4.5 Milyar Yıllık Dünya Tarihinde Yaşanmış 25 Dönüm Noktası
1. dünyanın doğuşu
4,5 milyar yıl önce
dünya, genç güneşin etrafında dönen, toz ve taşlardan oluşan bir buluttan meydana gelmiştir. oluşan çekim kuvveti, çevresindeki kayaları ve diğer her maddeyi kendine çekerek dünyayı oluşturmuştur. ay ise daha sonra, gezegen büyüklüğünde bir kaya yığınının, dünyaya çarpması sonucu oluşan enkaz bulutunun yoğunlaşmasıyla oluşmuştur.
2. yaşamın kökeni
4-3,5 milyar yıl önce
yaşamın, tam olarak ne zaman başladığı bilinmemektedir. tek hücrelilere ait en eski fosil ise 3,5 milyar yıl öncesine aittir. yaşam belki biraz daha önce başlamış olabilir, fakat büyük kayaların dünyaya yağmaya devam ettiği dönemlerde olması pek olası değildir. yaşam, deniz diplerinde, açık denizde veya karada başlamış olabilir, fakat nerede başladığını ve ilk organizmaların neye benzediğini henüz bilmiyoruz.
3. güneş ışığı enerjisini kullanmak yani fotosentez
3,4 milyar yıl önce
bütün yaşam formları hayatta kalmak için enerjiye ihtiyaç duyar, yeryüzündeki yaşamın en büyük enerji kaynağı ise güneş’tir. bazı öncül mikroorganizmalar, basit molekülleri, şekere (karbonhidratlara) dönüştürebilmek için güneş ışığının enerjisini kullanabilecek şekilde evrilmişlerdir. bu sürece fotosentez adı verilmiştir. fakat günümüz yeşil bitkilerinin tersine, ilk fotosentez yapan organizmalar, atık olarak oksijeni ortaya çıkarmıyorlardı, yani havada oksijen bulunmuyordu.
4. levha tektoniğinin başlaması yani kıtalar şekillenir
3 milyar yıl önce
günümüzde, dünya’nın yüzeyi bir kaç düzine kaya levhasına bölünmüş durumdadır. bazen bunlardan bir diğerinin üzerine sürüklenerek, onu gezegenin evrilmiş çekirdeğinde yok olmasına neden olur. bu sürece levha tektoniği denir, yaklaşık 3 milyar yıl önce başladığı düşünülmektedir. levha tektoniğinin işler haline gelmesiyle, “ur” adı verilen ilk kıta oluşmuştur.
5. solunabilir hava
2,4 milyar yıl önce
dünya’nın yaşının yarısı kadar sürede, havada neredeyse hiç oksijen bulunmuyordu. daha sonra bazı bakteriler güneş ışığını kullanarak, günümüzdeki yeşil bitkilere benzer şekilde, karbondioksit ve suyu, şekere (karbonhidrata) dönüştürmeye başladı. bu organizmalar, atık ürün olarak, atmosfere yoğun şekilde oksijen salmaya başladılar ve bugünkü oksijen zengini atmosferi oluşturdular. fakat ilk oksijenler, havadaki sera gazı etkisi yapan metan gazını azaltmasıyla dünyanın donarak kartopu gezegen halini almasına sebep olmuş olabilir.
6. endosimbiyoz – karmaşık hücreler
2-1 milyar yıl önce
ilk organizmalar, günümüz bakterilerine benzeyen basit hücrelerdi, fakat bazıları daha sonra daha karmaşık bir yapıya evrildi. bu “ökaryotlar”, hücrelerinin içinde bir çok özelleşmiş ekipman geliştirdiler. ayrıca mitokondri adı verilen sosis biçimli nesne, yeni enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlandı. zamanında ayrı bir şekilde yaşayan bir bakteri olan mitokondri, endosimbiyoz denilen bir süreçte absorbe edilmiştir. çevrenizde gördüğünüz bütün hayvan ve bitkiler birer ökaryottur.
