YAŞAM 18 Aralık 2017
19,2b OKUNMA     714 PAYLAŞIM

Başarılı Girişimciliğin Sırrı İşi Bilmekten mi Yoksa Sermaye Sahibi Olmaktan mı Geçer?

İnsanların parayı kırarak girişimcilik sektöründe tarih yazdığı hikayeleri dinlerken "Bu başarının sırrı parası mı, zekası mı?" diye düşünmemek elde değil. Bu zeka-sermaye dengesi nasıl oluyormuş, Sözlük yazarı "psycho dad" irdelemiş.
Jeff Bezos / amazon.com'un kurucusu


iş kurmak için 2 çeşit sermayeye ihtiyacınız var: biri entellektüel sermaye, diğeri de para.

işinizin başarılı olması için bu ikisinin toplamının yüksek bir değerde olması gerekiyor.

ikisi de sizde yüksekse zaten başarı garantidir. hem işi biliyorsunuz, hem de para sıkıntısı yok. hüsnü özyeğin buna örnektir. adam banka genel müdürüyken, banka kurmuş. hem işi biliyor, hem de zengin bir aileden geliyor. genel müdür olduğu dönemden iyi bir birikimi var.

Ünlü Türk iş adamı Hüsnü Özyeğin

entellektüel bilginiz çok yüksek ama paranız sınırlıysa, girişiminizin hayatta kalma ihtimali ortalamanın üzerindedir. 

mesela çok iyi bir kebap ustasısınız diyelim. kebap nasıl yapılır, nasıl pişirilir çok iyi biliyorsunuz. kebap yapmak için en iyi et, ayran, şalgam, en uygun fiyatla nereden alınır? garson nasıl seçilir, komi nereden bulunur? garson, komi, bulaşıkçı kaç para maaş alır? bunları da biliyorsunuz diyelim. bu durumda entellektüel sermayeniz yüksek tutarda. bu durumda rakiplerinizin 1 milyon liraya kurduğu bir işi daha düşük bir para ile örneğin 200 bin lira ile işinizi kurabilirsiniz ve restoranınızın hayatta kalmasını sağlayabilirsiniz. bu durumdaki adamlar emekçiyken patron olanlar olarak bilinir. 

Facebook'un kurucu ortağı ve CEO'su Mark Zuckerberg

işi bilmiyorsanız, fakat cebinizde 200 bin değil, 1 milyon tl paranız varsa yine işi kurup, hayatta kalmasını sağlayabilirsiniz. 

şansınız ortalama seviyededir. arada fazladan harcadığınız 800.000 tl sizin işin know how'ını satın almak için verdiğiniz para olur. mesela bulaşıkçıya herkes asgari ücret verirken, 3000 lira verirsin. eti pahalıya alırsın. mutfakta kötü planlama nedeniyle çok fazla ziyan olan malzeme olur falan. başkasının 3'e mal ettiğini, 10'a mal edersin. ama zaman içinde işi öğrenir, rakiplerin kadar başarılı olabilirsin. bu gruptaki adamlar baba parasıyla iş kuranlar olarak bilinir. mesela ali sabancı.

bir de dördüncü durum var: hem entellektüel sermayen yoksa, hem de paran sınırlıysa bu durumdaki adamlar genellikle batarlar. 

etrafınızda mutlaka bu insanlardan vardır. mesela hiç araç kiralamadan anlamadığı halde babadan kalan evini satıp, 5 tane araba alıp, araç kiralama şirketi kuran birini tanıyorum. battı.

not: entellektüel sermayenin içinde sadece iş bilgisini değil, aynı zamanda ilişkileri (networking) de düşünebilirsiniz. mesela malı kimden alıp kime satacağın, bir malı satmak için bir şirkette kiminle konuşman gerektiği bilgisi bir networking bilgisi olmakla birlikte aynı zamanda bir iş bilgisidir.