Tüm Kriterlere Göre Erasmus Programıyla Gidilebilecek En İyi Ülkeler
erasmus ile gidilebilecek en iyi ülke x'tir çünkü eşşeğin zikinden dolayı tarzı bir açıklamaya gitmekten çok, bu hususta önce hangi kriterlerin değerlendirilmesi gerektiği ile birlikte erasmus olayından ne beklendiği de göz önüne alınılmalıdır.
yani en büyük hayali her geceyi ayrı bir hatunun koynunda geçirmek olan bir sertaç ile lecce'deki sikimsonik oyuncak müzesini görmek isteyen bir ayşegül'ün beklentilerini aynı kapta eritemeyiz ey sözlük ahalisi.
dolayısıyla bu hadiseyi belli başlı kriterlerde değerlendirip, o kriterlere göre puan vererek elimizdeki en iyi imkanı ortaya çıkarır, ona göre gidilebilecek en iyi ülke x'tir muhabbeti çevirebiliriz çılgınca.
erasmus programı dahilinde olmasa bile daha önce avrupa'nın birkaç üniversitesinde eğitim görmüş/bulunmuş vs. birisi olarak, yurtdışı tecrübeleri ile eğitim, eğlence, seyahat, ekonomi ve kültürel bağlamda bir kaç kriter belirlemiş, ona göre bir fizibilite raporu hazırlayıp, "ikinci dönemde kasıp erasmus'a gidiyoruz olm" düşüncelerine gark olan arkadaşlara bir rehber hazırlamayı amaç bilmiş bulunmaktayım.
eğitim
her ne kadar erasmus'a gidecek adayın pek de göz ardı etmediği bir kriter olsa da, hatrı sayılır bir azınlık gideceği ülkedeki üniversitenin eğitim seviyesine dikkat etmekte. özellikle mühendislik veya sayısal ağırlıklı bölümlerde eğitimlerini sürdürmekte olan arkadaşlar almanya başta olmak üzere isveç gibi teknik üniversiteleri ile nam salmış okullarda değişim öğrencisi olarak okuyabilir, calculus - mukavemet bilgilerini kreuzberg merkezde kebap yiyerek ilerletebilirler.
onun haricinde sözel bölümlerde okuyan arkadaşlarımız, fransa, belçika gibi fransız dilinin hakim olduğu bölümlerde diplomasi, uluslararası ilişkiler, hukuk veyahut gazetecilik gibi bölümlerde taşşaklarına taşşak katıp, yarın bi gün "olm ben sorbonne'da okudum lan" diyerek sağda solda, dost meclislerinde karizma yapabilir.
eğlence
kimisine göre erasmus üniversite öğrencisinin yarım dönem boyunca sahip olabileceği bir dinlence aralığıdır. zira bu kişi, kendi evinde barkında yapamadığı bir çok hadiseye erasmus ülkesinde imza atabilir; alkole doyum, seks performansı gibi özeliklerini arttırarak ülkesine "ortamın oğlu/kızı" sıfatına sahip olarak dönebilir, en sonunda çılgın partilerin aranan ismi haline gelebilir.
tabi eğlence denilince aklımıza gelen kıstaslar alkol, narkotik, gece hayatı, hatun/delikanlı başlıklarından ibaretse, bu listede başta gelmesi gereken ülkelerden biri olarak hollanda, avrupa narkotik sanayisinin başını çekerek erasmus öğrencilerine ayrı bir eğlence hayatı sunmaktadır. ama sırf ot içmek için flemenkçe gibi telaffuzu ve öğrenmesi zor bir yerde okumak dezavantaj gibi de gözükebilir. keza, x ülkesine de gitseniz, erasmus öğrencisinin olduğu her yerde eğlence söz konusu olacağından, ancak ortamın uygun olması ve sizin easy-going olmanız ile ilgili detaylar daha fazla önem arz etmektedir.
eğlenceden kasıt olarak, cinsel hayatlarını doyuma ulaştırmayı amaçlayan arkadaşlarımız estonya/letonya/litvanya gibi baltık ülkeleri örnekleri ile veya bölünmüş çekoslovakya'nın değerli hatunları ile yakınlık kurabilirler.
