Stefan Kuntz'un Türkiye-İtalya Maçında Doğru Yolda Olduğunu Gösterdiği Hamleler

29 Mart'ta Konya'da gerçekleştirilen Türkiye-İtalya maçında 2-3 kaybetsek de teknik direktör Kuntz'un yaptığı hamleler ve ortaya konulan oyun umutsuz değildi.
Stefan Kuntz'un Türkiye-İtalya Maçında Doğru Yolda Olduğunu Gösterdiği Hamleler

29 mart 2022 türkiye italya maçı, stefan kuntz'un portekiz maçındaki 3-4-3'e nazaran bir şeyleri daha doğru yaptığı, ama bu sefer başka yanlışların doğduğu bir maç oldu.

doğrular:

1) orta saha göbeğindeki direnci bir kişiyle de olsa arttırdı.
2) çağlar'ı sol stopere, merih'i merkeze çekti.

bu iki doğruyla nispeten daha "günü yakalayan" bir oyun izledik.

1) 3-4-3 tabanlı oyunlarda merkezi ikiliniz hakan-orkun gibi pasör kökenli oyunculardan oluşursa, o maçın herhangi bir dilimine hakim olmanız çok zor. nitekim portekiz maçında bu ikiliyle birtakım hücum aksiyonları yakalandıysa da, bu portekiz'in sakatlıklarla boğuşan kadrosu sebebiyle bütün orta saha merkezini joao moutinho gibi 35 yaşında + cılız fizikli oyun kurucu stilindeki birine emanet etmiş olmasından ötürüydü. italya maçında ise kuntz bu sefer hakan'ın yanına dorukhan toköz'ü koydu ve milli takım, merkezinde 1 sağlam fizikli önlibero (cristante) iki tane de dengesi sağlam oyuncu (tonali-pessina) ile çıkan, toplamda 3 çalışkan merkezle oynayan rakibine karşı nispeten daha dirençli hale geldi.

ancak, milli takım önde basarken, italya'nın stoperlerden topu ilk alacak orta saha oyuncusuna (genellikle önlibero cristante'ye) basmak üzere erketeye yatan dorukhan'ın direnci, bir süre sonra sol iç sandro tonali'nin de o bölgeye inerek ek opsiyon sağlamasıyla birlikte ancak rakibi kendi sahamızda karşılarken sergilemeye dönüştü.

bu kaymayla birlikte, zaten sağ bek sciglio'nun oyun kurulumunda ileri çıkmadan bekleyip (3'lünün sağ stoperi gibi) kerem ile rıdvan'ı manen kitlediği yerde sağ iç matteo pessina hakan'ın arkasından kenara doğru deplase olup pas opsiyonu sağladı ve direkt olarak rıdvan'ı aştı, dolaylı yoldan da çağlar'ı üstüne çekerek sağ kanat nicolo zaniolo ile birlikte sayısal üstünlük kurdu. bu pas organizasyonunu zaniolo-pessina kısmına bağlayan diğer alternatif de santrfordan geriye gelerek bağlantı olmaya çalışan gianluca scamacca oldu.

işte bu durum, stoperlerin alışkın oldukları şekilde oynamasını gerektiriyordu zira hem çağlar kenarda geniş alanda, merih de merkezden öne hızlı çıkışlarla rakip santrforu bozmaya yönelik oynayacaktı.


ancak bu durum ozan kabak'ın daha dk 5'te sakatlanıp çıkmasıyla biraz bozuldu

2) kuntz portekiz maçında merih ve çağlar'ı kendi kulüplerindekinden ters şekilde oynatmıştı; çağlar merkez, merih sol stoperdi. italya maçında bunu düzeltti ve alışkın oldukları şekilde başlattı. ancak bu sefer, sağ stoperdeki ozan kabak'ın erken sakatlanıp kaan ayhan'ın girmesiyle olay yine değişti; kaan merkez stopere geçti, merih sağa kaydı.

normalde sağ bek/stoper kırması olan kaan'ın mantıken sağ stoperde olması gerekirken nereden çıktı bu? bunun ana sebebi; milli takım kaleden oyun kurarken merkez stoperini öne atıp bir önliberoymuşçasına konumluyor ve 4-3-3 şekline bürünüyordu. merih'in savunma halinde merkez stoper olmasının gerekmesi, oyun kurarken bu görevi üstlenmesine sebep olmuş, ancak 5. dk'ya kadar merih bu görevde takımı öne atacak bir seçenek olamamıştı, devam etseydi olmayacaktı da.

