Şempanzeyle İnsan Arasındaki Önemli Bir Ara Tür: Australopithecus Afarensis

Australopithecus afarensis, 1974 yılında Etiyopya'da keşfedilen bir insansı tür. İnsan türü olarak sınıflandırılamıyor çünkü kendisi ara tür diye tabir edilen cinsten. Lucy adlı fenomen bir fosili de olan Australopithecus afarensis'lere dair bilinmesi gerekenler.
Şempanzeyle İnsan Arasındaki Önemli Bir Ara Tür: Australopithecus Afarensis

australopithecus ffarensis, 3.9 milyon yıl önceye tarihlenen bir insansı tür. australopithecina üyelerinden biri olan ve ismi afar çölü'nden gelen australopithecus afarensis, 1973 yılında etiyopya'da bulunmuştur. 


kendisini değerli ve popüler kılan yanı, diğer australopithecus'ların aksine, bulunan fosilinin neredeyse eksiksiz olmasıdır. daha net konuşursak %40'ı kadar günümüze ulaşmıştır. "lucy" diye anılır bu fosil, pelvis yapısından kadın olduğu bellidir. ismi, the beatles'in "lucy in the sky with diamonds" şarkısından gelir. lucy'i bulan donald johanson, bulduktan sonra beatles kasedini takınca bu şarkı çalmış ve ekipten biri de bu ismin verilmesini önermiş.

Lucy'nin iskeleti

lucy'nin en önemli özelliklerinden biri tıpkı sahelanthropus gibi bipedal olmasıydı, yani dört yerine iki ayağı üzerinde yürürdü. bipedal olduğu omurgasından bellidir; omurga, dört ayaklılarda kafatasına arkadan girerken iki ayaklılarda aşağıdan girer.


pelvis’ine bakarak dişi olduğunu düşündüğümüz, 20’li yaşlarında ölmüş lucy hanımefendi, yetişkin olmasına rağmen 1.1 metre, 29 kiloydu. beyni, kuyruksuz bir maymunun beyninden daha büyük değildi, şempanze beyninden daha büyük olmasına rağmen ona çok yakındır, kafa yapısı da kuyruksuz maymunlarınkine benziyordu. bu demek oluyor ki, iki ayaklılık büyük beyinden önce ortaya çıkmıştır.


lucy’nin dışında önemli olan bir iskelet de 3 yaşında bir kız çocuğu olan selam’a (etiyopya dilinde ‘barış’ demektir) aittir. 2000 yılında etiyopya’da, dikika’da bulunmuş bu iskelet, günümüz insanlarıyla aynı sayıda toraks vertebralara (omurgada, kaburga kemiğinin bağlı olduğu oniki kemik) ve lumbar vertebralara (omurgada, kaburga kemiğinin altında bulunan, leğen kemiğine kadar uzanan kemikler) sahiptir. boyun, torakal omurga ve lumbar omurgası adlarındaki üç parçadan oluşan omurga, insanın evriminde önemli bir yere sahiptir. çoğu maymun iki ayak üzerinde yürüyemezken biz, bunun için dizayn edilmiş gibiyizdir. omurga, bu biçimimizin en önemli bileşenlerinden biridir. eğer ki omurgamız şempanzelerden farklı olmasaydı, yürümemiz güç olurdu. iki ayak üzerinde yürüyemeyen şempanzelerin lumbar vertebraları 13 kemikten oluşurken, bizlerinki 12 kemikten oluşur. gariptir ki, bizim selam’ın da 12 kemiği vardır.

Selam

fakat, lumbar vertebralarından toraks vertebralarına geçiş diye tanımlayabileceğimiz ‘torakolumbar geçiş’te bir farklılık vardır. bükülmeyi sağlayan bağ dokularının kemikleri bir arada tuttuğu eklemlerdeki şekil değişimi, insanların onikinci toraks vertebralarında, yani kaburganın en son kısmında gerçekleşirken, selam’da bir üstte, yani onbirinci toraks vertebralarında gerçekleşmekteydi. aynı durum a. africanus, a. sediba ve homo erectus’ta da görülür. hatta günümüz insanlarının bazılarında da var. yine de, bu durumun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. bir teoriye göre, pelvis o dönemlerde henüz pek gelişmemiş olduğu için, omurganın böyle bir yapıya sahip olması türün iki ayaklılığına yardımcı olmuş olabilir.

Ateşi Yakmayı Bilinçli Olarak Kullanan İlk İnsan Türü: Homo Erectus

Modern İnsan Homo Sapiens'ler, Neandertal'lere Soykırım Yaptı mı?