Vücudumuz Uyuma ve Uyanma Zamanının Geldiğini Nasıl Anlıyor?

vücudumuzun uyuma veya uyanma zamanının nasıl geldiğini anlaması dikkat çekici bir konudur. işte bunu sağlayan ise bir çalar saatten daha güçlü olan sirkadiyen ritmimizdir.
dünya üzerindeki yaşam, gece ve gündüz süreci içerisinde çevrsel koşullarda meydana gelen değişiklikler tarafından belirlenir. hemen hemen tüm canlılar, bu değişikliklerden en iyi şekilde yararlanmak için içsel bir zaman tutma mekanizması geliştirmiştir. bu 24 saatlik bir güne göre izlediği düzendeki ritimlere sirkadiyen, zamanlama sistemine ise sirkadiyen saat adı verilir.
nerede olursak olalım bu ritimler vücudumuzun gece gündüz düzenli çalışmasını sağlarlar. bu sistemin çalışmasını sağlayan anahtar ise gözün retinasında bulunan ışığa duyarlı retina ganglion hücreleri adı verilen bir grup hücredir. gözün çubuk ve koni hücreleri görmeden sorumluyken bu retinal ganglion hücreleri çevremizdeki parlaklığı algılar ve bu bilgiyi optik sinir yoluyla üst sinir çekirdeklerine gönderir; beynin ana saati oluşur. bu ana saat hücrelerin davranışlarını yöneten tüm küçük saatleri koordine eder. ışığı kendine ipucu olarak alan ana saat, hücrelerimiz içindeki fizyolojik değişimlerin sürekli döngüsünü belirler. vücudumuzun uyanıklık ve uyku saatlerini hazırlayan hormonların üretimi de buna dahildir.
çok fazla ışık görmek, günün yanlış saatlerinde ışık almak durumunda ana saatin, günün saatini algılamasında karışıklığı yaşadığı anlaşılmıştır. yaşanan bu karışıklık çeşitli sağlık problemlerini beraberinde getirmekte ve yaşam kalitesini etkileyebilecek düzeyde olmaktadır. özelikle gece çalışanlar, uyku bozukluğu olanlar vb. insanlar bu sorunu yaşayabilmektedir.
tabii ekleme yapmak gerekirse görme engelli bireylerde ışık uyarısı olmadığı için sirkadiyen ritm bozukluğu yaşayabiliyorlar. bundan dolayı onlar için gerekli tedavi yöntemleri (davranışçı yöntemler, melatonin ve melatonin agonisti tasimelteon) kullanılmaktadır.
kaynak: my.clevelandclinic.org, cscb.northwestern.edu, wikipedia