Amerikan Ordusunun Adam Asmanın İnceliklerini Anlattığı İdam İnfaz Kitapçığı

Her konuda standardizasyon geliştirmesiyle ve her şeyi yazılı regülasyon hale getirmesiyle bilinen ABD ordusu, geçmişte yayınlamış olduğu idam infaz kitapçığında adam asmanın inceliklerinden ayrıntılı bir şekilde bahsetmiş.
Amerikan Ordusunun Adam Asmanın İnceliklerini Anlattığı İdam İnfaz Kitapçığı

kitapçıkta mahkumun kilosundan yola çıkarak infaz sırasında kullanılacak olan ipin uzunluğu konusunda bir tablo bulunuyor. bu, çok önemliymiş çünkü ip yeterince uzun olmazsa mahkum boğularak ve acı çekerek ölecekken ip fazla uzun olursa kafası kopacaktır. amaç kafayı koparmadan boynu kırarak acısız bir ölüm gerçekleştirmek. bunun için de hesaplamalar yapılmış.

Tablo

kitapçıkta idamdan 24 saat önce mahkumla aynı kiloya sahip bir kum torbası kullanılarak ipin test edilmesi ve kum torbasının 24 saat boyunca ipte asılı durması gerektiği geçiyor çünkü ipin esnekliğinin tamamen alınması ve mahkum ipte sallandırıldığında yaylanma olmaması gerekiyormuş.

kitapçıkta kurulacak olan platformun özelliklerinden kullanılacak ipin özelliklerine ve atılacak düğüm şekillerine kadar her şey en ince ayrıntısıyla ve çizimlerle anlatılıyor.

ayrıca geçmişte ingiliz idamıyla amerikan idamı arasında belli farklar bulunuyormuş. ingiliz idamında mahkum asılacağı yere 20 metre mesafede bir odaya konuyor, idamdan 1 dakika önce odasına idam mangası giriyor ve kafasına siyah bir çuval geçirip hızlı adımlarla idam sehpasına götürüyorlar ve hiçbir şey söylemeden hızlıca platformun altını indirip idamın gerçekleşmesini sağlıyorlar. tüm işlem 30 saniye sürüyor ve mahkum ne olup bittiğini anlamadan infaz edilmiş oluyordu. böylece mahkumun korku veya acı duymaması sağlanıyordu.

amerikan sisteminde mahkum yavaş yavaş idam sehpasına götürülüyor, sonra idam sehpasında papazla görüşüyor, son duasını yapıyor, son bir sözü olup olmadığı soruluyor, daha sonra kafasına çuval geçirilip boynuna ip geçiriliyordu ve tüm işlem 20 dakika sürüyordu. bu süreçte mahkumun daha çok korku duyduğu görülüyordu. amerikanlar kendi sistemlerini "ölmekte olan canlıya merasimle saygı gösterip son bir dua ve söz hakkı veriyoruz" diye savunurken, ingilizler kendi sistemlerini "ölmekte olan mahkuma fazla korku yaşatmadan hızlıca infaz edip geçmek lazım" diye savunuyormuş.