Türk Havacılık Tarihinin Bilinen İlk Uçma Girişimleri

Dünyada henüz havacılığın, teknolojinin esamesi okunmazken, tarihimizdeki bazı insanlar çeşitli uçma girişimlerinde bulundular. İşte o uçma girişimleri.

İsmail Cevheri

1010 yılında, kendi yaptığı tahta kanatlarla nişabur'da bir caminin tepesine çıkar. aşağıda onu izleyen insanlara "ey ahali benim yaptığım buluşu şimdiye kadar kimse yapmamıştır. sizin gözlerinizin önünde şimdi uçacağım. dünyada yapılacak en mühim şey göklere uçmaktadır. ben de onu yapacağım" der ve kendini caminin tepesinden boşluğa bırakır.

az biraz uçabildikten sonra yere çakılarak maalesef hayatını kaybeder.

türk havacılık tarihinin bilinen ilk uçma deneyimini gerçekleştirmiştir ve aynı zamanda havacılık tarihimizin ilk şehidi olarak anılır.

Lagari Hasan Çelebi

iv.murat’ın kızı kaya sultan’ın doğduğu gece (1633) onuruna sarayburnu’nda yapılan şenlikler sırasında kendi icadı olan 50 okka barut macunuyla dolu ve 7 kollu bir büyük fişeğe binen
yardımcıları tarafından ateşlenen fişekle gökyüzüne fırlatılan türk mucittir.

fişeğinin barutu bitince,önceden hazırladğı kanatları açıp sinanpaşa sarayı önünde denize yumuşak iniş yaptı.bu şaşırtıcı gösteri üzerine padişah tarafından sipahi ocağı’na alınarak ödüllendirildi.kırım’da selamet giray han’ın buyruğunda öldü...

evliya çelebi şu şekilde anlatmıştır malum olayı:

"lagari hasan çelebi, murad han'ın kaya sultan nam duhteri pakizesi vücude geldiği gece akube şadmanlığı oldu. lagari hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişeng iacad etti. sarayburnu'nda hünkar huzurunda fişenge bindi ve şakirdleri fişengi ateşlediler. 

lagari, "padişahım seni hüda'ya ısmarladım" diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi...

denize indi...

yanında olan fişengleri ateş edip ruyi deryayı çeragan eyledi. bam-ı felekde fişengi kebirinin barutu kalmayıp da zemine doğru nüzul ederken, ellerinde olan kartal kanatlarını açıp sinanpaşa kasrı önünde deryaya indi. oradan şenaverlik ederek uryan huzurı padişahiye geldi. zemini bus ederek selam verdi. bir kise akça ihsan olunup yetmiş akça ile sipahi yazıldı. sonra kırım'da selamet giray han'a gidüp orada merhum oldu. rahmetli yar-i gaar-ı sadıkımız idi. "

Hezarfen Ahmet Çelebi

xvii.yüzyilda yasamis,1623-1640 yillari arasinda saltanat süren murat iv. zamaninda uçma tasarisini gerçeklestirmis ve genis bilgisinden ötürü halk arasinda “binfenli” anlamina gelan “hezarfen” lakabiyla anilmis türk havaciliginin babasi.

cevheri’nin basarisizlikla sonuçlanan deneyi üzerinde uzun süre düsünmüs ,özellikle hava akimlari ve kuslarin uçusunu inceleyerek kendi çalismalarini onun biraktigi yerden alip gelistirmistir.

tarihi uçustan önce kanatlarinin dayaniklilik derecesini saptamak üzere okmeydani’da deneyler yapmis ve bir sabah kiyilarda biriken istanbul halkinin gözleri önünde,galata kulesinden kendisini bosluga birakmis, rüzgardan faydalanarak yani uçarak bogazi asmis ve üsküdar semtinde dogancilar meydani'na inmistir.

sarayburnu’nda sinanpasa köskünde bu durumu seyreden ve deneyin basariyle sonuçlandigini gören murat iv.,ahmet çelebi’yle önce yakindan ilgilenip ,hatta evliya çelebi'ye göre “bir kese de altinla” sevindirdikten sonra,"bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür,böyle kimselerin bakaasi caiz degil" diyerek, bu derece bilgili ve becerikli bir adami cezayir’e sürgün etmistir.cezayir'de ölmüstür...

kaynak: http://www.tayyareci.com/hezarfen.htm