'Zeytinyağlı Yiyemem Aman' Türküsünün Tuhaf Hikayesi
zeytinyağlı yiyemem aman,
basma da fistan giyemem aman.
senin gibi cahile,
ben efendim diyemem aman.
zeytinyağı ile ilgili şarkıyı ve şarkının sözlerini hepimiz biliriz. peki bu şarkının yazılma nedenini ve ülkede propaganda amaçlı kullanıldığını bilen var mıydı?
2. cihan harbi'nden sonra amerika'nın yeryüzündeki gücünü iyice pekiştirmeye başlamasıyla birlikte bazı ülkeleri kısmen sömürmek maksadıyla marshall planı kapsamında bu ülkelere yardım gönderdiğini biliyoruz.
yardımda türkiye de var. bu yardım kapsamında amerika, bize çeşitli hediyeler sunarken aynı zamanda yiyecek-içecek paketi de yolluyor. bu pakette okullarda küçük çocuklara dağıtılmak suretiyle yola çıkarılan süt, çikolata, yumurta gibi temel gıdalardan tutun da mısırözü yağına kadar her şey var... işte ayrıntı burada. amerika, elinde biriken mısırözü yağını; zeytin cenneti türkiye'ye satmak için 40 takla atıyor ve başarılı da oluyor. amerikan güdümüne girmiş politikacılarımız öncülüğünde evvela zeytin ağaçları katlediliyor, akabinde zeytinyağının insan vücudunda kansere yol açtığına kadar çeşitli şehir efsaneleri dile getiriliyor... bunlarla da yetinmiyor adamlar ve işte bugün bile hala sağda solda duyabildiğimiz bu şarkı yazılıyor...
dikkat buyurursanız sözlerde türk insanı da aşağılanıyor:
''senin gibi cahile,
ben efendim diyemem aman.''
efendi kim? köylü. (bkz: köylü milletin efendisidir.)
yani: senin gibi köylüye ben efendim diyemem...
okuduğunu bile anlamaktan aciz yurdum insanı bu şarkıda geçen sözleri anlar mı? daha doğrusu anlamış mı? televizyon ekranlarında bugün bile ''zeytinyağı sakın yemeyin'' diyen şarlatanlara bakacak olursak anlamamış... bugün hala kahvaltılarda, yemeklerde paket paket hazır ve yapay katı yağlar kullanılıyorsa anlamamış... işte ''bir ülke nasıl sömülür?'' sorusunun cevabı bu şarkıda gizli.(türkü demeye dilim varmıyor, bu yüzden hep şarkı dedim.)
ne mutlu bunu dinleyip göbek atanlara!