Tam Anlamıyla Bir Sevgi Pıtırcığına Dönüşmemizi Sağlayan Mucize Hormon: Oksitosin

Meğer hissettiğimiz o güzel duyguların sebebi bu hormonmuş.
Tam Anlamıyla Bir Sevgi Pıtırcığına Dönüşmemizi Sağlayan Mucize Hormon: Oksitosin
iStock.com

kadın ve erkeklerde farklı tepkiler doğuran hormon.

oksitosin hormonunun rahmin kasılma ve büzülmeleri üzerindeki etkisi uzun zamandır biliniyor... süt veren annede oksitosin seviyesi artarken, anne ile bebek arasında ömür boyu sürecek olan güçlü bağın oluşumuna da katkıda bulunuyor.... kadınlarda gebelik ve süt verme, çiftlerde cinsel birleşme ve orgazm sırasında ortaya çıkmasının yanısıra, oksitosin sakinleştirici bir hormon.

dokunma, önemli oranda bir doğal rahatlama yaratıyor. bebeklerin anne ve babaları tarafından sarılıp, okşanması, bebeği sakinleştirdiğinden hem anne için emzirmede, hemde bebek bakımında kolaylık sağlıyor. çocukların daha sağlıklı bireyler olmasıda bu hormonun ne kadar çok üretilmiş olmasına bağlanıyor.

sarılmanın kadın ve erkek tarafından farklı algılanması, farklı cinslerin ‘sarılma hormonu’na değişik şekilde cevap vermesinden kaynaklanıyor.

oksitosin, beynin en ilkel bölgelerinden biri tarafından, dokunma, sarılma, kucaklanma, orgazm gibi fiziksel tahrik olmalar sonucu üretiliyor. orgazm sırasında kadın ve erkek her ikiside oksitosin üretiyor. oksitosin, aynı zamanda yetişkinlerin birbirine bağlanmasında da benzer bir rol oynuyor. yakın fiziksel temas, oksitosin hormonunun seviyesini arttırıyor, kadın bedenini daha çabuk cevap verir hale getiriyor ve bunun sonucu olarak da eşleriyle aralarındaki bağı kuvvetlendiriyor.

okşamanın psikolojik etkisi de var. birine daha çok dokununca, ona daha yakın hissediyorsunuz. bu da güven duygusunu arttıyor ve sakinleştiriyor.. bu dokunmaların seksle sonuçlanması gerekmiyor. genel kanıya göre cinsel birleşmeden sonra kadınlar, eşlerine sarılmak isterken, erkekler ise uykulu hissediyorlar. yapılan araştırma sonuçları seksin ardından kadınları sarılmak isterken erkeklerin neden arkasını dönüp uyumak istediklerini de açıklıyor.

bu fark oksitosin hormonunun, seks hormonları testosterone ve oestrogenle karşılıklı etkilişim şeklinden kaynaklanıyor. kadın seks hormonu oestrogen, sarılma hormonunun etkisini çoğaltıyor. erkek seks hormonu testosterone ise bu etkiyi engelliyor, mani oluyor.

araştırmaya göre yumuşakça okşanan bir kadının beynindeki oksitosin hormonu üretimi artarken, kalp atışları yavaşlıyor, kan basıncı yeterli dereceye düşürüyor.

oysa erkek okşandığında bu etkiler gözlenmemiş. araştırma ekibinin bulgularına göre erkeklerin eşlerinin sarılmasından etkilenmemesi normal.

hepsi hormonlar yüzünden... duygusal yönden zayıf ve kendilerini önemsemelerinden değil.

ayrıca (bkz: kedi)

oksitosin salınımın en yüksek olduğu hayvan fındık faresidir. 

bilim adamları ilişkinin süresi ve yoğunluğuyla oksitoksin arasındaki doğru orantıyı fındık faresi araştırmasıyla kanıtlamışlar. bu hayvancıklar bir eş seçtikten sonra yüksek oksitosin salınımı nedeniyle başka bir eş ihtiyacı duymuyorlarmış. hayat boyu tek eşli yaşayan farelerin oksitosin seviyesini düşüren zalim bilimadamları amaçlarına ulaşmış. oksitosin salınımı azalan fareler sevdiceklerinden başka farelere meyleder olmuş, hayvanlar aleminde bir reina ortamı hasıl olmuştur.

iStock.com