tarifini vereceğim yemeğin ana fikrini instagram'da iskenderiyeli bir şefte görmüştüm. kendi zevkime göre revize ettim. hem özenli görünen hem de bir o kadar basit bir tarif. yemeğe davet ettiğiniz kişiyi etkilemeniz garantili. denedim, %100 çalıştı.

ben tavuğun parçalarından yağlı olsun diye tavuğun kalçalarını kullandım. siz hangisini seviyorsanız onu kullanabilirsiniz. ama benim tarifim yemeğin hem salçalısı hem de kalçalısı…

önce tavuk parçalarını bol suda haşlıyoruz. kaynadıktan sonra içine biraz tuz, biraz biberiye, biraz kekik koyuyoruz. neden bol su? çünkü bu suyu daha sonra kullanacağız.

4-5 kişilik

bir borcama;
- 1 büyük boy patates
- 6-7 diş sarımsak
- 1 sap pırasa (sevmiyorsanız kullanmayabilirsiniz)
- birkaç baş arpacık soğanı
- küçük boy mantarlardan 10-15 tane.

pırasayı biraz estetik görünsün diye penne makarna şeklinde ufak ufak kesiyoruz. patatesi kabaca yahni patatesi gibi doğruyoruz. arpacık soğanlarını ikiye bölüp koydum. sarımsakları ise büyüklüklerine göre ister bütün koyun, isterseniz biraz bölün. sizin yemek estetiğinize kalmış. mantarları boyuna olacak şekilde 3 parçaya bölün. daha sonra bu sebzelerin üzerini 1.5-2 su bardağı pirinçle kapatın. bir kasede sıcak su ile biraz biber salçası ve domates salçasını ezin. totali bir yemek kaşığı olsun. pirincin üzerine kaşık yardımıyla bu salçayı gezdirin. yemeğe karabiber ve pul biber serpin. daha sonra haşlanmış tavuk parçalarını yemeğin üzerine oturtup, tencerede kalan tavuk suyunu yemeğin üzerini kapatacak şekilde dökün. suyunuz pirinçle aynı seviye olsun ama tavuğu aşmasın. daha sonra yemeğe lezzet vermesi için 7-8 minik parça tereyağını tepsinizin çeşitli noktalarına bırakın. üzerini alüminyum folyo ile borcam kabı kapatıp önceden 180-200 derecede ısıtılmış fırında pişirin. 30 dakika pişirdikten sonra yemeği kontrol edin, pişmesi için gerekli süreyi yazacak tecrübem yok. ben yemekleri hep kontrol ederek pişiririm. bu konuda kitâbî değilim, üzgünüm. hem pilav hem de ana yemek tek serviste olduğu için bence güzel ve kolay bir yemek. yanına da bir çorba yaptınız mı gelen misafiri geçiştirebilirsiniz. afiyet olsun.

ekleme: domatesi unutmuşum :( domatesi de önce ikiye, sonra her yarımı 4'e bölüp sebzelere ekleyin. ben iki adet salkım domates kullandım.

1. yemeğin fotoğrafını isteyenler oldu. maalesef çekmedim. ama benzer bir yemeği ıraklı bir ablanın sayfasında buldum. dediğim gibi ben yemeği revize ettim, siz de kendinize göre ayar çekersiniz.

https://www.instagram.com/…ogi/?igshid=ywjhmjlhztc=

2. “dikkat et alüminyum seni zehirlemesin” diyen oldu. dağlarda alüminyum tencerelerde patates haşladım, alüminyum çaydanlıklardan çay içtim henüz ölmedim. alüminyum kapları olan anneannem 100. yaşını kutlayacak kısmetse. kronik metal maruziyeti toksisite yaratabilir, ancak toksikolojide acceptable daily intake miktarı vardır. aşmazsanız sorun çıkaracağını düşünmüyorum. günümüzde koltukaltı dokusunda biriken ter önleyici preparatlardaki alüminyum tuzlarını meme kanseri ile ilişkilendiren çalışmalar var; ama dediğim gibi bunlar kronik maruziyet kaynaklı. siz bu tip şeylere çok takıntılı iseniz alüminyum folyonun altına parşomen serin, yiyeceğiniz ile teması kesin. ben fırında alüminyumla yiyeceği sarıp sarmalamam ama kapların üzerini kapatırım. bu da benim kendi yoğurt yiyişim. siz kendi prensiplerinize göre uyarlayın.

Sebze Sevmeyen Çocuklarınıza Afiyetle Yedirebileceğiniz Sebzeli Bir Hamburger Tarifi