyaseti tarafından tedavüle alındı.

Görsel: AFP

putin'in şeytanlaştırılacağı aşikar olmasına karşın, zaten putin'in telaffuz ettiği üzere, dışlanan rusya ve rus halkının, bu yaptırımlarla daha da dışlanıyor olmasına sebep oldu. bu da tabii ki putin'in söylemlerini doğrular bir siyasi ortam yaratmış oldu. her ne kadar aldığı karar hem askeri stratejik olarak hem de siyasi olarak yanlış olsa da onulmaz putin savunucuları tarafından desteklerini sürdürebilecekleri bir bahane oluşmuş oldu yaptırımların bu akıldan uzak şekilde tedavüle alınanları yüzünden. yani dostoyevski'nin yasaklanması veya rus öğrencilerin üniversitelerden atılması, rus ve avrupa arasındaki olduğu iddia edilen rupture, derin yarığı, açıklığı, eğer yoktuysa oluşturur, vardıysa da daha da derinleştirir ve sonuç olarak putin'in aksiyonlarını, şeytancıl aksiyonlarını, delirmiş bir insan aksiyonlarına olarak dönüştürülebilirliğini mümkün kılar. yani şunu demek istiyorum, putin'in bu aksiyonlarının daha önceden rasyonel zeminde, köktenci savunular dışında, hiçbir akılcı türden açıklaması mümkün değilken, avrupa'nın bu tür gülünç ve yersiz yaptırımları sayesinde, gerek olunduğunda kategori değişikliğine olanak tanımış oluyor. sonuçta putin "bakın haksız mıyım?" dediği zaman, bu dostoyesvki yasağı gibi saçmalıklar ardından, dünyada kendisine kitle toplayabilir hale geliyor. ki bunun had safhasını, daha bu dostoyevski yasaklanması olayları olmadan önce dahi ülkemizdeki putin savunucularının söylemleriyle görebiliyorduk.

batı, putin'in daima bahsi yükselten bir karakter olduğunu çok iyi bildiği için putin'in bir seviye ileri gitmesi için ne gerekliyse onu yapıyor

burada elde veri olmadan konuşmak çok riskli, çünkü mesnetsiz tahmine dönüyor iş. fakat bu atom santralinin askeri ateş altına alınması ve santralde yangın çıkması, bu yangına müdahelenin engellenmesi veya gecikmesi ciddi sorunlara yol açabilir. burada asıl sorun da topraktır. toprak radyoaktivite ile zehirlendiği zaman insan için artık kullanılmaz hale geliyor. orada radyoaktivite direnci yüksek bitkiler kendi hayatlarına devam edebiliyor fakat o yüksek radyoaktivite insan için ölümcül oluyor. bugün ukrayna'nın da dünya'nın tahıl ambarı olduğunu artık hepimiz öğrendik. toprak zehirlenmesi sonucu buğday üretiminin kalıcı olarak düşmesi, anlık olarak gıda emtiası fiyatlarında dalgalanmaya değil, bir daha düşmemek üzere çok ciddi bir artışa sebep olabilir. bu da baştan ayağı bütün her şeyin tekrardan ciddi bir fiyat enflasyonuna maruz kalmasına sebep olabilir. buradaki savaş artık sadece bölge insanını etkileyen sıcak bir savaş olmaktan çıkmıştır. buadaki savaş bütün dünyayı ilgilendiren, küresel problemlere kapı aralayan bir savaşa dönüşmek üzere.


"buğday fiyatı artarsa, olsun olsun ekmek fiyatı 2-3 katına çıkar e ne olur ki?"
diye düşünenler olabilir

bu böyle olmuyor ne yazık ki. örnek olarak vermek gerekirse, hayvan yemi için kullanılan bir mısır turu var, bu mısır ile yem hazırlanıp, kümes hayvanları ve sığırların yemleri üretiliyor. bugün buğday fiyatları eğer iki katına çıkarsa bu mısır üreticilerinden bazıları buğday üretimine geçebilir. (refbu da et ve tavuk fiyatlarının daha da artmasına sebep olabilir. zaten bugün dünya'da kırmızı et üretiminin yavaş yavaş azaltılması planlanan bir durum. buna uygun bir senaryo ortaya çıkıyor. diğer bir taraftan da çin'in en büyük tarım emtiası ithal eden ülke olduğunu unutmamak gerekiyor. çin beslenmek için ithalat yapmak zorunda. ref 2, ref 3.