7. ilk seks yani çiftleşmenin kökeni
1,2 milyar yıl önce
1,8 milyar ile 800 milyon yıl öncesi arası dönem, fosil kalıntılarının sıkıcı olduğu bir dönemdi –hatta bu döneme “sıkıcı milyar” adı veriliyor. fakat sahne arkasında yeni bir şeyler olmaktaydı. bunlardan biri seksin bu dönemde evrilmiş olması olasılığıdır. neden ve ne zaman olduğu kesin olmasa da, bazı organizmalar basitçe ikiye bölünmeyi bırakıp seks yoluyla üremeye başladılar. 1,2 milyar yıl önce olduğu kesin olan şey ise kırmızı alg fosillerinde spor gibi sekse özelleşmiş hücrelerin bulunduğuydu.
8. çok hücreli yaşam – büyük organizmalar
1 milyar yıl önce
ilk defa, yaşam tek hücrelilerden ibaret değildi. günümüzde hücreler birlik, oluşturarak ağız, uzuvlar ve duyu organları gibi yapılarla, büyük organizmaları şekillendiriyorlar. bunun ilk ne zaman başladığı kesin olmasa da, büyük organizma fosilleri 2,1 milyar yıl önceye kadar görülebilse de, bunların basit bakteri kolonileri olma ihtimali de bulunmaktadır. farklı organizma grupları, muhtemelen çok hücreliliğe birbirinden bağımsız şekilde evrildi. bitkiler örnek olarak, hayvanlardan daha önce bu tip yaşamı oluşturdu.
9. kartopu dünya
850-635 milyon yıl önce
200 milyon yıl içinde, dünya iki kere tam olarak donmuş bir hal aldı. buz tabakası neredeyse, kutuplardan ekvatora kadar geniş bir alanı kapladı. ikinci kartopu evresi, ilk karmaşık hayvanların evrimini tetiklemiş olma ihtimaline sahiptir. ilk karmaşık, ediacaron denilen tuhaf boru veya eğrelti otu yaprağına benzer biçimli organizmalar ikinci kartopu evresinden hemen sonra görülmeye başlandı.
10. kambriyen patlaması – evrimsel sıçramalar
535 milyon yıl önce
hayvanlar evrildikten sonra, evrimsel olarak iki büyük sıçrama yaşandı. kambriyen patlamasında modern hayvan gruplarının neredeyse tamamı onlarca milyon yıl içerisinde görülmeye başlandı. bu dönem sert kabuğa sahip hayvanların daha iyi fosilleşmesi sebebiyle de “patlama” görüntüsü veriyor olabilir. daha sonra 489 milyon yıl önce büyük ordovisiyen biyoçeşitlenme olayı döneminde, her hayvan grubu daha da genişledi.
11. bitkilerin karalarda kolonileşmesi yani denizden çıkış
465 milyon yıl önce
bazı hayvanlar, 500 milyon yıl önce karaya çıktılar, fakat sadece kısa ziyaretler şeklinde – belki yumurtalarını, yırtıcıların ulaşamayacağı bir yere saklamak için. bitkiler ise karaların ilk kalıcı yerleşimcileri oldular. ilk kara bitkileri, yeşil alglerin evrimsel akrabalarıydı, fakat hızlıca çeşitlendiler.
12. ilk toplu yok oluş
460-430 milyon yıl önce
ordovisiyen dönemi’nde yaşam gösterişli bir hale geldi. fakat aynı zamanda sonlanmaya da yaklaştı. dünya soğudu ve buz kitleleri kutuplardan yayılmaya başladı. and dağları ve sahra çölü’nde bulunan kanıtlar dolayısıyla bu buz devrine andean-saharan adı verildi. aşırı soğuk dünya tarihindeki en büyük ikinci toplu yok oluşu beraberinde getirdi: ordovisiyen-silüryen çoğu yaşam formları denizlerde yaşamaktaydı ve deniz canlılarının %85’inin soyu tükendi. sonucunda da balıklar daha yaygın hale geldi.
