Van Gogh, Fransa'dayken Neden Roulin Ailesinin Bütün Üyelerini Birkaç Defa Resmetti?

Van Gogh neden Roulin ailesinin portrelerini yapıp durdu? Hem de birkaç defa? Nedir bunun arkasındaki hikaye?
Van Gogh, Fransa'dayken Neden Roulin Ailesinin Bütün Üyelerini Birkaç Defa Resmetti?

vincent van gogh, hollanda ve paris'te çalıştıktan sonra (30'lu yaşlarının ortasında) tarzını geliştirmek amacıyla arles'a - güney fransa'ya geldi. daha parlak ışık ve yoğun renklerin sanatını daha iyi hale getireceğine ve güneylilerin - güneyin ona yepyeni konular sunacağına inanıyordu.

van gogh, roulins, ayçiçekleri ve yatak odasını resmedeceği ev ve stüdyo olan, ünlü sarı eve taşınmadan önce café de la gare'nin üstünde bir oda kiraladı. aynı sokakta yaşayan ve yakındaki tren istasyonunda posta yükleme ve boşaltma işlemlerini denetleyen joseph roulin'de barın müdavimlerindendi. portrelerde daha başarılı ve güçlü olduğuna inanan vincent kendisi için poz verecek insan bulmakta zorlanıyordu. bir akşam gururlu ve geveze bir cumhuriyetçi olan roulin'i la marseillaise'i söylerken gördü ve onun delacroix tablolarından çıkmış bir karakter olduğunu düşündü. joseph roulin'e portresini yapmayı teklif etti ve adam sadece yemek ya da içki ısmarlaması koşuluyla bunu kabul etti.

vincent 1880'lerin sonlarında, güney fransa'da geçirdiği iki yıl boyunca pek az yerliyle bağ kurmuştu. o dönem hollandalı sanatçı için bilindiği üzere çalkantılı olsa da, aynı zamanda oldukça üretkendi. kendini yalnız hisseden vincent, arles tren istasyonunda çalışan mavi üniformalı ve şapkalı, 47 yaşındaki postacı joseph roulin ile yakın arkadaş oldu. sadece joseph'in portresini yapmakla kalmayıp eşi augustine ve üç çocuğunun ( 17 yaşındaki armand, 11 yaşındaki camille ve yeni doğan bebek marcelle ) 26 portresini yaptı, üstelik bunların yarısından fazlasını canlı çalışmıştı. böylece sanat tarihinin en etkileyici portre serilerinden biri ortaya çıktı.


van gogh, 1888'in sonlarında kardeşine yazdığı mektupta, "tüm bir ailenin, postacının ailesinin portrelerini yaptım" demişti. "adam, karısı, bebek, genç oğlan ve 16 yaşındaki oğul, hepsi orijinal karakter ve çok fransız. bunun beni nasıl kendi evimde hissettirdiğini bilemezsin. adam ateşli bir cumhuriyetçi ve sosyalist, çok iyi akıl yürütüyor ve birçok şeyi biliyor. karısı bugün doğum yaptı ve bu yüzden mutlulukla parlıyor.” roulin'in gür sakalı ve belirgin bilgeliği nedeniyle van gogh ona sokrates lakabını taktı. sanatçı aralık 1888'de sol kulağını kestiğinde, roulin iyileşmesine yardımcı oldu. bu akıl hastalığı olayından sonra roulin, onun bir psikiyatri hastanesinde bakım almasını sağladı ve oradayken onu ziyaret etti, durumu hakkında sanatçının kardeşi theo'ya mektuplar yazdı. van gogh bakım altındayken onun kirasını ödedi ve iki hafta sonra taburcu olduğunda bütün gününü onunla geçirdi.
postacı ve ressam hiçbir zaman bu haftalarda olduğundan daha yakın olmamıştı, van gogh da hiçbir arkadaşına bu kadar borçlu olmamıştı. onlar van gogh için sadece modelden fazlasıydı. onlarla birlikte, asla sahip olamadığı bir ailenin sıcaklığını buldu. van gogh, onu "kızıl saçlı deli" olarak tanımlayan ve hatta hapse atılması için dilekçe veren yerel halktan sık sık düşmanlık gördü. buna karşılık, roulin'ler onun akıl hastalığını kabul ettiler ve evlerini güvenli ve sıcak bir yuva olarak ona açtılar. sevgiye aç ve yabancılaşmayla eziyet çeken vincent, joseph roulin'i muhtemelen erkeksi bir figür olarak görmüştü (ailesi olan, sosyal çevreye sahip, özgüvenli). vincent yalnızdı, arkadaşı denilebilecek tek insan gauguin ile olan çalkantılı ilişkisi ve sonunda onu kulağını kesmeye kadar götüren çatışmalarının yanında joseph ona saygı ve şefkat sunuyordu.

roulin portreleri uzun yıllar boyunca dünyanın dört bir yanındaki müzelere ve özel koleksiyonlara dağılmıştı. ancak şimdi birçoğu yeni bir sergide bir araya geliyor. “van gogh: the roulin family portraits” bu ay boston güzel sanatlar müzesi'nde açılıyor. sonbaharda eserler, “van gogh and the roulins. together again at last” sergisinde sergilenecekleri van gogh müzesi'ne gidecek.