Kimdir?

george stinney amerika birleşik devletleri'nde cezası idamla infaz edilen en genç kişidir. stinney, 1944 yılında 11 yaşındaki betty june binnicker ve 8 yaşındaki mary emma thames'i öldürmek iddiasıyla tüm jüri üyeleri beyaz olan bir mahkemede yargılandı. bu mahkeme tek celse sürdü ve yalnızca 2 saat içinde ortada somut deliller olmaksızın 14. yaşındaki stinney'in suçlu olduğuna kanaat getiren jüri ölüm cezasına mahkum etti ve telafisi olmayan bir şekilde infaz edildi. yargılanırken ne avukatı vardı ne de ailesi. 

idam edilirken boyu yetişmediği için oturduğu koltuğa incil koyup yükseltmek zorunda kaldılar. telafisi olmayan insanlık dışı bir muamele ile idam edildi. 

stinney'in idamından 4 sene sonra insan hakları evrensel bildirgesi yayınlandı

yaşam hakkına karşı ölüm cezası, insan haklarının ayaklar altına alınması, çarpıtılmış adalet sistemlerinde, adalet sisteminin siyasi bir güç olarak kullanılması istenen ülkelerde devam etti. 

stinney, 17 aralık 2014'te, ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra güncel hukuk düzeni ile yargılandığında "şüpheden sanık yararlanır" ve "adil yargılanma hakkı" ilkeleri kapsamında üzerine atılı suçtan beraat etti. adalet geçte olsa tecelli ederek adının temizlenmesini sağladı belki ancak stinney'i idamdan geri getiremedi.idam cezası geri çevrilemez bir cezadır ve masum bir insanı infaz etme riski hiçbir zaman tam olarak ortadan kaldırılamamaktadır.

stephen king'in kaleme aldığı kitaptan uyarlanan the green mile adlı film, bu trajik hikayeden esinlenmiştir

filmdeki john coffey adlı, bizleri hüngür hüngür ağlatan o karakter aslında 14 yaşındaki stinney'i temsil ediyor. bu çocuk 20. yüzyılın en genç idam edilen kişisi olarak kayıtlara geçmiş.

filmde john coffey'in sahip olduğu devasa cüsse aslında o minik çocuğun taşıdığı ağır yükü temsil etmektedir diye düşünüyorum. bunun yanı sıra, insanları iyileştirirken içine çektiği sinekler o dönemde yaşanan insani suçların bu çocuk ile birlikte toprak altına gömüldüğünü, hasır altı edildiğini işaret ediyor. saflığı, karanlıktan korkması, gardiyanları ağlatması da aslında idam edilenin bir adam değil ufak bir çocuk olduğunu belirten nitelikte.

ve ikisinin de olay yerinde bulunma sebebi aynı, küçük kızları kurtarmaya çalışmak. filmin hikayesinin geçtiği yerlerden biri de kuzey carolina'da, bu arada olayın kendisi güney carolina'da gerçekleşiyor. bu arada bu çocuğun hikayesini doğrudan konu almış bir yapım daha var sanırsam (bkz: 83 days the murder of george stinney jr).

kaynak 1, kaynak 2, kaynak 3, kaynak 4

Final yorumu

insan ve toplum vicdanı arasındaki bağ hakkında insanı düşündüren vahim olay.

demek ki, zaman zaman insan vicdanı toplum vicdanının içinde eriyip yok olabiliyor. yoksa bu yaştaki çocuğu, 1 gün içinde jürileri ayarla, yargıla... mümkün değil.

insanlığın karanlık döneminden bahsederken aklımıza cahiliye devri arabistan'ı gelir fakat 1500 yıl geriye gitmeye gerek yok. şundan 70 sene önce elektrikli sandalye'de 14 yaşında, 40 kiloluk bi çocuğu katletmiş adamlar.

(bkz: man is the cruelest animal)

Gayrimeşru Çocuğu Yüzünden İdam Mahkumu Olan Margaret Dickson'ın Ürpertici Öyküsü