Yeni Başlayacaklar İçin: The Big Bang Theory Karakterleri ve Bütün Sezonlarının Özeti

Amazon Prime Video'ya gelmesi vesilesiyle bu diziyi izlemeyi düşünüyor ve nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsanız bu içerik tam size göre.
Yeni Başlayacaklar İçin: The Big Bang Theory Karakterleri ve Bütün Sezonlarının Özeti

peşin not: bu yazı hem uzun hem de spoiler doludur.

dizinin reklamını gördüğümü hatırlıyorum. daha ilk bölümünden bu diziyi seveceğimi biliyordum. henüz dizi final yapmadan bile tekrar baştan bir çok kez izledim. hatta finalin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen geçtiğimiz ay tekrar baştan izledim ve uzun süredir hakkında bir şeyler yazmak istediğimi farkettim. her izlediğimde diziden farklı tatlar aldım. yıllar geçtikçe yani ben değiştikçe karakterlere ve olaylara bakış açım da değişti. ilk bölümü izlediğimde ortaokul öğrencisiyken şimdi işinde gücünde bir mühendisim. örneğin sheldon'un kariyerini değiştirme kararı benim için zamanında bir anlam ifade etmezken kendim istifa ettiğimde ve bunun zorluğunu gördüğümde onu daha iyi anlayabildim. bu süreçte yaşadığım ilişkilerde bazen raj bazen howard olmuşum da haberim yokmuş.

diziyi önce karakterler üstüne sonra da sezon sezon konuşalım. dizide ana beş karakter olan leonard, sheldon, howard ve raj ve penny hakkında yazmam yeterli. amy ve bernadette'i de aralara serpiştirelim. sezonları da 1-4, 5-8 ve 9-12 olarak ayıralım.

leonard hofstadter

uysal ve savunmasız. ailesi tarafından sevgi görmemiş, herkesi memnun etmeye çalışan bir fizikçi. iyi bir arkadaş, yardım istediğinizde arayabileceğiniz bir dost. dörtlünün diğer üyelerine göre daha "street smart" diyebiliriz. hayattan tek beklentisi onu seven birini bulmak çünkü dediğim gibi sevgisiz büyümüş ve bunu ona verebilecek birini arıyor. ilişkiler konusunda tecrübesiz ve dizi boyunca bu konuda bir çok hata yapıyor. sheldon ile tanışması güzel bir tesadüf çünkü leonard'a bir patron gerekiyor. o aslında sağdık bir işçi. bu işi de o kadar ciddiye alıyor ki sheldon evde yokken bile ıslık çalmıyor. bana göre dizideki en gerçek karakter. kendisinden öğrenebileceğimiz çok şey var. onca duygusal çöküntünün ardından hiçbir yardım almadan tek başına devam ediyor hayata. en sonunda annesini bile affediyor ki dizinin ciddi anlamda en içsel anlarından biridir. onu aslında en iyi açıklayan söz tam olarak hatırlayamasam da sheldon'un bir bölümde söylediği şu söz: "senin gibi duygusal olarak bitik bir kişi bile her gün yataktan kalkabiliyorsa...". sözün devamı önemli değil. dediğim gibi ondan öğrenebileceğimiz çok şey var.

dizinin sonu onun için mutlu bitiyor evet ama bu sadece yazarlar öyle istediği için. gerçek hayatta leonard gibilerine mutlu son yoktur. evet penny ile ilişkisi ona çok şey kattı doğru fakat ben penny ile ayrılmaları gerektiğini savunanlardanım. kadın güzel ve çekici evet ama kim hayatını hiçbir ortak noktası olmayan biriyle geçirmek ister ki? hele bir de son anda gelen bebek haberi. kesinlikle mutlu bitsin diye çabalanırken eline yüzüne bulaştırmaktır. leonard'ın birlikte olması gereken kişi kesinlikle doktor stephanie'ydi ama kendisini ondan uzaklaştırdı. neden? çünkü sevgiye alışık olmayan leonard'ın savunma mekanizması devreye girdi ve ilişki bitti. dizide bunu yavaştan birlikte yaşamaya başlamalarının erken olduğunu düşünmesi ile açıkladı ama bu bir yalan. eğer penny birlikte yaşamak istese bunu kabul etmez miydi? tabi ki ederdi ama iki kadın arasında kendisine olan yaklaşımları arasında dağlar kadar fark var. sevilmeyi hakettiğini düşünmeyen bir adam. ne büyük bir trajedi.

