Tanrıların İçkisi Olarak da Bilinen Mitolojideki İlk Alkollü İçki: Bal Şarabı

Tarihi MÖ 7000'li yıllara dayanan ve farklı mitolojilerde kendine. yer bulan alkollü içki bal şarabına dair bilgiler.
Tanrıların İçkisi Olarak da Bilinen Mitolojideki İlk Alkollü İçki: Bal Şarabı

kimilerine göre ilk içki, eski insanlara göre tanrıların içkisi, tanrıların nektarı, ambrosia, tej, mead gibi isimler alan efsanelere konu olmuş bir içkidir bal şarabı. geçmişi mö 7000'li yıllara kadar dayanmaktadır. insanoğlu her şeye olduğu gibi bu içkiye de hikayeler, methiyeler ve efsaneler düzmüştür.

eski yunanlar, baharın ilk yağmurlarıyla balı karıştırırlar ve sıcak bir şöminenin yanına koyarlarmış sonra oluşan bal şarabını tanrıça afrodit'i onurlandırmak için kullanırlarmış ve tapınaktaki kahinler bunu içer geleceği görmeye çalışırlarmış.

iskandinavlar vikingleri ve savaşçıları, bal şarabını sadece savaşta ölenler için ayrılmış tanrıların yaşadığı büyük bir bina olan valhalla'ya ulaştıktan sonra güzel bir kız tarafından verilen bir şampiyon içeceği olarak kabul ederlermiş.

ayrıca içkinin yapılışıyla ilgili şöyle bir mit vardır: mead of poetry

mit şöyle geçer: aesir-vanir savaşı sonrası tanrılar bir ateşkes anlaşması yaparlar ve
tanrılar bir fıçıya tükürerek yaptıkları ateşkesi mühürlediler. ayrıca bu ateşkesin sembolünü korumak için, tükürüklerinden kvasir adlı bilge bir adam yarattılar. kvasir insanlığa bilgi vermek için dünyayı dolaşmaya başladı.

ve bir gün cüce olan fjalar ve galar'ı ziyaret eder. fakat cüceler onu kandırarak öldürdüler ve kanını iki fıçıya, adları boden ve rerdrer adlı bir kaba dökerler. kanını balla karıştırırlar, böylece onu içen herkesi şair ya da bilgine(içki, şiirsel ilham için bir metafordur aslında , genellikle çılgınca öfke veya tanrısal özellikler kazandıran) dönüştüren bir mead yaratırlar. tanrılar sonrasında kaybolan kvasir'i aradılar fakat cüceler tanrılara kvasir'in bir kaza sonucu boğulduğunu açıkladılar.

sonra cüceler bir dev olan gilling ve karısı davet ettiler ve onları öldürdüler . eve dönmediklerini fark eden devin oğlu suttung onları bulmaya gider. cüceleri sıkıştırır ve gerçeği öğrenir. tam cüceleri öldürecekken cüceler bir anlaşma teklif eder ve yaptıkları mead kefaret için teklif eder. suttung bu teklifi kabul eder. bunun üzerine mead'i alır ve bir mağarada sakladı ve kızı gunlod'a mead'i korumasını emretti.

suttung öylesine övünürdü ki mead'in hikayesi aesir tanrılarına ulaştı. daha sonra odin kendini bir dev gibi gizledi ve jotunheim'a gitti. kendisine bolverk dedi. suttung'un kardeşi baugi için çalışan dokuz kölenin tırpanlarını keskinleştirdi. dokuz köle, dikkatlice keskinleştirilmiş tırpanlarla birbirlerini öldürmeyi başladı. baugi, elinde köle olmadığı için bolverk'i işe aldı ve bolverk güçlü görünüyordu ve dinlenmeye ihtiyacı yoktu. odin büyüsünü kullandı ve sıkı çalıştı. baugi, erkek kardeşinin adına bir yudum mead vereceğine söyledi. bolverk işini bitirdiğinde, baugi kardeşinden bir yudum mead istedi, ancak suttung reddetti.

bunun üzerine baugi mağaraya bir delik açtı sonra odin çabucak kendini bir yılana dönüştürdü ve içeri girdi. mağarada, çok uzun zamandır yalnız olan gunlod, odin'i uzun boylu ve yakışıklı bir adam şeklinde gördü ve babasının tüm emirlerini unuttu. gunlod odin'i üç gün üç gece eğlendirdi. sonunda gunlod, odin'e mead'in fıçılarından bir yudum teklif etti. odin daha sonra tüm fıçıları içti, kendini kartal haline getirdi ve asgard'a uçtu.

keltler, cennetten geçen bir mead nehrine varlığına inanırlar ve onlara tanrısallık özeliğini kazandıracağını söylerler ve anglo-saksonlar mead'in bilgi, şiir ve ölümsüzlüğe getirdiğine inanırlardı.

ayrıca balayı teriminin buradan geldiği söylenir ve yeni evlilere mead hediye edilirmiş ki doğurganlığı artırsın ailelerini büyütsün diye.

bu bahar bende evde yapacağım ve homo deus'a yükseleceğim.