Yavru Köpeklerin Sosyalleşme Eğitiminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
sosyalleşme eğitimi, yavru köpeğin hem kendisinin, hem sahibinin hem de sosyal çevrelerinin uyumu öğrenmesi zorunlu davranışlar bütünü ve bunun sağlanması için verilen eğitimdir.
henüz bir köpek almadıysanız ve almayı düşünüyorsanız öncelikle:
(bkz: köpek alacaklara sorulması gereken sorular)
(bkz: köpek alırken dikkat edilecek noktalar)
geçelim köpek yavrusunun sosyalleşme eğitimine...
sosyalleşmiş bir köpek
a) çevre için tehlike veya rahatsızlık oluşturmayan köpektir.
b) her yerde sizinle olabilir.
c) kendisi de mutlu olur.
kısacası sosyal köpek hem sizi hem kendisini olabildiğince özgür ve mutlu kılarken 3 kişilere tamamen zararsız ve hiç bir rahatsızlık vermeyecek olan köpektir.
bu eğitim sanıldığının aksine
1) herhangi bir temel itaat ya da özel beceri eğitimi değildir.
2) yardım almak önemli de olsa tamamen köpek sahibinin katılımını gerektirir.
3) yine sanılanın aksine köpeğin bebeklik süreci biter bitmez yani en geç yaşamının 4. ayında başlaması gerekir.
sosyalleştirme eğitimi
1) kısaca köpeğin kendi yaşam alanının dışındaki dünyayla uyumunu sağlama sürecidir. bu süreç içerisinde elde ettiği deneyimler köpeğinizin tüm yaşamı boyunca davranışını belirleyecektir. ileride çıkabilecek sorunların kaynağını bu eğitim devresi içinde çözerek sizinle de toplumla da uyumlu yaşayabilen bir köpek yetiştirmiş olursunuz.
2) bu sürecin büyük bir bölümünü köpeğinizin kendi keşifleri oluşturacaktır. köpekler dünyanın en meraklı canlılarıdır ve ve yeni karşılaştığı objeleri, yerleri, canlıları, insanları ve olayları burunlarını, gözlerini, kulaklarını, ağızlarını kullanarak ve kokuları ile sesleri kaydederek öğrenirler. bunun için yavrunuza yeteri kadar çevreyi ve aile bireylerini keşfetmesi için zaman verilmelidir. yavru köpeklerin ilk deneyimleri en güçlü ve kalıcı deneyimlerdir. bunun için ilk deneyimlerin mutlaka pozitif yönde olması gerektiğini unutmayınız. yavru köpeğiniz eve geldikten sonraki ilk 5(beş) hafta içindeki davranışlarınız yavrunun ömür boyu koruyacağı ana karekterini oluşturacaktır.
3) köpekler bildiğiniz gibi tek başına yaşayamaz. bir sürü ile birlikte olur ve yaşaması için içinde bulunduğu sürünün kurallarına uyması gerekir. ailesinden ayırılmış bir yavru artık yeni ortamındaki insanları sürüsü kabul edecektir. onları insan olarak değil aynen doğası gereği bir sürünün üyesi olarak görür ve atalarından ona miras kalan güdülerini kullanır. ilginç olanı bu güdülerin insan toplum hayatı için uyum sağlamaya müsait oluşudur. köpeği insanın en yakın dostu yapan da büyük ihtimalle budur. fakat yavruyu kendi haline bırakır isek ve onu ileride tanışmak zorunda olduğu kavramlardan uzak tutarsak aynı benzeri ortamlarda yetişmek zorunda kalan insan çocukları gibi köpeğimiz de korku dolu olur, rahat hareket edemez, insanlara saldırabilir, hem cinsleri ile ilişkileri zayıf olabilir.
en önemli kural: “köpeğiniz 8 (sekiz) haftalık iken alınmalıdır.“
yavru köpeğin bu süreden önce annesinden ve kardeşlerinden ayrılması hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı açısından yanlış sonuçlar doğurabilir. bu nedenle yavru köpek anne sütten kesilinceye kadar mutlaka annesinin ve kardeşlerinin yanında kalmalıdır. bu süre yaklaşık 8 haftaya karşılık gelir. bu süre içinde yavru köpek olduğunu hatırlatan kuralların ve köpek davranışların ilk kurallarını öğrenir ama daha ötesinde ailenin güvenli ortamında özgüveni tam ve benliği güçlü şekilde yetişir. bu ortamdan onu mahrum etmemek için için yavru köpeğinizi mutlaka en erken 8-10 haftalık iken alınız ve bu süreyi içerisinde annesinin ve kardeşlerinin yanında oyun oynayarak geçirdiğinden emin olunuz. bu nedenle asla pet shop'tan köpek almayınız. (bkz: köpek alınırken dikkat edilmesi gereken hususlar)
sosyalleştirme eğitiminin önemini ve yavrunun gelişme aşamalarını öğrenebilmek için gelin aşağıdaki tabloya bir göz atalım.
