FUTBOL 19 Aralık 2022
19,7b OKUNMA     440 PAYLAŞIM

2022 Dünya Kupası'nı Kazanmanın Messi ve Geleneksel Futbol Adına Önemi Nedir?

Lionel Messi, büyük kariyerinde eksik olan belki de tek parçayı tamamladı ve Arjantin milli takımıyla Dünya Kupası'nı kazandı. Peki bu hem onun, hem de onu izleyerek büyüyenler için ne anlama geliyor? Kurcalayalım biraz.
Not: Bu yazı Arjantin-Fransa finalinin öncesinde yazılmıştır. Yine de hiçbir anlam kaybına uğramamış, buyrun.

lionel messi... bugünlerdeki gibi izlemek istediğiniz maçın bir tık uzağınızda olmadığı, futbolun fiziksel gücü, gegenpress’i ya da katı takım savunmasını övmediği günlerde ortaya çıktı bu adam. messi’nin aklıma kazınan ilk görüntüsü şu apaçi yeşili reklamsız barça formasıyla ara sıra oyuna giren 30 numaralı çekingen halidir:


o günlerde benzersiz tekniği ve oyun görüşü ile geleceğin en iyisi olabileceği mesajını herkese vermişti lakin futbol o sahneye çıktığı günden itibaren çok hızlı değişmeye başladı. bu değişimin ilk adımı onun başrolünde olduğu guardiola barçası ve her ne kadar guardiola bu isimlendirmeden hoşlanmasa da tiki taka idi. pep onu figo, rui costa, aimar, ronaldinho, rivaldo gibi büyücülerden evirip değişim çağına adapte etti. bu adaptasyonla messi hem geleneksel futbolun güzelliklerini bizlere sunarken hem de takım oyununa zarar vermek bir yana takımın beyni oldu.

amma velakin futbolun değişimi burada duracak değildi

futbol değişim geçirirken messi ilk tokatı onu dünyanın en iyisi yapan ve bugüne kadar çalıştığı tek elit hoca olan guardiola’nın gidişiyle yedi. sonrasında makyözleri xavi ve iniesta’nın yaşlanması ve bu tandemin bozulmasıyla ikincisi geldi. bu dönemin sonunda uğruna çok daha başarılı olabileceği ispanya milli takımını reddettiği mavi beyazlı formayla 2014 dünya kupası finali'nde almanya'ya mağlup olarak yenilikçi futbola karşı tüm gücüyle dirense de başarısız oluyordu.

neyse ki apaçi kankası neymar ve adam ısıran luis suarez ile ölümcül bir üçlü oluşturup (msn) yeniden kafa tutu messi ve pep ile elde ettiği başarılarını tekrar edebildi. o 169 cm'lik zayıf fiziğiyle sanatını icra etmeye devam ederken tüm rakipleri topa daha sert vurmaya, sahada ayak basmadık yer bırakmamaya, ikili mücadelelerde devrilmeyecek kas gücüne ulaşmaya çalıştı.

günümüzde futbol leon goretzka'ya aşağıda görebileceğiniz dönüşümü yaşatan, messi ile aynı fizikteki futbolcuları ancak sahanın kenarlarına bek olarak hapseden, çalım atmak yerine pas üçgenleri kurarak rakibi geçmenin tercih edildiği bir oyun ama ben messi'yi izlerken hala 2000'lerin sonlarında gibi hissediyorum. premier lig'in sistematik takımlarını ve nba'e benzeyişini, geleceğin en büyük yıldızları olarak görülen haaland ve mbappe'nin saman alevi gibi parlayıp sönen ve ağzımıza bir parmak bal çalan kaka leite'nin tekniğinin onda birine sahip olmadıklarını gördüğümde messi'ye daha da sarılıyorum.

Leon Goretzka'nın dönüşümü.

işte bugün benim 2000'lerim son kez bir dünya kupası maçına çıkacak ve final oynayacak. karşısında da modern futbola dört dörtlük uyan ve bu çağın ilk temsilcisi ronaldo'nun büyük hayranı olan mbappe olacak. bırakalım futbolun messi'ye bir dünya kupası borcu var martavallarını. messi bugün yıllarca karşısında mücadelesini verdiği futboldan söke söke aldığı onca kupa ve ödülün ardından koleksiyonunda eksik olan son parçayı da koparmak için oynayacak.

futbolun messi'ye bir dünya kupası borcu yok, messi'nin geleneksel futbolu hatırlayan ve bu oyuna aşık olan biz futbol anarşistlerine bir dünya kupası borcu var.

dileğim messi bu kupayı kazanacak ve bizlere "benden bu kadar, yaşım geldi de geçiyor. bu sizin için kazandığım son zaferdi. bugünden sonra saf yeteneğin yok sayıldığı gol beklentisi gibi istatistikleri, half space'lere yapılan koşuları, 180 cm'den kısa oyuncuların hor görüldüğü amerikan futbolundan hallice oyunu izleyeceksiniz. benim ve öncüllerimin büyüsünü bir daha görebilmek için canlı yayınları değil 480p'lik youtube videolarını açın, adios." diyecek.

maç sonu edit: tebrikler goat. kitabının son sayfasında bu yazıda da bahsettiğim mbappe’ye büyük bir yer ayırdın. bugünden sonra hem çeyrek finalde hüsrana uğrayan eski dostun neymar’a hem de bugün canını dişine takan mbappe’ye bir şampiyonlar ligi kazandırmak da senin borcun olsun. mayısta bu yüce insanlarla aynı amaç uğruna seni izlemek dileğiyle…