çin'in en çok ithal ettiği gıdalarda et ve buğday üst sıralarda yer alıyor. yukarıdaki senaryoda olduğu gibi çift taraflı vuran bu olay, buğday fiyatlarının artıp, mısır üreticilerinin buğday üretmeye başlaması, buğdayın fiyatının ancak daha da yükselmesini engelleyecektir. buna mukabil mısır üretiminde de bir düşüş olacak ve mısır fiyatlarında da bir artış söz konusu olacaktır. bu da et fiyatlarını yükseltecektir, emtia piyasalarında cattle olarak geçen bir ürün. kısacası bütün tarım ve yeme içme emtialarında bir artışın tetiklenecek bir dönem başlayacaktır. bu da zaten enflasyon ile kavrulan dünyayı daha da sıkıştıracaktır. bu noktadan sonrası komplo teorisyenlerinin işi, çip takacaklarcılar buradan sonrasını alıp istedikleri yere götürebilirler.

Emtia: Ekonomide ticari faaliyetlerin konusu olan maden, tarım ürünleri veya enerji kaynakları, hayvancılık ürünleri vb. malların bütününe verilen isim.


şimdi rusya bu nükleer santral olayı ile bir kart daha oynadı

bunun hemen ardından abd'nin iran nükleer anlaşmasını nihayetlendireceğini düşünmek yersiz olmaz. rusya petrolünün dünya sirkülasyonundan çekilip bunun başka bir tedarikçiyle ikamesinin sağlanması gerekiyordu ve tam da bu noktada iran petrolü devreye giriyor. bu şekilde artan petrol fiyatları da bir nebze düşüşe geçecek ve rusya'nın petrol satışı yaptığı pazarların azalması bir yana satabildiği petrolün de fiyatının daha da düşük hale gelmesi ile rus ekonomisi daha da kıstırılacaktır.

açıkçası ukrayna-rusya savaşı resmen finansal piyasalara ayar çekme alanı haline geldi diyebiliriz. çin'in 2022 için kendi içine dönük üretim yapacağı politikasından sonra, dünya'da zaten pandemiler sonrası artan çelik fiyatları biraz daha artmıştı. bunun üzerine bir de bu atom santralı ile aynı bölgede bulunan büyük bir çelik fabrikası da risk içine girmiş oluyor. bu çelik fabrikası, konu ile ilgilenenlerin bileceği hrç yani hot rolled coil denen mamül bütün çelik piyasasının fiyatını belirler. bu fabrikanın da belli bir süre çalışamaz olması, bugün türkiye için büyük avantaj oluşturmaktadır fakat pahalı çelik, ekonomilerin büyümesini engelleyen de bir faktördür, çelik çok pahalı olursa bazı yatırımlar yavaşlatılabilir ya da bir süre bekletilebilir, eğer ileride fiyat düşüşleri öngörülüyorsa. eğer fiyat düşüşü öngörülmüyorsa da bir hesap yapılır ya hızlıca proje bitirilir ya da tamamen durdurulur. bu ekonomileri çok daha dengesizleştirir. yani bir anda hızlanıp sonra aniden yavaşlayan bir otomobilin içindeymiş gibi bir hareket olarak düşünülebilir bu durum.

Savaş haritası.

eğer kabaca, dünyada buğday ve çelik fiyatları yükselirse, a'dan z'ye her şeyin fiyatı yükselecektir

çünkü çeliğin kullanılmadığı ve buğdayın da tüketilmediği yer yok. bu ikisini üretmek için de sırasıyla kömür ve petrole ihtiyaç var. kömürün fiyatı da petrol ile belirleniyor. petrol fiyatları arttıkça ekonomiler yavaşlamaya başlar. rus petrolünün çevrimden çıkarılması ile petrol fiyatları 119 dolara çıkmıştı geçtiğimiz gün ve iran nükleer anlaşmasının hatırlanması ile de 116 dolara geriledi. bu düşüş çok cüzi bir düşüş tabii ki. eğer burada da bir düşüş gerçekleşmezse, bir tür da petrol fiyatının artışı yüzünden, özellikle tarım ürünlerinde fiyat artışları olacaktır. çünkü tarım dizel makinalar ile yapılıyor. traktör, biçerdöver vs bunların hepsi dizel makinalar. elektrikli ile çalışanları da vardır illaki fakat şu an dominant olan dizel motorlar hala. kömür fiyatları da çelik fiyatlarını etkiliyor benzer şekilde.

görüldüğü üzere, bu zaporijya nükleer santraline yapılan saldırı ile gerçekte bir patlama olmasa bile o aslında atılmamış atom bombası finans piyasalarına çoktan atıldı bile, yayılan radyasyonu ilerleyen günlerde, enflasyon olarak göreceğiz. bugün ukrayna'da olanları biraz da finansal perspektiften baktığınızda dönen tiyatral tantanayı da görmek mümkün oluyor. bu demek değil ki bu savaşın hiç gerçek tarafları yok var, fakat uzadıkça bu iş finansal manipülasyon mecrasına dönüşmekte. avrupa'nın saçma aksiyonlarının da uzun vadede ciddi sosyolojik etkilerinin olacağı aşikar fakat bu başka bir oturumun konusu.