yavrunun gelişim ve sosyalleşme aşamaları için (bkz: yavru köpek/16)
doğumdan üç hafta içinde köpeğin gerçek davranışları gözlemlenmeye başlar. dördüncü hafta içinde 12-14. haftaya kadar devam edecek olan kritik sosyalleşme periyodu başlar:
- yaramazlıkları başladı.bazıları pantolon paçalarınızı ya da eteğinizin uçlarını çekiştirme peşinde
- annesine daha az bağımlı ve kardeşleri ile ilişki içinde.
- keşfetmeye hazır.
- süt dişleri büyük çoğunlukla tamamlandı.
- yavru maması yiyebilecek durumda.
- süt emmeyi yavaş yavaş bırakıyor.
beşinci hafta içinde
- kardeşleri ile oynuyor, koşuyor küçük bir liderlik yarışı baş göstermiş.
- insanlara cevap veriyor.
- çevre ile tanıştırılması son derece önemli.
altı (6.) ve sekiz (8.) haftalar içinde
- sosyalleşme için anahtar dönemdir.
- yavru sütten kesilmiş.
- sinir sistemi ve hareketleri gelişmiş. artık köpek davranışları sergiler.
- burnunu, kulağını, kuyruğunu kardeşleri ile birlikte keşfeder. temel kalıpları öğrenir.
- yavru öğrenmeye ve yeni evine gitmek için hazırdır.
sekiz (8.) on iki (12.) hafta içinde
çevreyle olan ilişkisi ve keşfetme isteği maksimum düzeydedir. bu dönemde çok dikkatli olunmalı ve yavru kesinlikle korkutulmamalı. olumsuz davranışlar sosyalleşme becerilerinin önüne geçebilir. her köpek yavrusu kaliteli zaman istiyor. 1 yaşına kadar ne kadar ilgi gösterseniz yetmez ona, dahasını ister. sabah uykusunu seviyorsanız yandınız. karnı acıkır, yatağa gelir. kalkar karnını doyurursunuz ama sakın o kadarla kalabileceğini sanmayın ruhunu da doyurmazsanız uyandığınızda aldığınız tepki güçlü olur. sevdiğiniz şeylerden başlar çünkü kemirmeye.
oyun! oyun! oyun! ama “oyun” sadece oyun değildir. her memelinin yaşamında olduğu gibi köpek yavrusunun yaşamında da oyun en değerli öğrenme anıdır. onun kendi oyunlarını yaratıp sizin dünyanızı tahrip etmesini önlemek ve daha önemlisi sizin dünyanıza adapte olmasını kolaylaştırmak için oyun zamanları en değerli anlardır. eğitimi de bunun içine katarsanız, veya daha doğrusu ikisini birleştirirseniz aranızdaki bağ daha da güçlenecektir.
köpek dünyasının 1 numaralı kuralına geldik: "önce disiplin sonra sevgi"
işte oyun burada onun sevgi ihtiyacını sizinse disiplin arayışını birlikte sağlayacağınız bir ortak platform yaratıyor. "hayır" ilk öğretilecek kelime ve 2 ay tam zamanı. ama aynı zamanda "otur", "gel" gibi komutları da öğretmenin hiç zorluğu yok. seveceği bir parça yiyecek. beklediği o kadardır. ama fazlası için biraz erken. çiş kaka eğitimi sorun olmamışa benziyor. bu da iyi. ama birçok önemli sözcük daha var:
yavruya adını öğretiniz. ismi kolayca anlayabilmesi için en fazla iki (2) heceli olmalı. köpeklerin "a" ve "o" ile biten hecelere dahada ilgi duyduğunu belirtelim. ismini öğretmek için ona her yemek verişinizde, sevdiğinizde, yanından ayrılırken sizi de takip etmesi için adını aynı ses tonu ile davetkar bir biçimde söyleyin. bu süre içinde değişik isimler kullanmamaya dikkat edin. adını kısa sürede öğrendiğini ve cevap verdiğini göreceksiniz.
