Saksafon Çalmayı Düşünenlere Bu Yollardan Geçmiş Birinden Tavsiyeler

Saksafon çalacaklara tavsiyeler nelerdir? Bir süredir saksafon çalışan bir Sözlük yazarından, bu yola girmeyi düşünenlere rehber olabilecek bir ön hazırlık yazısı.
Saksafon Çalmayı Düşünenlere Bu Yollardan Geçmiş Birinden Tavsiyeler
iStock

bu enstrümanla geçen 6 aylık tecrübemi yeni başlamak isteyenlere bir fikir vermesi açısından bu başlıkta yazmak istiyorum.

ilk olarak müzik ile olan ilişkimi anlatarak başlamalıyım. ilkokul yıllarımda elime aldığım blok flüt haricinde hiçbir enstrüman çalma girişimim olmadı. her zaman bir enstrümana başlamak için çok geç olduğunu, erken yaşta başlanmadıktan sonra zaman kaybı olduğunu düşünmüştüm. şimdi kendime bu nedenle çok kızıyorum. yaşınız 70 bile olsa hiçbir şeye başlamak için çok geç değil. evet belki hiçbir zaman potansiyelinizin son noktasınıza ulaşamayacaksınız. bu bir gerçek. ancak bunun ne önemi var ki? önemli olan yaptığınız şeyden keyif almak değil mi? bu nedenle benim gibi bir enstrüman çalmak içinizde hep bir ukde olarak kaldıysa, yaşınız kaç olursa olsun hiç düşünmeden başlayın. böyle konuşunca sanki 50 yaşındaymışım gibi gözükmüş olabilir ancak 28 yaşında biri olarak bu hobimden vazgeçmezsem 50 yaşımda 22 yıldır saksafon çalan biri olacağım :)

neyse konuyu fazla dağıtmadan devam edelim. ilk olarak temel seviyede nota bilgisi gerektirdiğini söylemeliyim. tahmin edebileceğiniz gibi başladığımda notanın n'sini bilmiyordum. ancak haftada 1-2 saat zaman ayırarak kolaylıkla ihtiyacınızı karşılayacak seviyede nota öğrenebiliyorsunuz. zaten bu süreç saksafon eğitim süreciyle bir arada devam ediyor. bu nedenle "önce nota öğrenip gelin" gibi bir durum söz konusu değil.

ikinci olarak öğrenme süreci bazı yönlerden beklentinizden kolay bazı yönlerden ise beklentinizden zor olabilir. bu nedenle bu süreci kolay veya zor diye tanımlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. ancak yerinizde saymamak, gözle görülür bir gelişme kaydetmek için minimum haftada 3-4 gün, günde yaklaşık 1 saat zaman ayırmanız gerekecektir. bu şekilde çalışmaya devam ettiğiniz sürece dünyanın en yeteneksiz insanı da olsanız bir şeyler çıkarmaya başlarsınız.


saksafon gibi üflemeli çalgıları diğerlerinden ayıran en önemli fark bu aletlerin tonunu sizin ayarlıyor olmanız diye düşünüyorum. örnek vermek gerekirse piyanoda herhangi bir tuşa fazıl say'ın basmasıyla benim basmam arasında duyacağınız ses bakımından hiçbir fark olmayacaktır. ancak charlie parker'ın saksafonda vereceği basit bir ses ile benim vereceğim arasında dağlar kadar fark olacaktır. bu nedenle ilk başta çıkardığınız sesler size ve çevrenizdekilere çok çirkin gelecektir. yani elleriniz ne kadar iyi çalışırsa çalışsın esas iş dudaklarınızda bitmekte. kendi açımdan konuşmam gerekirse çıkardığım tondan daha yeni yeni keyif almaya başladım. bunun da en büyük nedeni son zamanlarda tuner ile çalışmam oldu. tuner size doğru notayı çalıp çalmadığınızı gösteren bir alet. bu nedenle kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

saksafonda yaşayacağınız bir diğer problem ise çok tiz ve çok pes notaları ilk etapta çıkaramayacak olmanız. ancak moral bozmayıp çalışmalarınıza devam ederseniz zamanla çıkmaya başladığına şahit olacaksınız.

şimdi de öğrenme sürecindeki en büyük probleme gelelim; yani çalışacak "alan" problemi. saksafon tahmin ettiğinizden çok daha fazla ses çıkarıyor ve sesini kısmanıza yarayacak ekipmanlar hem yetersiz hem de yeni başlayanların eğitimine zarar verebileceği için önerilmiyor. bu nedenle can sıkıcı komşularınız varsa sizin için evde çalışmak ciddi bir problem haline gelebilir. bunun için arabada veya gardrop içinde çalışmak gibi enteresan yöntemler geliştirebilirsiniz. ya da en güzeli, ilk başlarda eğitim aldığınız yerde çalışabilirsiniz. bir süre sonra hem katlanılabilir sesler çıkardığınızdan hem de daha kısık seslerde çalabilmeyi öğrendiğinizden evde çalışmak da mümkün oluyor.

özet olarak öğrenme süreci diğer enstrümanlara nazaran daha meşakkatli olsa da benim için bu süreç çok keyifli geçti. umarım birkaçınızı gaza getirebilmişimdir.