TARİH 11 Eylül 2017
50,7b OKUNMA     928 PAYLAŞIM

ABD Yakın Tarihinin En Travmatik Günlerinden Biri: 11 Eylül 2001

ABD'deki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan terör saldırılarının üzerinden tam 17 yıl geçti. 17 yıl önce bugün ABD, yakın tarihinin en travmatik günlerinden birini yaşadı.


o gün aralarında 270 ila 400 arası yahudinin de bulunduğu binlerce insan hayatını kaybetmiştir. bu yahudilerden ikisi de benim o zamanlar çalıştığım bir danışmanlık şirketinde görevliydi. her ikisini de tanırdım.

o gün, ikiz kuleler 2500 fahrenheit'a kadar erimeyen, ama 1500 fahrenheit ısıda yanan jet yakıtı ve bu yakıtın neden olduğu iç yangın nedeniyle sadece 1100 fahrenheit civarında dayanıklılığının %50'sini kaybedip deforme olan çelik kolonlar nedeniyle yıkılmıştı.


binaların tasarımcıları uçak çarpmasını dikkate almıştı, ama uçak çarpmasının şoku ile çelik kolonların üzerinden sökülüp atılan izolasyonu, uçağın yakıt tanklarının nerdeyse tamamen dolu olabileceğini, jet yakıtı ile birden çok katta aynı anda başlayacak bir yangının halısından masasına kadar her tür malzemeyi de beraberinde yakıp o çelik kolonları gevşetebileceği hesaplanmamıştı.

o gün bütün pentagon da dahil olmak üzere binalara çarpan ve yere çakılan her uçaktan oldukça fazla sayıda kalıntı elde edilmişti. hakkında en çok tartışılan pentagon'un çim alanı irili ufaklı uçak parçaları ile doluydu.


ikiz kuleler civarında toplanan kalıntılar arasında rastlanan terörist pasaportunun yanında, daha aylar önce boston'daki bir üniversiteden mezun olan bir kızın united airlines üyelik kartı da vardı. bunların yanında daha düzinelerce kişisel eşya bulunmuştu.

gerçi pasaport olsa da, olmasa da o uçaklarda kimlerin olduğu zaten belliydi.

o gün, ve o güne giden aylar süresince abd devleti adeta uykudaydı. abd tarihinin en düşük zekalı başkanı beyaz saray'da ikamet ediyordu. hatta o yazı hatırlayanlar varsa, abd'nin en önemli dış kaynaklı probleminin bir çin savaş uçağının yüksek irtifada uçan bir abd casus uçağının burnunu kesip atması ve uçağı inişe zorlaması olduğunu hatırlayacaktır.

Dönemin ABD başkanı George W. Bush


o gün o uçaklarda insanlar vardı. hepsi öldü. bazılarının ses kayıtları hala internette bulunabilir.


o gün o binalarda yahudiler de, müslümanlar da, budistler de, hristiyanlar da, ateistler de vardı.

o gün tahmin edilmeyen sadece tek şey vardı.

o saldırıyı hazırlayanlar bile o kulelelerin çökeceğini tahmin edemediler. kulelerin çöküşü, travmayı en azından bir 10'a katladı ve rumsfeld gibi, cheney gibi, ashcroft gibi şahinlerin kontrolü ele almasına yol açtı.


hayır, ortada onbinlerce insanın haberdar olup da gizlilik yemini ettiği bir senaryo yok. o kuleler 90'lı yıllarda da devrilmeye çalışıldı. başarısız oldular. yakalandılar. hapiste çürümekteler. bu defa tek fark, başarılı olmalarıydı.

ben 9/11 sonrası abd'nin - afganistan dışında - takındığı tutuma tabandan karşı olan, ve demokratik parti tarafında yer alan bir abd vatandaşı olarak bu işin abd tarafından tasarlandığına filan inanmıyorum.

öte yandan, bu konuda defalarca yanıt bulmuş komplo teorilerine sarılan insanlara da biraz acıyarak bakıyorum.


bu yazıyı da, basit bir gerçekle bitiriyorum:

- abd'nin 2015 senesinde ırak'tan ithal ettiği petrol, toplam ithalatının sadece %2.5'i.

- abd'ye en fazla petrol ihraç eden ülke kanada. abd ithallerinin %40'ı bu ülkeden geliyor.

- abd'nin - suudi arabistan dahil - opec ülkelerinden ithal ettiği petrol, toplamın sadece %31'i. buna %2.5'lik payı ile ırak da dahil. zaten bu dilimin yarısı kuveyt ve suudi arabistan gibi yandaş devletlerden alınıyor.

- abd'nin rusya'dan satın aldığı petrol, ırak'tan gelen petrolden daha fazla.


ama olayın en önemli yanı şu...

artık abd kendi kendine yetecek petrol kapasitesine sahip bir ülke.

evet... bazen en basit açıklama en doğru açıklamadır. uçak eğitimlerinde inişe önem vermeyen müslüman teröristlere tekrar bir bakın derim.

ingilizceniz varsa, komplo teorilerinin hepsinin teker teker çürütüldüğü çok kaliteli kitaplar, yayınlar da var.