ülkelerine döndüğünde, "ya kızaaam, benim bi italyan sevgili vardı françesko" muhabbetlerinden anlaşılacağı gibi kızlarımız italya ve ispanya gibi kendilerine yakın olanakları tercih edebilir, türk erkeği ile aynı oranda abazanlık seviyesine sahip olan ancak ispanyol/italyan/fransız oldukları için tolere edilebilen akdeniz erkekleri ile hoşça vakit geçirebilir.
seyahat
kanımca en önemli olan husus budur efendim. zira insan yurtdışına öyle her gün çıkmadığı gibi, schengen oturumuna da öyle hayatının her evresinde sahip olmuyor. avrupa kıtasının seyahat konusunda sunduğu olanaklar interrail ile birleşince tatmin edebilecek seviyeye ulaşmakta, bunun haricinde ryan air gibi ucuz havayollarıyla avrupa'nın envai şehirlerini gezebilirsiniz.
almanya, italya, avusturya gibi merkezi yerde yer alan ve nispeten diğer ülkelere göre tren yolu olanaklarının gelişmiş olduğu ülkelerde demir ağlarla örülmüş avrupa'yı gezebilir veyahut ingiltere ve yine almanya gibi ryan air'in hakim olduğu ülkelerden las palmas'a bilem gidebilirsiniz.
ekonomi
şimdi ne kadar bilmiyorum ama duyduğum kadarıyla geçen sene erasmus'a gidecek olan öğrencilere 300 euro gibi bir miktar veriyorlardı. tabi avrupa gibi gelir ortalaması türkiye'den yüksek bir yer için 300 euro kısıtlı bir para. dolayısı ile harcanacak yerler de ona göre belirlenmeli.
mesela, bir peynir ve avuç içi büyüklüğündeki ekmek kombinasyonunun 8 euro olduğu isveç ile aynı parayla 3 öğün doyabileceğiniz estonya arasındaki fark, görüldüğü üzere dağlar kadardır. ingiltere adamı g.tünden sikerken, "slovakya gel bana nuri, gel bana" demektedir. polonya'da cebinize zloti'ler sığmazken, finlandiya'da bir "bira 5 euro amına koyim" diyebilirsiniz.
dolayısı ile para göz önünde bulundurulması gereken bir kritedir efendiler.
kültür
kültürden kastı bazı alt başlıklara indirgeyebiliriz. gerekli bir dili öğrenmek olsun, o ülkede yaşayan türk sayısının azlığı olsun, müze/festival/sergi gibi aktiviteler olsun, kültürel faaliyetler bir erasmus öğrencisinin ajandasında olması gereken hususlardır. dolayısı ile yine kayda değer bir kriter olarak bu raporda bir başlık olmayı hak etmektedir.
şöyle ki, fransızca/almanca/ispanyolca dillerini öğrenme fırsatı ve her türlü kültürel faaliyetin bulunması o ülke için artı puanken, türk öğrencinin kolayca adapte olup erasmus ve daha enternasyonel toplumdan koparabilen türk azınlığın varlığı eksi puan olarak nitelendirilebilir.
dolayısı ile almanya, fransa, ingiltere ve belçika'yı, türklerin nispeten daha az bulunduğu ispanya geçmektedir. ayrıca dil konusunda sıkıntı yaratan ve türkiye'deki okulların hemen hemen tamamıyla bağlantısı bulunan polonya bu kısımda eksilerde yer almaktadır.
yukarıda belirtilen hususlara sonuç olarak bir değerlendirme yaparsak şöyle bir puanlama tablosunun ortaya çıkacağına inanıyorum. öncelikle, erasmus'un geçerli olduğu ülkeleri yazmalı ve onu 5'lik puanlama sistemine göre değerlendirmeli.
