Truva'yı Mahvederek Hazineleri Ülkesine Kaçıran Tüccar: Heinrich Schliemann

Truva'yı (Troy) adeta hortumlayıp, şehre ciddi tahribat vererek bulduğu hazineleri ülkesine kaçırmasıyla meşhur Alman tüccar ve amatör arkeolog Heinrich Schliemann'dan bahsedelim biraz.
Truva'yı Mahvederek Hazineleri Ülkesine Kaçıran Tüccar: Heinrich Schliemann

homeros’un ilyada destanı’nda adı geçen troya (truva) antik kenti’ni keşfetmek için çok sayıda amatör arkeolog bölgeye gitmiştir. ilk olarak, 1822 yılında yer tespiti için çalışan kişi iskoç charles maclaren olmuştur. sonrasında bölgede bulunan ilk höyüğü bulan ise calvert kardeşler olmuştur.

yıl 1870'e geldiğinde ise hem tüccar hem de amatör bir arkeolog olan heinrich schliemann bölgeye gelmiştir. olayların ana karakteri de schliemann oluyor maalesef. troya için ilk resmi kazıları o gerçekleştirmiştir. resmi kazıya nasıl başlandığını anlatmadan önce o dönem osmanlı'da "asar-ı atika nizamnamesi" yani " eski eser kanunu" mevcuttu. osman hamdi bey tarafından 1869 yılında ilk hukuki düzenlemesi yapılmıştı ve osmanlı topraklarında bulunan keşfedilmiş olsun ya da olmasın bütün tarihi eserlerin devlete ait olduğu vurgulanmıştı. lakin kanunda bir takım eksiklikler yer alıyordu ve tarihi eserler eşya olarak nitelendirilmişti ve sikkelerin yurt dışına çıkışında bir engel yoktu. 


bunun üzerine schliemann bölgede izinsiz çalışmalar yaparken bölgedeki köylüler tarafından şikayet edilmiştir. bunun üzerine kazılar durdurulmuştur ve schliemann saffet paşa ile görüşerek, burayı satın almak istediğini söylemiştir. ancak saffet paşa kazı yapmayı planladığı tüm alanları kamulaştırmıştır. sonrasında schliemann'a kazı için izin vermiştir. ama schliemann'ın asıl amacı buradaki şehri ortaya çıkarmak değil, troya'nın son kralı priamos’un hazinesini bulmak olduğundan ve ilk başta belirttiğimiz gibi amatör olduğundan yaptığı kazılar ile troya antik kenti'nde günümüzde hala tahribatın giderilemediği ve hiçbir kazı şekline uymayan yarık da schliemann yarığı ile literatüre girmiştir. schliemann ancak sonunda aradığını yani hazineyi bulmuştur. ama çok sonra bulduklarının priamos’un hazinesi olmadığı ortaya çıkmıştır.


1871 ve 1874 yılları arasında yaptığı kazılar sonrasında schliemann hazineyi önce yunanistan’a kaçırmıştır. schliemann'ın eserleri kaçırdığını anlayan osmanlı, izzettin efendi'yi çanakkale'ye soruşturma için göndermiştir. sonrasında tarihte bir ilk olan eski eser davası atina'ya açılmıştır. ilk davayı kaybedilmiştir. davayı kaybettikten sonra gazetelerde bir protesto yayınlanmıştır. ‘bu eserler benim, her kim alır ve satarsa peşine düşerim’ diye yayınlanmıştır. ikinci dava hazırlığı yapan osmanlı devleti, eserlerin yerlerinin bulunması için de iki tane hafiye tutmuş ve ikinci davayı kazanmıştır. ancak schliemann'ın sakladıkları hiçbir kimse tarafından bulunamamıştır. eserleri ardından ülkesi almanya’ya kaçırmıştır. almanya’da sergilenen hazine, ikinci dünya savaşı sırasında ruslar tarafından alınmıştır. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği dağılana kadar nerede olduğu bilinmeyen hazine günümüzde moskova’da bulunan puşkin müzesi’nde sergilenmektedir. ve hala bizden çalınan eserler için hukuki süreç devam etmektedir.


bu sürecin belgelerine ve detaylarına ilişkin en net bilgi ve belgeleri "150. yılında osmanlı belgeleri ışığında troya kazıları" sergisinde troya müzesi'nde bulabilirsiniz. sergi kasım ayına kadar devam edecektir.