sheldon cooper

tek kelime ile dayanılmaz. evinizde tv başında karakteri izlemek keyifli ama hiç kimse sheldon ile yaşamaya 1 ay bile sabredemez. annesinin din ile kafayı bozmuş olması normal çünkü böyle bir çocuk ile başedebilen kadın cennetliktir. sheldon bir kontrol manyağı. hayatının her saniyesini özenle planlamış ve buna adım adım da uyuyor. muhteşem bir ego, sıfır empati yeteneği ve yüksek zeka. kendi başına yaşaması imkansız fakat bunu kabul etmez. sırasıyla annesi, leonard ve amy bakıcılığını yapmış/yapmaktadır. sheldon'a en büyük etkiyi şüphesiz penny yapmıştır. aralarında gelişen bazen abla-kardeş bazen de anne-oğul ilişkisi sheldon'un büyüyebilmesini sağladı. dizideki karakterler arasında en şanslı olanı kesinlikle sheldon. olabilecek en doğru anneye, ona dayanabilecek bir dosta ve onu gerçekten kendisi olduğu için seven bir eşe sahip ama bunları kendisi bulmadı. zaten şanslı dememin sebebi de budur. tabi ki insan annesini seçemez, leonard onun yanına taşınmayı kabul eder ve raj-howard ikilisi ona amy'yi bulur. keşke bende de böyle bir şans olsa. aynı zamanda kariyerinde başarılı ve yine senaristler sağolsun bir de nobel ödülü sahibi. gerçekten kıskanmamak elde değil. ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim bir olayı var o da tekrar sevgili arayışındayken kapıya gelen hatunu reddetmesi. her izlediğimde bu sefer onu kahve içmeye davet etse keşke demişimdir.

howard wolowitz

kişiliğiyle, kıyafetleriyle hatta annesiyle dizi tarihinin en iyi yazılmış karakterlerinden biri. aynı zamanda dizinin başından sonuna kadar senaristlerin belki de hatasız(bana göre tabi) yazdığı tek karakter. evi terkeden bir babası, mutluluğu yemekte arayan bir annesi var. kocasının evi terketmesiyle o kadar sarsılmış ki tüm gücüyle oğlunu korumaya almış bir kadın tarafından büyütülmüş. önce penny'nin biraz dürtmesiyle başlayan değişimi bernadette ile tanışınca hızlanıyor. "bernadette'den daha iyisini bulamam" sözü ne kadar büyük bir kabulleniş. dizinin sonuna geldiğimizde howard bir baba, iyi bir eş ve astronot. hepsini kendisi başardı o yüzden şanslı diyemem. dörtlünün diğer üyelerinden farkı onun ezilmesi mezun olduktan sonra bitmemiş ve halen devam etmekte. sheldon başta olmak üzere diğer karakterler howard'ı her zaman küçük görüyor. buna rağmen özgüveni şaşırtıcı derecede yüksek. hala her gördüğü kadın ile bir şansı olduğunu düşünüyor ve denemekten çekinmiyor. aynen leonard'da dediğim gibi howard'dan da öğrenebileceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum.