şimdi bildiğim kadarıyla erasmus 31 ülkede geçerli, ama ben aşağıda hazırladığım listeye lichtenstein, lüksemburg gibi sikimsonik ülkeleri dahil etmemekle birlikte, izlanda, güney kıbrıs, malta gibi türk üniversiteleriyle çok az veya hiç ilişkisi olmayan ülkeleri dahil etmiyorum.
----- eğt - eğl - sey - eko - kül
almanya: 5 - 5 - 5 - 3 - 4
avusturya: 4 - 3 - 5 - 2 - 4
baltıklar: 2 - 5 - 4 - 5 - 3
belçika: 4 - 3 - 5 - 2 - 4
bulgaristan: 2 - 2 - 1 - 4 - 2
çek/slovakya: 3 - 5 - 4 - 5 - 3
danimarka: 4 - 3 - 3 - 2 - 3
finlandiya: 3 - 2 - 2 - 1 - 3
fransa: 5 - 4 - 5 - 3 - 4
hollanda: 3.5 - 5 - 4 - 3 - 3
ingiltere: 5 - 5 - 5 - 2 - 4
irlanda: 5 - 3 - 3 - 2 - 3
ispanya: 4 - 5 - 4 - 3 - 5
isveç: 5 - 4 - 4 - 1 - 4
italya: 4 - 5 - 4 - 3 - 4
macaristan: 3 - 3 - 3 - 3 - 2
polonya: 3 - 4 - 4 - 4 - 2
portekiz: 3 - 4 - 2 - 3 - 2
romanya: 2 - 2 - 2 - 4 - 2
slovenya: 3 - 3 - 3 - 4 - 2
yunanistan: 3 - 4 - 2 - 3 - 4
bölgelerden gelen oy toplamı ve batıdaki sandıkların tamamının açılmasıyla elimize geçen sonuçlara göre, yukarıdaki kıstaslar ele alındığında gidilmesi gereken ülkeler listesinde ilk 3'ü
1. almanya 22 pts
2. fransa, ingiltere ve ispanya 21 pts
3. çek/slovakya ve italya 20 pts
paylaşırken; "olsun canım, orası da erasmus sonuçta" diyebileceğimiz teselli ülkeleri sıralamasında ilk 3'ü,
1. bulgaristan 11 pts
2. romanya 12 pts
3. (üçüncü sırayı hesaplamakla uğraşamadım)
paylaşmaktadır.
neyse efendim, yukarıdaki bilgiler bir kesinlik arz etmemekle birlikte, aralarında henüz bizzat gidip görmediğim bazı ülkeler mevcut olduğundan, ancak kulaktan dolma bilgilerle, daha önce orada bulunmuş "bi arkadaş" hatıratlarıyla bu liste düzenlenmiş olmaktadır. yani yarın bir gün bana, "be gaco, ben sofiya'ya gittim, tek kelime ile atliçna yani, bulgarski de öğrendim hem" falan demeyin. şahsi görüş ve kişisel belirsizlik diye bir gerçek var şu hayatta.
ancak kesin olan bir şey vardır ki, o da gecenin şu saatinde üşenmeyip böyle bir liste yaparak değerli uyku vaktinden çalan ve büyük ihtimalle yarın ki dersini kaçıracak olan, 4 hafta içinde 5 akademik makale yazması gereken ve tez konusu hakkında elde tutulur bir çalışması olmayan kişinin mallığı ile orantılıdır.
not: şimdi farkettim, durduk yere norveç'i saymamışız. hakkını yemiş olmayalım. eğitim iyi kötü de, skindirik bir pizzaya 35 lira vermeyi içiniz kalbiniz kabul ediyorsa, kendi puanlamanızı ona göre yapınız canlarım.
durduk yere enfarktüs geçirmeyin, herşeyin başı sağlık!