Star Wars Dizisi Andor, Nasıl Oldu da Fanlar Tarafından Bu Kadar Beğenildi?

andor, episode v - empire strikes back'ten sonra çekilmiş en iyi star wars yapımı, disney canon'unun yüz akı
andor, "star wars" ismini sadece kazancı garantilemek için kullanıyor gibi duran, aslında tamamen özgün, deneysel ve derinlikli bir bilimkurgu hikayesi. bu hikayeyi ve karakterleri star wars haricindeki herhangi bir özgün evrene koysanız da olur.
özellikle ilk sezondaki, narkina 5 hapishanesinde geçen hikaye tek başına durabilen, metne dökülse bilimkurgu edebiyatı klasiklerinden biri olabilecek bir hikaye.
andor'u bu kadar özgün kılan şey, star wars'a daha önce hiç bakılmamış bir pencereden bakmayı başarabilmiş olması. bugüne kadar star wars'ta hep mutlak iyi ve mutlak kötünün yıldızlardaki epik savaşlarını takip ettik. oysa ki andor'da uzak gezegenlerdeki işçilerin mesailerine, köylülerin göç yürüyüşlerine, başkent coruscant'taki memur ofislerine ve hatta bakkal, manav dükkanlarına kadar girdik. andor bizleri yıldızlardan alıp, gezegenlerde yaşayan sıradan insanların sıradan olmayan hayatlarına fırlattı.
bu süreç rogue one filmi ile başladı. daha filmin başlarında andor'un bir muhbiri risk almamak adına çekinmeden vurup öldürmesi beni oldukça şaşırtmıştı. demek ki isyan hareketi de o kadar temiz değildi, amaca ulaşabilmek için gerektiğinde ellerini kirletebiliyordu. andor'un yaratıcısı tony gilroy işte bu sahneden yola çıkıyor ve isyancıları star wars filmlerindeki idealize uzay savaşçıları olmaktan çıkarıp ellerinde lazer kalaşnikoflarıyla, üstlerinde kamuflajlarla dağlara tepelere atıyor.

galaksinin her tarafında cumhuriyet'in imparatorluk'a dönüşmesini kabullenmeyen ve karşı koymayı tercih eden fakat birbirinden bağımsız ve dağınık durumdaki isyancı birlikleri ortaya çıkar. bunlar arasında değişimi parlamenter yoldan yapabileceği saflığındaki mon mothma gibi senatörler de vardır, luthen gibi gizli bir istihbarat ağı vasıtasıyla düşmanın tekniklerine ona yöneltmeyi seçenler de, ve saw gerrera gibi daha direkt ve militarist agresif bir tutum sergileyenler de. yani episode iv'de gördüğümüz düzenli ordu şeklindeki oluşumun ortaya çıkmasına henüz çok vardır. isyancılar henüz çeteler halindedir ve birleşmemiştir.
ilk sezondaki soygun sahnesini izlediğimden beri "ne kadar da sovyet tarihindeki tiflis banka soygununu andırıyor" diye düşünmüş, ama yazarların bundan ilham almış olabileceğine çok da ihtimal vermemiştim. lakin araştırdığımda gördüm ki, ilham almanın da ötesinde, gilroy'un bu şovu yaratırkenki birincil kaynağı tarihçi simon sebag montefiore'nin türkçe'de de yayınlanan "genç stalin" kitabıymış. gilroy özellikle bu kitaptaki tiflis banka soygunundan etkileniyor, bu kısmı bir film sahnesine benzetiyor. genç stalin'i andor, lenin'i luthen ve troçki'yi nemik olarak anlatısına adapte ediyor.
tabii sadece sovyet değil, tarihteki çoğu isyan hareketinden de etkileniyor andor, isyancıların kullandığı silahlardan, giyim kuşamlarından, gizli haberleşme tekniklerinden ve gerilla savaş taktiklerinden bunları fark ediyoruz. örneğin ikinci sezondaki ghorman gezegeni paris'in fütüristik bir versiyonu, halkın konuştuğu dil fransızca'dan devşirilme ve isyancılar, 2. dünya savaşında nazi işgaline karşı koyan fransız direnişçiler gibi giyiniyorlar.
tabii normalde olsa bu tarz "sakıncalı" içerikleri hele ki disney gibi bir markadan görmemiz mümkün değil. ama söz konusu olan star wars gibi kurgusal bir bilimkurgu / fantastik evren olunca yazarlar ideoloji anlamında kalemlerini daha rahat oynatma fırsatı buluyorlar. tabii ideoloji demişken, bunun hala ana-akım medyaya servis edilen, geniş kitlelerin tüketimi için hazırlanan bir eğlence içeriği olduğunu da unutmadan. zira isyancıların sosyalist / komünist gibi görünüyor olmalarına rağmen temel motivasyonları, yıkılmış olan cumhuriyeti geri getirmekten, yani eski düzeni diriltmekten ibaret. imparatorluğa da cumhutiyete de alternatif ve ikisinden de iyi bir sisteme yönelik bir fikir, bir bilinç söz konusu değil. elbette bu açığın gilroy da farkında ve troçki uyarlaması karakter olan nemik'in yazdığı manifesto ile bu açık bir nebze olsun, en azından hissiyat anlamında, giderilmeye çalışılıyor. dizinin geçtiği evren için küçük ve önemsiz, fakat star wars markası adına büyük ve cesur bir eklenti.
andor güç'ü, jedi ve sith'i hikayesinden uzak tutup daha gerçekçi bir zeminde hareket ederek bir risk alıyor fakat sadece cesur senaryosunda değil, aynı zamanda sinematografisinde, mekan tasarımlarında ve sanat yönetiminde de bulunan muazzam kalite ile bu riskin tehlikelerini bertaraf edip son yıllarda izlediğimiz en güzel bilimkurgu yapıtlarından birine dönüşüyor.
disney'e benzer kaliteyi sürdürmesi için ilham olması dileğiyle...