bu dönemde köpeğiniz ile rahatlatıcı bir ses tonunda konuşun. asla bağırmayın. yavruyu çekiştirmeyin. sevdiği yiyecekleri ve oyuncaklarını yanınızda bulundurun. yavrunun kafasını karıştırmayın. asla yavruyu korkutacak ani hareketlere izin vermeyin ve kalabalık, gürültülü, çok fazla köpeğin bulunduğu yerlerden uzak durun. yavrunun korktuğunu hissederseniz onun rahatlatıcı bir biçimde konuşun ama hepsinden önemlisi kendisini en güvende hissettiği yeri ona ayırın. oraya kaçıp saklanmasına izin verin. ve orada olduğu sürece asla onu zorla dışarı çıkarmaya çalışmayın. ancak kaçtığı kutudan çıkmasını sağlamak zorundasınız da. bu sebeple ona bir süre tanıyın. kendisi çıkmıyorsa o zaman sevdiği yiyeceklerle kendiliğinden terk etmesini sağlamaya çalışın. unutmayın asla zorlama yok.
şimdi temel eğitim liderlik
her köpek yavrusunun içinde olduğu çelişkiyi iyi bilin. hem lider olmak ve başa yarışmak hem de bir lidere tabi olmanın sürü içinde bulunmanın huzur ve rahatlığı. sizin temel göreviniz onu ilk düşüncenin kendisi için de rahatsızlık verici olduğuna ve sizi izlediği sürece aslında daha rahat, mutlu ve emniyette olacağına ikna etmek. sizin sürünün lideri olduğunuzu ama adil de olduğunuzu yiyeceğin sizden geldiğini ve onu gerçekten sevdiğinizi anlaması için çok önemli zamanlar bunlar. çözüm:
yine oyun! oyun! oyun! boğuşmalar! , ama bunlar esnasında çaktırmadan gücünüzü de hissetireceksiniz ona, biraz pes etmesini sağlamak gibi ama asla dozunu oyunun keyfini kaçırmadan. bol bol mıncıklamak, zaten içimizden gelen o.
mama konusunda katı olmanız lazım. asla önünde mama kabı dolu kalmamalı. bunun çok fazla önemi var. çünkü yemek yemek aynı bizim dünyamızda olduğu gibi köpek dünyasında da önemli bir sosyal ritüel. onun biraz acıkmasını beklemek iyi. sonra önce kendiniz besleneceksiniz önünde şapır şupur. asla masadan dilenmesine izin vermeyeceksiniz. sızlanmasına aldırmayacaksınız. işkence mi? hayır.
vahşi yaşamda alfa kurdun yaptığının bir taklidi sadece. böylece onun kurt genleri avı senin senin bulup getirdiğini dolayısıyla ilk sizin besleneceğinizi, sürünün yaşaması açısından sizin sağlık , huzur ve emniyetinizin, onunkinden daha önemli olduğunu, dolayısıyla liderin siz olduğunuzu ve kayıtsız şartsız itaat beklediğinizi anlatacak ona.
şiddet de köpek tabiatının bir unsuru ama asla eziyete dönüşmeden. yeni gelen yavruya evdeki köpeklerimin tepkisini izledikçe buna daha fazla kanaat getiriyorum. ufak tefek düzeltmeler hem onun sürü içindeki yerini belirlemesine yardım ediyor hem de sosyalleşmesini kolaylaştırıyor. gelecekte başını büyük belalara kavgalara sokmasını engelliyor. sen nasıl göstereceksin çok kızdığını. sadece ensesinden tutup hafifçe fırlatarak. ensesindeki deri esnektir asla canı yanmaz, düşeceği yeri iyi seç incinmesin. biraz gururu incinecek. e zaten biz de onu istiyoruz. ama onurunu asla zedelemeden.
