Sokrates'in İçerek Yaşamına Son Verdiği Zehir: Baldıran

Baldıran otundan yapılan baldıran zehri, ünlü filozof Sokrates'in, içerek yaşamına son verdiği şey aynı zamanda.
Sokrates'in İçerek Yaşamına Son Verdiği Zehir: Baldıran
Jacques-Louis David'in ünlü "Sokrates'in Ölümü" tablosu.


Baldıran otu

conium maculatum. türkçe'de ağuotu da denir.

1-2 metre boylarında, büyük yapraklı ve yayvan çiçekli zehirli bir bitkidir. hekimlikte, ağrı ve spazm giderici olarak kullanıldığı gibi, siyatik, tetanoz, epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılır (coniine etken maddesiyle). alkoloid içeren bitkiler sınıfındandır (çay, kakao gibi)

orta çağ'da; idam cezasını infaz etme yöntemlerinden de biriymiş, baldırandan yapılan zehri içirmek.

ayrıca abd'de, ötenaziyi savunanlar tarafından kurulan bir derneğe de baldıran derneği adı verilmiştir.


Baldıran zehri

baldıran zehrinin içindeki etken madde bir alkaloid olan coniine'dir. coniine, asetilkolin reseptörleri bi nevi bloke ederek çalışır ki bu da sinirlerinizin kaslarınıza hükmedememesine ve dolayısıyla bir noktadan sonra yaşam için elzem kas kasılmalarınızın da durmasına (solunum gibi) ve nihayetinde ölümünüze sebep olur.

Sokrates'le olan ilgisi

baldıran zehri sokrates mitinin de önemli bir parçasıdır. çünkü sayesinde sokrates'in ölümü bir anlamda daha kendi elinden olmuştur. bir anlamda daha diyorum, çünkü rivayete göre, sokrates kaçma şansı olmasına karşın ölüme gitmiştir. benzer şekilde, kendisinin de savunmasında ifade ettiği gibi, jüriyi nabızlarına uygun şekilde ikna etmeyi seçmemiş, onlara yalvarmamış, çoluk çocuğu mahkeme kapısına dizmemiştir.

en hakiki ressam jacques louis david abimizin tasvir ettiği gibi, baldıran zehrini elinde tutan sokrates, ölümü de elinde tutar. ölümü kontrolü altındadır. ölümünün nedeni dört element değil, özgür iradesi ve ahlak anlayışıdır. platon'un ifadesiyle, ölümü ölmeden bilen kişidir sokrates. "iyi yaşam"ını zehir dolu kupasıyla taçlandırır. sonrası rahat bir uyku. iyi bir içici olan sokrates, zehir olsa içeceğini böylece kanıtlar.


sonradan diogenes laertius ona şu kötü şiiri yazmış 
[çevirisi bana ait]

ah ulan sokrates,
iç şimdi doyasıya,
zeus'un krallığında.

bilge olduğunu söylemekte
ne de haklıydı tanrı,
apollo'ydu boru değil,
bilgeliğin ta kendisi.

şimdi sana zehir sundu şehrin,
kana kana iç diye,
oysa ilahi sesinden
bilgelik içmişken senin.

ilginç bir not da, baldıran zehrinin atina'ya anadolu'dan geliyor olması ve pahalı olduğu için masrafını mahpusun karşılamasıydı. sokrates'i kurtarmak için biriktirilen parayla aldıklarını tahmin ediyorum.

Mecidiyeköy Trafiği Yerine Hollanda'da Bisikletle İşe Gitmeyi Seçen Birinin İmrendiren Hayatı