Usta Yönetmen Abbas Kiyarüstemi'den Hayata ve Sinemaya Dair Nefis Aforizmalar

İranlı yönetmenin tadımlık cümleleri, sizi bir dürtüp düşündürmeyi kesinlikle başarıyor.

- kendinizi tanımanın en iyi yolunun kendinizi farklı durumlara sokmak olduğunu asla unutmayın.

- bence hayatta var olmak bir illüzyondan başka bir şey değildir. bunu kabul edersek ve durumlar arasında bulunduğumuzu, hareket ettiğimizi ve bu hareketin hayatımızın doğası olduğunu kabul edersek ve belirli bir durumda olma özlemlerinden vazgeçersek, hayatı daha iyi anlayabilir tadını daha iyi çıkarabiliriz.

Rüzgar Bizi Sürükleyecek (1999)

- seyircisini salonda uyutan filmleri tercih ederim. bazı filmler sinemada uyuklamama neden oldu fakat aynı filmler geceleri uyanık kalmamı, sabah onları düşünerek uyanmamı ve haftalarca onları düşünmeye devam etmemi sağladı.

- din bazı insanlar üzerinde işe yarar ama herkes üzerinde değil, çünkü din insana 'düşünmeyi bırak ve sana söylediklerimi kabul et' der. hayatın anlamını bulmak isteyenler düşünmeye devam edenlerdir.

Close Up (1990)

- dünyadaki tüm farklı uluslar, dış görünüş, din, dil ve yaşam tarzlarındaki farklılıklarına rağmen, hala ortak bir şeye sahiptirler ki bu hepimizin içinde olan şeydir. farklı uluslardan insanların içini röntgenle çekebilseydik, bu röntgenlerden kişinin dilinin, geçmişinin veya ırkının ne olduğunu söyleyemezdik.

- sanırım hayatın kötü bir film kopyasından başka bir şey olmadığını söyleyen godard idi. eğer öyleyse amacımız daha iyi filmler ve hayatta verilen daha iyi biçimler yapmak olmalı.

Sevmek Gibi (2012)

- öğrencilerimden genel olarak sinemayla ilgili veya herhangi bir farklı alanla ilgili eğitim almış olmalarını istemiyorum. onlardan istediğim, gelip bana bir hikaye anlatmalarıdır ki benim için film yapmanın en iyi kriteri de budur. film yapımında hikayenizi sözlü olarak anlatabilmekten daha önemli bir şey yoktur.

- yere kök salmış bir ağacı alıp bir yerden başka bir yere götürdüğünüzde ağaç artık meyve vermemeye başlayacaktır. bu mümkün olsa bile vereceği meyve asla eski yerinde olduğu kadar iyi olmayacaktır. bu bir doğa kuralıdır. sanırım ben de ülkemi terk etseydim, meyve vermeyen bir ağaç gibi olurdum.