Beşiktaş'ta Adeta Paradoks Yaratan Ricardo Quaresma'nın Kariyerinin Genel Özeti
bayanlar ve baylar eğitici bir yazı ile karşınızdayız... beşiktaş'ta adeta bir paradoks haline gelen quaresma futbol kariyeri ve hayatını inceleyeceğiz. kimi ona mustang derken bazıları da onu küçük düşürmek için çingene dediler. kimi tarafından sevildi kimi tarafından nefret edildi ama değişmeyen tek şey her zaman gündemde olmasıydı. ve işte karşınızda... ricardo andrade quaresma bernardo.
quaresma 1983'te, lizbonlu yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi
bir gecekonduda büyüyen quaresma'nın anne ve babası 4 yaşında ayrıldı. tüm sorumluluk annesine kalmıştı. quaresma futboldan nefret ediyordu ve hokey oynamak istiyordu fakat annesi buna karşı cıkıyordu. abisinin zoruyla ilçe takımına kaydoldu. daha sonra yine abisi için gelen lizbon quaresma'yı fark ettiler ve quaresma istemese de lizbon ile anlaştı. daha sonra u17 portekiz milli takımıyla avrupa şampiyonu olan q7'nin futbol hayatının bir parçası haline geldi.
ronaldo ile lizbon alt yapısında beraberlerdi. fakat quaresma daha cok tanınıyorudu hatta ronaldo quaresma'nın yedeğiydi. buna karşın, manchester united ile hazırlık maçında daha iyi bir performans gösteren ronaldo, manchester united'a transfer oldu.
ronaldo gittikten sonra quaresma da lizbonda kalmayıp barcelona'ya transfer oldu
burda rijkaard ile sorun yaşayan quaresma 28 maçta 1 gol 2 asistlik vasat performansın sonunda deco + 15 milyon avroya porto'ya transfer oldu. quaresma'yı quaresma yapan porto'dur. burada sadece youtube fenomeni değil, bir takımın en önemli oyuncusu oldu. porto kariyeri boyunca 126 maçta 49 gol 56 asistle oynadı. portodaki başarısı sebebiyle inter'e transfer olan quaresma orda da morinho engeline takıldı. morinho inter'deyken quaresma için; "harika bir yetenek fakat ibra gibi takımla uyum içinde oldugunu göremiyorum. bunu öğrenir ya da oynayamaz. topa ayağının dışıyla vurabiliyor. bana sorarsanız birkaç ay içinde farklı bir quaresma konuşuyor olacağız" demesine rağmen quaresma serie a'da başarılı olamadı hatta italya'da sezonun hayal kırıklığına verilen bidone d'oro ödülüne layık görüldü! inter kariyerinde 32 maçta sadece 1 gol 2 asist ile oynadı. söylediğine göre gözyaşı dövmesi de o zamanlarla ilgiliymiş; "oyun stilimi değiştirirsem kendime güvenimi kaybederim. milano'da böyle oldu. oyundan zevk almayı unuttum. bir sabah kalktım ve ağlamaya başladım. yıllar sonra yaptırdığım gözyaşı dövmesini oyundan çok zevk aldığımı hissettiğim an ağladığım o günleri unutmamak için yaptırdım." ondan sonra chelsea'ye kiralanan quaresma sadece 5 maç oynadı ve 1 asist yapabildi. chelsea'de de tutunamayan quaresma olay yaratan transferiyle beşiktaş'a transfer oldu.
quaresma imza töreni
ilk iki sezonda 73 maçta 18 gol 27 asist ile oynadı. taraftarın sevgilisi olmuştu. tabi quaresma'nın oyunu sadece istatistiklerle açıklamak yetmezdi. quaresma oyundayken rakip onu asla bir kişi ile tutmazdı. en az iki kişiyle tutmaları gerekiyordu. bu da rakipleri tedirgin ediyor ve temkinli oynamak zorunda bırakıyordu. her şey çok iyi giderken taraftarla ağız dalaşlarına başladı. en son da carvalhal'in quaresma'yı oyundan alırken isyan edip carvalhal'e kramponunu fırlatarak "seni ben getirdim, sen beni oyundan alamazsın, sen hiç kimsesin" demesi üzerine kadro dışı kaldı ve daha sonrasında karşılıklı olarak mukavelesi fesh edildi.
beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra kısa süreliğine birleşik arap emirlikleri'nin al ahli takıma gitti oradan tekrar porto'ya döndü. porto'da yine eski formunu yakaladı. fakat beşiktaş onu tekrar istiyordu. quaresma'nın da beşiktaş taraftarına şampiyonluk sözü vardı. 15/16 sezonunda tekrar beşiktaş'a döndü. beşiktaş'ın başına da şenol güneş gelmişti. quaresma'nın en büyük şansı şenol güneş'tir. quaresma'nın kaprislerini babacan bir şekilde sürekli affedip ve onu motive eden şenol güneş sayesinde quaresma 4 sezonda toplam 153 maçta 20 gol 51 asist performansıyla 2 şampiyonluk yaşadı. beşiktaş'ın ilk kez şampiyonlar liginde gruplardan çıkmasında büyük pay sahibi oldu.
