The Walking Dead Dizisindeki Sosyal Yapıların Temsil Ettiği Yönetim Şekilleri
dizideki karakterlerin zamanla yerleştikleri, karşılaştıkları veya savaştıkları toplulukların her biri günümüz yönetim biçimleri ve sosyal yapıların sembolleri şeklinde karşımıza çıkıyor aklıma gelenleri yazayım:
1. alexandria safe-zone
- yönetim şekli: demokrasi veya temsili demokrasi zamanla konsey sistemine geçildi. ilk dönemleri (deanna dönemi) günümüz abd eyalet yönetimlerine benzetilebilir. ki zaten deanna eski bir kongre üyesiydi. son dönemleri ise (michonne dönemi) isviçre kantonları veya rojava'daki yerel meclis sistemine benzetilebilir.

2. hilltop
- popülist otokrasi. gregory tek adam yönetimini benimsemiş olsa da ilk başlarda halkın duygularına hitap eden şovenist bir liderdi. günümüz putin yönetimine benzetilebilir.

3. the kingdom
- adı üstünde monarşik yönetim. ancak ezekiel kral unvanını benimsemiş olsa da mutlak otoriter değildi daha çok teatral bir liderlik benimsedi. krallığın temsili bir hal almasını ingiltere ile bağdaştırabiliriz. ayrıca ezekiel'in karizmatik lider duruşu mandela'ya benzetilebilir. (burda biraz zorladım sanki eheheh)

4. sığınak (saviors)
- diktatörlük/totaliter rejim. negan'ın "demir yumruk" tarzı yönetimi; korku, ceza ve itaat üzerine kuruluydu. özellikle "ben negan'ım" söylemi bireyselliği yok ederek kolektif bir korku düzeni yaratmak çabasındandı. özellikle bireyin yok edilip her şey lider içindir zihniyeti kuzey kore örneğine benzetilebilir.

5. terminus
- beni en çıldırtan topluluklardan biri bunlardı maalesef. bunlara da kaotik anarşi diyeceğim amk anarşistleri sizi. başta herkes eşit ilkesiyle yola çıkmışlar; ama sistem çökünce yamyamlığa kadar giden bir sürece girmişler. kominal bir yapı kurulmuş ama güvenlik ve etik çökünce totaliterleşmişler.

6. oceanside
- favorilerimdendir. yönetim şekli zorunlu matriyarki denebilir. izolasyonist bir komün anlayışı benimsemeleri de zapatista köylerini hatırlattı bana. komünalliğin ve kadının öne çıkması da yine rojava kantonu'nu hatırlattı bana.

7. the commonwealth
- içimdeki anarşisti fazlasıyla uyandıran bir topluluk olarak sinir bozucu olmuştur. aslında günümüz birçok yönetim eleştirileriyle birebir örtüşmektedir. yok olmuş bir dünyada para kullanım ısrarı, yöneticinin halktan kopukluğu, sosyal konutlarda yaşayan ailelerin içler acısı hali, egzotik meyvelerle ilk defa davetlerde karşılaşan garsonlar vs bize direkt olarak kapitalizmi hatırlatıyor. özellikle bir kesime sağlanan ayrıcalıklar elitist bir kapitalist düzeni benimsediklerini gösteriyor. (diziyi henüz bitirmediğimden bu zengin p*çler için daha fazla yorum yapamayacağım.)

ayrıca neredeyse hiçbir düzenin ayakta kalamaması, sonunda hep kaosla sonuçlanması da toplumsal yapıların ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.