rajesh ramayan koothrappali

dizi boyunca düşüncem kendisi hakkında durmadan değişti. bazen ona acıdım bazen de ona sinir oldum. çocukluğunda babasını çok az görebilmiş ve annesi tarafından da şımartılmış. başlarda kadınlar ile aynı odada kalamazken adım adım iyileşerek onlarla konuşabilecek kıvama gelmiştir. bu konuda da ona en çok yardımcı olan yine penny oldu. raj sevgili konusunda dörtlünün en şanslı olanı. lucy dışında tüm sevgilileri gerçekten güzel kadınlardı. raj'dan öğreneceğimiz iki konu var onlara değinelim. güzel olanla başlayalım: howard ile olan kavgası. yıllardır dalga geçildiği, küçük düşürüldüğü ve özgüvenini yerle bir etmiş bir ilişkiyi bitirmeye karar verebilmek ve bunu olayın farkına vardığında hemen yapabilmek. örnek alınması gereken bir hareket. şimdi kötü olanı konuşalım. hayatı akışına bırakamamak, zorlamak. kendisinin de bir çok kez itiraf ettiği gibi raj bir sevgiliye o kadar muhtaç ki kim olduğu, ne iş yaptığı veya nasıl göründüğünün bir önemi yok. hatta metres olmaya bile razı olabilecek bir adam. bu durumda olmak ne kadar acı verici ve ne kadar küçük düşürücü bunu düşünün.

penny

evet penny hofstadter olarak yazmadım çünkü dediğim gibi bu ilişkinin bitmesini savunuyorum ve kendisinin kızlık soyadını da bilmiyoruz. penny dizideki favori karakterim ve dikkat ettiyseniz her karaktere olumlu şekilde etki etti. dizide özünde iyi olan tek kişi. hiçbir zaman yardım etmeyi bırakmadı ve aynı zamanda başkaları için birçok şeye katlandı. çok daha iyi bir son hak etmişti ama senaristler izin vermedi. bu arada dış görünüşünde olan değişikliklere de hakkımı helal etmiyorum. 12 sezonluk bir dizide tabii ki değişiklikler normaldir ama bu bile isteye yapılmış. gerçekten yazıklar olsun! :)

karakterlerin ilk bölüm-son bölüm karşılaştırmalarını da buraya bırakayım

sonra da sezon sezon konuşmaya başlayalım.

leonard


sheldon


howard


raj


penny


bernadette


amy


1-2-3-4. sezonlar

sit-com tarihinde belki de zirveye oynayan sezonlar. gerçekten muhteşem ve epik bölümler. dizi tam olarak nerd temasını yansıtıyor.

5-6-7-8. sezonlar

hayatımıza iki kadın daha (amy ve bernadette) giriyor. bu sırada dizi hala iyi bir sit-com. özellikle 7. sezon ile dizi yavaştan çatırdamaya başlıyor. senaristler kendini tekrar etmeye başlıyor ve bölümler sıkıcı olmaya başlıyor.

9-10-11-12. sezonlar

karakterler değişmeye başlıyor. yalnız burada artık şöyle bir değişim var: karakterler artık iki boyutlu. buna örnek olarak penny ile yeni tanıştığında ondan date koparan ve bu sezonlardan herhangi birindeki stuart'ı karşılaştırın. artık stuart sadece hayatım çok kötü modunda takılıyor başka bir işlevi yok. leonard artık sadece iğneleyici sözler söyleyen biri. gerçekten dikkat edin başka bir şey yapmıyor leonard. sıkıcı olmaktan çıkmak için anlamsız bölümler çekiliyor ve artık dizi bitse diye beklemeye başlıyorsunuz. bu sezonlarda önemli olaylar yukarda belirttiğim gibi leonard'ın annesini affetmesi, sheldon, penny ve leonard'ın ailelerini görmek(özellikle young sheldon dizisi ile sheldon'un ailesi önem kazandı.), howard ve sheldon'un birbirlerinin kıyafetlerini giyip taklit etmesi ve tabi ki final bölümü.

not: dizide nefret ettiğim iki şey var. biri önlerindeki yemekleri sadece karıştırıp yer gibi yapmaları. diğeri de gülme efektidir.