13. karada yürüyen balık yani yüzgeçten bacağa
375 milyon yıl önce
bitkilerin, karada başarılı yerleşiminden sonraki adım hayvanların sudan dışarı çıkmasıydı. böcekler, 400 milyon yıl önce karaya çıktılar. kısa sürede büyük omurgalı, semender benzeri görünümünde bir balık olan tiktaalik, böcekleri takip etti. sonunda, balıklarda dört uzuv evrildi ve amfibilere, sürüngenlere ve memelilere öncülük etti. belki de bu dönemde sudan çıkmaları daha iyi bir adım olmuş olabilir, çünkü bir süre sonra geç devoniyen yokoluşu’nda, birçok deniz canlısının soyu tükendi.
14. sürüngenlerin şafağı
320 milyon yıl önce
ilk sürüngenler ortaya çıktığında, dünya, geç paleozoik buz devri denilen bir dönemin içindeydi. sürüngenler, salamender benzeri amfibilerden evrilmişlerdir. atalarının aksine, sert ve pullu derileri vardır, yumurtaları ise sert kabuklara sahiptir ve yumurtalarını suya bırakmak zorunda değillerdir. bu avantajlar sayesinde, kısa zamanda dominant kara hayvanları haline geldiler. sırtında yelkenimsi bir oluşuma sahip olan dimetrodon yaklaşık 4,5 metre uzunluğa ulaşmıştır. sanılanın aksine dimetredon, bir dinozor değildir.
15. süperkıta – pangea
300 milyon yıl önce
son bir kere, dünya’da ki bütün kıtalar bir araya gelip tek bir “süperkıtayı” oluşturdular. pangea olarak bilinen bu kıta, penthalassa adı verilen dünya’nın tamamını kaplayan okyanusla çevriliydi. 175 milyon yıl öncesine kadar süren bu oluşum sonraki onlaraca milyon yılda ayrılmaya başladı ve bildiğimiz modern kıtalar oluşmaya başladı.
16. büyük yok oluş – permiyen yokoluşu
252 milyon yıl önce
sürüngenlerin çeşitlendiği bu dönemde, dünya üzerindeki yaşam belki de en zorlu dönemden geçmiştir. permiyen yok oluşu, gezegenin tarihindeki en kötü toplu yok oluşa neden olmuştur. deniz türlerinin ve kara türlerinin yaklaşık yüzde 96’sının soyu tükendi. tam olarak bu olaya neyin sebep olduğu bilinmese de, büyük volkan patlamaları – günümüz sibirya volkanik taş arazisini oluşturan- yok oluşa neden olmuş olabilir. bu olaylar sonrasında ilk dinozorlar ortaya çıkmıştır.
17. ilk memeliler – kıllı yaratıklar
220 milyon yıl önce
dinozorların ortaya çıktığı ve çeşitlendiği bu dönemde, ilk memeliler evrildi. memelilerin ataları ise cynodont denilen sürüngenlerdi. yüzleri biraz köpeklere benzeyen bu canlıların, kürkleri veya kılları olma ihtimali de vardır. morganucodon gibi ilk memeliler küçük, fare benzeri ve olasılıkla geceleri aktif canlılardı. bu durum onların sabit sıcaklığı korumayı sağlayan sıcakkanlı bir vücut yapısının evrilmesine olanak sağlamış olabilir.
18. triyasik yokoluşu – dinozorların yayılması
201 milyon yıl önce
dinozorlar karada çok gösterişli hale geldi, denizde ise ihtiyozor adı verilen dev sürüngenler en önde gelen yırtıcılar haline geldiler. daha sonra ise yeni bir felaket çıkageldi. kimse triyasik yokoluşu’nun nedenini bilmiyor, fakat bu olay canlı türlerinin yaklaşık %80’inin soyunun tükenmesine neden oldu. sonrasında ise karada dominant hale gelmiş olan dinozorlar dev boyutlara ulaştı. bilinen en kütleli tür olan dreadnoughtus schrani, yaklaşık 59 ton ağırlığına ulaşabiliyordu.
19. ilk kuşlar – tüylü uçuş
160 milyon yıl önce
kuşlar tüylü dinozorlardan evrilmişlerdir – modern kuşlar aslında, burun yerine gagaya, kol yerine kanatlara sahip olan velociraptorlardır. en bilindik öncül kuş, archaeopteryx 150 milyon yıl önce yaşamıştır. fakat geçtiğimiz yıllarda, çin’de, daha erken dönemlere tarihlenen xiaotingia ve auromis fosilleri bulundu.