bu zaten 3-4-3 türevi oynayan hocaların, önde basan rakiplere karşı ama mecburen ama taktik olarak başvurduğu bir yöntem; mesela 2019-20 şl yarı finalinde 3-4-3 türeviyle çıkan julian nagelsmann'ın leipzig'i, kendilerine karşı 4-3-3 çıkıp önde basan thomas tuchel'in psg'sine karşı merkez stoper upamecano'yu öne atarak oyun kurmaya çalışmış, ancak gerek upamecano'nun buna uygun bir oyuncu olmaması, gerekse kenar stoperlerin topu baskı altında ilerletememesi, olayı mecburen uzun toplara döndürmüş, psg'nin stoper ikilisi de hepsini toplamıştı:


nitekim biz de bir yerden sonra bunu merih'le devam ettiremeyip iki kısamız cengiz'le kerem'e + hava toplarında bariz üstünlüğü olmayan bir santrafor olan enes'e çaresiz hava topları atabilirdik, ki buna mecbur kaldığımız anlar oldu ve italya tüm topları topladı. kuntz bunu kırmak için biraz inat etti, ancak ikinci golü yediğimiz pozisyon da böyle doğmuş oldu.

leipzig-psg örneğinin yanı sıra, daha bu sezon beşiktaş'ın sporting'e karşı yaptığı ön alan baskısına karşı ruben amorim nagelsmann'ınkine benzer şekilde, kaleden oyun kurarken merkez stoper coates'i önliberoya çekmişti, ancak sergen yalçın michy batshuayi'ye onu kontrol ettirmek yerine, top kenar stoperlerden birine geldiği anda prese devam ettirmişti:


roberto mancini ise tabii böyle bir ön alan presi yaptırmadı, scamacca bizim önliberodaki kaan'ı takibi bırakmadı. kanat-forvetler (raspadori-zaniolo) bizim iki kenar stoperden başlayıp duruma göre altay'a giden yolu tutarken, bekleri (biraghi-sciglio) öne çıkıp bizim rıdvan'la mert'i kontrole aldılar. dolayısıyla ya iki kenar stoper baskıyı kırarak oyun kuracak, ya da merkez ikilideki oyun kurucu profilindeki oyuncumuz (hakan) direkt bir pasla ilk topu alacaktı. ancak başaramadık ve 2-1 geriye düştüğümüz golü yedik:


altay'dan ilk topu almak zorunda kalan kişi, hakan'ın deplasesiyle önü açılan dorukhan...

kuşbakışı:


burada topu ilk alması gereken kişi dorukhan olmamalı, hele ki uzun pas şiddetiyle atılan bir topu alması gereken kişi hiç olmamalı. gerekirse topun yeniden sirkülasyona sokulup kenar/iç koridorlardan ilerleme şansı zorlanmalıydı. ancak merih de, çağlar da o an altay'dan topu alıp baskı altında topu doğru iletebilecek elemanlar değil. hele ki, italya'nın her yeri tutan ön alan yerleşimine karşı koyup o yerleşimin dengesini bozacak ilk topu asla atamazlar.

evet merih ve çağlar bir stoper ikilisi olarak hepimizin gönlünü ferahlatıyor, ama ikisi de "lider stoper" değil. yani ikisi de yardımcı stoper rolünde mükemmel görevler görebilecek oyuncular, ama milli takımda iyi kötü fark etmez, herhangi bir commanding centre-back olmadığı için bu ikilinin başrol üstlenmesi kulüp takımındaki performanslarından aşağı bir görüntü vermelerine sebep oluyor. hele ki üçlü savunmanın iki kenar stoperi olarak oynamaları, belki rakip oyun kurarken içeri kateden rakip kanat-forvetleri yerden buluşacakları toplarda sindirirken iyi çalışıyor, ancak iş milli takımın oyun kurmasına gelince işte böyle tepiyor. çünkü dediğim gibi milli takımın geride beyin görevi görecek bir savunmacısı yok.

özellikle dikkatimi çeken bu hususlar artılı-eksili şekilde baktığımızda yine de bana göre uzun vadede artıların burun farkıyla önde olduğunu, en azından doğru tespitler sonucunda "doğru müdahalelerin yapılacağını" ümit ederek iyi yolda olduğumuzu gösteriyor gibi. inşallah öyle de olur.