Tekne ve Yat Gibi Lüks Deniz Araçlarında Neden Vergi Muafiyeti Var?

Geçtiğimiz yıllarda tekne ve yat gibi lüks deniz araçlarındaki MTV ve ÖTV'nin aşama aşama kaldırılması sosyal devlet anlayışına uymadığı gerekçesiyle itiraz topluyor. Peki neden devlet böyle bir şey uyguluyor olabilir?
Tekne ve Yat Gibi Lüks Deniz Araçlarında Neden Vergi Muafiyeti Var?
iStock


1. dara kaybı

- sakız için tüketici ortalama 3 tl vermeye hazır, üreticiler de ortalama 1 tl maliyet ile bunu üretiyorsa ürün 2 tl'den piyasaya arz olunur. (üretici rantı = 1 tl, tüketici rantı=1 tl)

- başlangıç için de arz/talep eğrisinin kesiştiği noktayı ele alırsak 100.000 birim mal 2 tl'den satılıyor diyelim.

- 1 tl vergi getirdik bu ürüne ve fiyatı 2.5 tl'ye çıktı (üretici rantı= 50 kr, tüketici rantı= 50 kr)

- ama arz/talep eğrisi üzerinde kayma oldu ve eskiden 2 tl'ye 100.000 birim sakız satılıyorken şimdi 2.5 tl'ye 80.000 sakız satılır oldu (çünkü vatandaşların bir kısmı artık fiyatı arttığı için sakız almamaya karar verdi).

- devlet ise 80.000 sakız*1tl = 80.000 tl gelir elde etmeye başladı.

- lakin eskiden 100.000 sakız satılıyordu; yani şu an üretim azaldı, hatta belki işten çıkarmalar oldu.

- işte 100.000 - 80.000 = 20.000 sakızın satılamamasından doğan fark vesilesiyle oluşan değer kaybına "dara kaybı" deniyor.

Boğazda bir yat, 2016.

2. şimdi gelelim talep esnekliğine

 - esnek talep "fiyat değişimine hızlıca ve şiddetli" tepki veren ürünlerde görülür. örneğin yat, pırlanta gibi zorunlu ihtiyaç olmayan şeyler.

- inelastik talep "fiyat değişse de talep pek değişmez" dediğimiz ürünler için geçerlidir. örneğin su, ekmek gibi zorunlu ihtiyaçlar ve sigara, alkol gibi bağımlılık yapan ürünler.

yat alacak kimse, türkiye'den almak zorunda mı? gider malta'dan, kıbrıs'tan, hatta avustralya'dan alır isterse (ekonomik olarak kârlı ise). düşünüldüğü gibi "yatı zaten zengin adam alıyor 50% vergi dayayalım da daha çok versinler" prensibi o piyasada çok çalışmıyor. benzeri pırlantada da geçerli, müşteriler direkt "böyle vergi mi olur, almıyorum pırlanta" diyip alımı durdurabilir. dara kaybı oluşur yani.

1990'da amerika birleşik devletleri, tam olarak burada örnekleneni yaptı (tax the rich yaklaşımı ile teknelere 10% ek vergi getirdi) ve satışlar azalıp da yat endüstrisi kan ağlamaya başlayınca 1993'te bu vergiyi kaldırdı.

yaşanmış örnek var işte burada anlatılıyor: kaynak 1 ve  kaynak 2

bu olay, elastik talebe sahip ürünlere getirilen vergilerin yol açacağı uzun vade sorunlara güzel bir örnektir.

tahminim bu tip bir muafiyeti, zaten piyasası daralan ve kötü durumda olan tersaneler nefes alsın, yerli alıcı buradan daha çok mal alsın diye yaptılar. eleştirildiği üzre "birileri zengin olsun, ceplerini doldursun" diye yapılmış da olabilir tabi, bilemem. yasayı koyan babamın oğlu değil.

bu yazıyı yazmaktaki niyetim, bu haber vesilesiyle bir miktar ekonomi bilgisi sunmak, hepsi bu.


İnelastik talebin ayrıntılı açıklaması da şöyle

örnek olarak bir malın fiyatındaki %10'luk bir artışa/inişe, tüketici %3'lük talep azalışı/artışı ile cevap veriyorsa inelastik;

bunun yanında, maldaki %10'luk bir artış, tüketici talebinde %30 azalışa neden oluyorsa elastik talep oluyor.

misal sigara, alkol vb. ürünler inelastiktir. devlet %20'den fazla zam koysa dahi, kullanıcılardaki azalma %3-4'ü geçmez.

bu yüzdendir ki, bilinçli tüketici, kapitalist düzenin korkulu rüyasıdır.

İthal Mallara Ek Vergi Getirmek Türkiye Ekonomisini Gerçekten İyileştirebilir mi?

Apple, Microsoft Gibi Dev Şirketlerin de Kullandığı Vergiden Kaçınma Sistemi: Dutch Sandwich