20. çiçekler açar – bitki devrimi
130 milyon yıl önce
biraz garip gelebilir fakat çiçekler görece yakın dönemde ortaya çıkmışlardır. bitkiler yaklaşık 465 milyon yıldır karada yaşamaktadırlar, fakat bu sürenin üçte ikisinden fazlasında çiçekler ortaya çıkmamıştı. çiçekli bitkiler dinozor çağının ortasında ortaya çıkmışlardır. aynı tanınmışlıktaki çimenler ise çok daha sonra ortaya çıkmışlardır. en eskiye tarihlenen çimen fosilleri 70 milyon yıl öncesine aittir, bu zamandan biraz önce evrilmiş olabilirler.
21. dinozorların yok oluşu – beşinci yok oluş
65 milyon yıl önce
65 milyon yıl önce, devasa bir gök taşı günümüz meksika’sının olduğu bölgeye çarptı. patlama çok şiddetliydi, daha sonra oluşan uzun dönemli etkiler ise daha da kötüydü. tozlar, atmosferin üst tabakalarına kadar sıçradı, güneş ışığını engelledi, ardından gelen soğuk ve karanlık, beşinci ve son yok oluşa sebep oldu. dinozorlar en bilindik kayıplardandı, fakat pterosaurlar ve büyük deniz sürüngenlerinin de soyları tükendi.
22. ilk primatların evrilmesi – ağaçlarda yaşamak
60-55 milyon yıl önce
dinozorlar yok olduktan hemen sonra memeliler günümüz modern insanlarında da olduğu gibi, yavrularını plasenta yardımıyla rahimlerinde besleyip, büyütebilme yeteneğine sahip hale geldiler. bir süre sonra öncül plasentalı memelilerden ilk primatlar evrildi. daha sonra bu primatlar, maymunlara, kuyruksuz iri maymunlara (apelere) ve insanlara evrildi. bilinen en eski primat olan archicebus achilles, 30 gramdan fazla değildi. asya’da sıcak ve nemli yağmur ormanlarında yaşıyorlardı.
23. yüksek enerjili bitkiler – c4 fotosentezi
32-25 milyon yıl önce
bitkiler fotosentez süreciyle, yüz milyonlarca yıldır güneş ışığını kullanarak şeker üretme işlemiyle meşgullerdi. görece bize daha yakın bir zamanda bazı bitkiler bu işlemi daha iyi yapabilmenin bir yolunu buldular. c4 fotosentezi, normal fotosenteze göre zor koşullarda bile çok daha etkili bir şekilde bu işlemi gerçekleştirebilmektedir. günümüzde bilim insanları, büyüyen nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için pirincin c4 fotosentezini kullanabilmesini sağlamaya yarayan bir yol aramaktadırlar.
24. ilk hominidler – insanlığa giden yol
13-7 milyon yıl önce
ilk kuyruksuz iri maymunlar (apeler), afrika’da 25 milyon yıl önce ortaya çıktı. bir noktada bu grup ayrılarak, insanlar, şempanzeler, goriller ve orangutanların ortaya çıkmasını sağladı. ne zaman bu ayrımların gerçekleştiği kesin olmamakla birlikte, bilinen en eski hominid sahelanthropus tchadensis, 7 milyon yıl önce yaşamıştır.
25. insan türü
200 bin yıl önce
türümüz, homo sapiens, henüz çok gençtir. sadece son bir milyon yılın son 5’te 1’lik bölümünde var olmuşlardır. bu sürede, türümüzün doğum yeri olan afrika’dan, bütün kıtalara ve hatta uzaya kadar ulaşmışlardır. bizim yaptıklarımız belki de altıncı yok oluşa ve en hızlı iklimsel değişime neden olmuş olabilir. buna rağmen belki de dünya tarihinde yaşananları bir araya getirip, anlayabilen ilk türdür insan.