bu sırada, 2016 yılında portekiz milli takımıyla avrupa şampiyonluğu da yaşadı.
quaresma'yı seven sevmeyen herkes onun sıradışı yeteneğini kabul eder. yetenekli insanların genelde sıra dışı karakterleri olsa da daha iyi anlamak için çocukluğuna bakmak gerek. quaresma'nın en büyük sorunu olan takım içi uyum ailesiyle ilgili. quaresma 4 yaşındayken anne babası ayrılıyor ve babası hayatından çıkıyor. baba figürü ile neredeyse hiç tanışmamış olan quaresma hayatı boyunca otoriteyle problem yaşıyor. şenol güneş ile babasıyla hiçbir zaman yaşamadığı ve eksikliğini çektiği diyaloğu yakalayabildiği biliyoruz (bakınız: oppositional defiant disorder).
takıma uyum sağlamak yerine kendi bireysel oyunun geliştiren quaresma topla olan tekniğini ve çalım yeteneğini geliştirdi. ve bu açıdan dünyada sayılı oyunculardan biri oldu. yaptığı hareketler maçtan fazla konuşuluyordu. kariyerinin ilk yıllarında kendinin de dediği gibi futboldan nefret eden quaresma'nın oyunu daha çok kendine özgü bir freestyle oyunuydu. quaresma takım oyunundan çok çalım atmayı rabona yapmayı ve kendi karakterine uygun vuruş olan trivelayı icat etmişti. trivela quaresma'nın futbola bakışını özetliyordu. futbolu alışıldığı gibi degil, kendi istediği gibi oynuyordu.
quaresma için söylenenler
ronaldo; "eğer kızdırırsanız takım arkadaşlarını bile çalımlar"
nemaja vidic onunla sahada karşılaşmak istemiyorum, çünkü durduracağımı sanmıyorum.
pepe reina "quaresma'yla karşı karşıya kalmak, bir kalecinin başına gelebilecek en büyük şanssızlıktır"
alex de souza "süper lig'in en iyi oyuncusu kesinlikle ricardo. eğer siz bir oyuncuyu ancak faul yaparak durduruyorsanız bu sizin acizliğinizi, onun da büyüklüğünü gösterir"
arda turan "quaresma tek kişilik bir takım gibi"
hıncal uluç "quaresma, hagi ve zidane'dan sonra gördüğüm en teknik futbolcu"
mehmet demirkol "quaresma bu ülkedeki tartışmasız en iyi oyuncu"
sergen yalçın "çok bencil, sorumsuz ve agresif ama müthiş bir oyuncu"
quaresma beşiktaş'ın ve türkiye'nin gelmiş geçmiş en yetenekli oyuncusudur. fakat takım içi disiplinsiziğini, gördüğü kırmızı kartlar özellikle tansiyonu yüksek maçlarda kendini kontrol edememesi sebebiyle tepkiler aldı. şenol güneş'in oyunu onun üzerine kurması ilk 2 sene başarı getirse de özellikle son sezon bir başarı getirmedi hatta takıma daha çok zararı oldu. quaresma çok riskli ama etkili bir silah gibi. eğer çalışırsa çok etkili oluyor fakat çalışmazsa bu bütün takıma zarara uğratabiliyor son senede olduğu gibi. özellikle malmö maçında gördüğü kırmızı kart bardağı taşıran son damla oldu.
ayrıca quaresma'nın oyunu sonuç odaklı değil daha çok estetik odaklıdır
o yetenekteki ve hızdaki bir oyuncunun daha fazla gol atması beklenir ama o golden çok attığı çalımlara ve kendini eğlendirme odaklıydı. quaresma'nın topla yaptığı hareketleri bir ressamın tuvale vurduğu darbelere benzetirim. özellikle ilk senelerinde porto'da oynarken topa hakimiyeti, hızı ve yaptığı şovlar tekrar tekrar izlemeye değer. fakat futbol sonuç odaklı bir oyun, yaptığınız çalıma veya hareketlere puan verilmiyor o hareketler sadece taraftarı eğlendirmeye yarıyor. zamanında ronaldo'yu yedek bırakan bu yeteneğin kariyeri; disiplinin yeteneğe nasıl üstün geldiğini kanıtlar nitelikte oldu.
quaresma'yı daha çok sevenler özellikle 30 yaş üstü kişiler çünkü quaresma'nın ilk gelişi ergenlik dönemlerine, dolayısıyla daha duygusal dönemlerine denk geliyor. quaresma, ilk geldiğinde daha öncesinde hiçkimsenin görmediği tipte bir oyuncuydu o zaman inönü'deki taraftar hayal edebileceği en büyük yıldızı izleme fırsatı bulmuştu. adeta bir rüyada yaşıyorlardı...
quaresma ile yolları ayrıldı beşiktaş'ın sonradan. yönetimler bu tip kararlar alabilir takımların çıkarları doğrultusunda fakat beşiktaş tarihinin en önemli futbolcularından birini bu şekilde yollamak beşiktaş'a yakışmadı. quaresma paradoksu quaresma gittikten sonra da devam edeceğe benziyor...