on altı (16.) hafta içinde
süt dişlerini kaybederek yetişkin dişleri çıkmaya başlar. sosyalleştirme eğitimine en geç bu dönemde başlanmış olmalıdır. eğitim süresince yavrunuzun karakterine göre çok hassas davranmalısınız. bu süre içerisinde hiç bir zaman aceleci olmamalı her durumu yavrunuza kademe kademe anlatmalısınız. kendiniz de telaştan ve öfkeden uzak olmalısınız. soğukkanlı davranamadığınız farkettiğiniz an eğitimden vazgeçmelisiniz. köpeğe asla hatalarından dolayı öfkelenmemelisiniz. ısrar ve çok tekrar istediğiniz alışkanlıkları pekiştirecektir. bu süreç sizim için de çok önemli bir eğitim olabilir. bu esnada en önemli işiniz gözlem olacaktır. köpeğiniz dış dünyayı tanırken siz de onu tanımaya, anlamaya çalışmalısınız. her insane gibi her köpek de bir diğerinden farklıdır. bu sebeple başka köpeklerde gördüğünüz üstün nitelikleri köpeğinizde aramaya hakkınız olsa bile onun tamamen kendine has karakteri olan özel bir canlı olduğunu unutmamalısınız. bazı huyları ise kalıcıdır. her şeye rağmen üstesinden gelemeyeceğiniz istenmeyen huylar edinmesi mümkündür. bunların bir kısmının onun tabiatı, ama çok büyük kısmının sizin onu yeterince tanıyamamış olmanızdan kaynaklanan kendi hatalarınızın sonucu olacağını unutmayınız. ve onu bu haliyle sevmeyi öğreniniz.
3.5 aydan başlayarak tasmaya alıştırmanız önemlidir. çalışmaya evde başlamalısınız. tasmayı ilk önce çok yadırgayacak ve silkip atmak ve kemirmek isteyecektir. izin vermeyin ama zorlamayın da. en iyi yöntem oyun ve ödül yolula dikkatini dağıtıp onu alıştırmaktır. ben hiç bir zaman boyun tasması kullanmadım bunu da belirteyim. omuzdan asılacak tasmalar bu yaşta bir köpeğe yeter de artar bile. çok vakit geçirmeden tasmanın ipini takıp asla çekiştirmeden ödül mamları yoluyla sizi takip etmesini ve ipi azıcık hissetmesini sağlayarak başlamalısınız. başta çırpınacak kadar tepki verebilir. sakin olun, sekinleşmesini sağlayın, unutmayın çözüm ısrarlı sakin bir sürü lider olarak davranmaktan geçiyor.
(calm assertive pack leader)
aşıları tamam olur olmaz dışarı çıkarmalısınız. önüne gelen her şeyle tanışmasını sağlayın. ama korkuları varsa sakın üzerine gitmeyin. kendi deneyimine izin verene kadar temkinli olun. tedirgin oldunu hissederseniz hemen o ortandan uzaklaşın veya siz geri çekilin. sosyalleştirmeye sakin ortamlardan başlayın ve giderek her türlü karmaşanın için doğru ilerleyin.
4 aylıkken çok yorucu olmayan yürüyüşlere başlayın. bu liderlik için en önemli ikinci adımdır. tasmasını sıkı tutun sadece yanınızdan yürümesine izin verin. önden çekiştirmesine asla göz yummayın. bu alfa davranışıdır. lider kurt önden gider. önceleri boğuşmanız kaçınılmaz olsa da henüz güçsüz olduğundan yenik düşecektir. bunu erken yapmazsanız ileride mümkün olmayacaktır. her yürüyüşe ona özel serbest zamanla başlayın. özgürce koşsun, çişini kakasını yapabilsin. kaçma eğilimini engellemek için kapalı bir alanda size gelmesini sağlayacak bir egzersiz iyi olur. geldiğinde ödüllendirin her zaman. kaçma eğilimine rağmen arkasından koşmayın. ileride yavrunuzu kontrol altına almanızı sağlayacak ve çağrıldığında gelmesi için sizi takip etmesini öğretmelisiniz.bunu yaparken yavrunuzu serbest bırakın ve onunla oynayın kısa süre sonra yavrunuz farkında değil iken aksi tarafa doğru koşun ve aynı zamanda heyacanlı bir ses tonu ile adını söyleyin yavru bir an telaşa kapılacak ve sizin yanınızda olmak isteyip koşarak size doğru gelecektir.bu arada sizde yere çömelin ve kollarınızı iki yana açarak onu kucaklayın ve bol bol sevin.bu hareketi birkaç defa daha aşırıya kaçmadan ve diğer günlerde de uygulayın böylece köpeğinizin ilgisinin devamlı sizde kalmasını sağlayacaksınız.bu oyunu evinizde odadan odaya ya da bahçenizde de uygulayabilirsiniz. her şeye rağmen en uzun kaçıştan bile sonra geri gelmişse asla azarlamayın tersine ödüllendirin. bu esnada köpeğiniz sizinle oyun oynarken elbiselerinizi ısırmak isteyebilir sakın izin vermeyin.
sonra çok uzatmadan tasma ile yürüyüş çalışın ama bıkkınlık vermeyin. yürüyüş esnasında asla taviz vermeyin. yorulup yere yatarsa ki bu aşırı egzersiz yaptırdığınız anlamına gelir çoğu kez. o an sakın izin vermeyin. itaat etmesi için sevdiği küçük bir parça yiyecekle tasmasından hafifçe çekerek yanınıza çağırın. tekrar yürümeye başlayınca bu sefer sizin kararınızla durun. ve dinlenmesine izin verin. bu esnada zaten her esnada konuşun onunla. ama artık iki ayrı ses tonunuz olsun. biri doğru yaptıklarını onaylayan şefkat dolu diğeri yanlışlarını belileyen sert, metalik ve katı.
bu yürüyüşler esnasında onu sosyal yaşamın bütün öğeleriyle tanıştırmalısınız. ancak bunu yukarıda belirttiğimiz gibi kademe kademe, alıştıra alıştıra, sakin ortamlardan kalabalık ortamlara doğru yapacağız:
eğer aceleci davranarak trafiğe alıştırmak için onu bir anda kızılay yada taksim'e sokarsanız durum yavru açısından hiçde iç açıcı olmayabilir.
yavrunun eğitim süresince tanışması gereken durumlara örnekler verelim
1) insanlar:öncelikle çocuk, genç, yaşlı, üniformalı, güneş gözlüklü, şapkalı, üzerine yağmurluk giymiş trafik polisler itfaiyeciler. tanıştırma aşamasında da kademe çok önemlidir. başlangıçta asla insanların doğrudan üzerine gelerek sevmesine izin vermeyin. sevmek isteyen olursa karşıdan rica edip köpeğin ona gitmesini sağlayın. başta elini uzatmamasını, köpeğinizin onu koklamasına izin vermesini isteyin. bu çok katı gibi gelebilir. ancak bir zaruret. yanlışlıkla ve panikle seveyim derken kafasına şaplak vuran bir kız çocuğu yüzünden çocuk agresyonu geliştiren bir yavru köpekle uğraşmak istemiyorsanız tabii.
2) araçlar: araba, kamyon, motorsiklet, bisiklet, traktör, kaykay vb.
3) diğer köpekler: değişik ırk ve boylarda köpekler ile yavrunuzu tanıştırırken özellikle dikkat edin. çünkü saldırganlık gözlenebilir ve hiçbir şeyden habersiz yavru köpeğiniz bir daha diğer köpekler ile sağlıklı iletişim kurma olanağından yoksun kalabilir. böyle durumları önlemek için daha önce tanıdığınız karakterini bildiğiniz köpekler ile tanıştırınız. eğer köpeği tanımıyorsanız mutlaka köpek sahibinden sorun. tereddütü varsa asla yanaştırmayın.
4 ) bu tanışma anında yavrunuzun büyük ve hareketli köpekler ile oynamasına izin vermeyin: yavru şu an için yalnızca ya kendi yaşında ve küçük veya tanıdığınız güvendiğiniz köpekler ile oynayabilir, tasmasını açmayı unutmayın, ona kontrolünüz altında oynama fırsatı veriniz ki kendini ifade etme olanağı bulsun, bırakın koşşun oynasın, enerjisini harcasın görceksiniz ki çok memnun kalacaktır..
5) diğer canlılar kedi,koyun.at,keçi vb.
6) garip görünüşlü heykellerden, baloncuya, buzlu badem arabasına kadar bu listeye sizin ekleyecekleriniz de olmalı. bu esnada aşırı evhamınızı bastırmayı da öğrenmelisiniz.
bu eğitim dönemi içerisinde yavrunuza nasıl davranması gerektiğini öğretirken tedavisi zor olan “ayrılık korkusu” adlı hastalığa yakalanmasına izin vermeyin.yavrunuzun size aşırı bağlanmasını önlemek amacı ile onu belirleyeceğiniz ve sık sık değiştireceğiniz.bazı zamanlarda yalnız bırakınız, sizi arayıp ağlamasına havlamasına cevap vermeyiniz. aksi halde yetişkin olmuş köpeğinizin sizin evden ayrıldığınızdan tam yarım saat sonra korkuya dayalı bir öfke krizine kapılıp eve dışkılamaktan her önüne gelen eşyaya zarar vermesine varacak olan bir dertle karşılaşırsınız. bundan da asla kendisi sorumlu olmayacaktır.
altı (6.) ay içerisinde
bebeklik dönemi sona ererek çocukluk dönemine girdi. çoğu beden sistemi yetişkin köpeğinkine eşit hale gelir.