SUÇ 8 Ağustos 2023
57,2b OKUNMA     1286 PAYLAŞIM

Birçok İnsan Neden Cem Garipoğlu'nun Aslında Ölmediğine İnanıyor?

Son günlerde, Münevver Karabulut cinayetinin sanığı Cem Garipoğlu'nun ailesinin yaptığı tuhaf paylaşımlar yeniden gündeme geldi. Pek çok kişi, Cem Garipoğlu'nun aslında intihar etmediğini ve bir yerlerde hayatını sürdürdüğünü düşünüyor.

hunharca cinayet işlemiş ve yakalanması 6 aydan uzun sürmüş, hem de köyde vs değil, cinayet işlediği şehirde saklanmış, kendi isteğiyle teslim olmuş biri cem garipoğlu. üstüne sürekli kapatılmaya çalışılan şekilde "kendini asması" olasılığı 1%'den daha azdır.

- kendini öldürecek adam, 6 aydan uzun süre arandığı şehirde saklanmaz ve teslim olmaz. 6 aydan fazla sürede çeşitli bağlantılar kurulabileceği gibi yeterince rüşvet dağıtmak için çok uzun bir süredir. aynı zamanda, hapishane ayarlanması, hapishaneden çıkarılmasının ayarlanması için pekala yeterli bir süre olabilir. özellikle maddi imkan ve kişisel bağlantılar düşünülürse bu ihtimal, sıradan bir vatandaşa göre pekala mümkün gözükecektir.

- kendini öldürecek adam iki farklı yabancı dil çalışmak için hücresine kitap istemez. çalışmaz. hapishaneye girdikten sonra dil öğrendiğini düşünmek aptallıktır. 6 aydan fazla süre aranırken iki dili çalışmaması için bir sebep olmadığı gibi planla bir cinayet ise dil öğrenmeye cinayetten 1 sene önce başlamış bile olabilir.


- cinayetin işlenişindeki adımlara baktığınızda, bir cesedi parçalaması, bu cesedin insan olması ve uzun süre beraber canlı olarak beraber vakit geçirmiş olması sebebiyle, sıradan bir insan için kolay değildir. hem emek ister, hem güç ister, hem de fizyolojik olarak kişinin genetik özelinde psikopatlığı 12'den vurmuş olması gerekir. bunun olasılığı öyle 5% falan değildir. gayet 99% ihtimalle psikopattır.

- cinayetinden birden fazla kişiyle işlenmiş olması da delillere yansıdığından, bu cinayet yardım etmiş kişilerin de davranışları eğer ki cesedi birlikte parçalamışlarsa, bu eylemlerde daha önce bulunmuş oldukları gösterir. somut olarak kanıtlanması, bu olaya bağlı olarak mümkün değildir ama soyut olarak, hangi ülkenin adli tıp uzmanına sorarsanız sorun kesin diyecektir.


- ülkenin son zamanda görüp görülebileceği değil, dünya genelinde görülebilecek en vahşi ve toplu cinayette, delillerin şeffaflık açısından, toplum huzurunu tatmin etmeyecek şekilde açıklanması, toplumu düşünme adına olmadığını birçok kişi düşünmese de "hissetmiştir".

- intiharında kafasına poşet geçirmiş olmasının mantıklı bir açıklaması yoktur. bu mantık, ancak olay yerine gelecek ve ön inceleme daha doğrusu ifadeleri kayda geçecek, hiçbir şeyden habersiz düz memurların, cem garipoğlu'nun öldüğünü desteklemesi için düzenlenmiş bir tiyatral olması, kafasına poşet geçirerek intihar etmesinden çok daha yüksek ihtimaldir. hapishane görevlilerinin ya da çalışanlarının tamamının bu olaya dahil olması pek mümkün değildir. dolayısıyla, profesyonel ama riskli bir tiyatral ile "öldü" gösterilerek hapishaneden çıkarılmış olması, basına yansıyan ve tatmin edici olmayan deliller ışığında çok daha yüksektir.

- intiharından sonra, olayla ilişkilendirilmiş kişilerin, sosyal medya hal tavırları da normal değildir. dolayısıyla, intihar ile alakalı bütün şüpheleri daha da destekler hale gelmesinde önemli ve gözden kaçırılmayacak deliller olarak "tarih" kaydına geçmiştir.


- parçalanmış bedeninin canlıyken kesilmesi, önce öldürülerek sonra parçalanmamış olması, aylardır, yıllardır beraber birbirleriyle vakit geçiren kişi ya da kişiler tarafından yapılmış olması, anlık bir sinirle yapılmadığını, "tören", "ayin" gibi türkiye için uçuk bir durum olan "ritüelle" kurban edildiğini gösterir niteliktedir.

- var olan bu cinayet ve sonrasında yaşananlar aslında, ülkedeki adalet sisteminin zenginlere özel, ayrıcalıklı bir hale geldiğini, paran ve iletişim ağın varsa, güçlüyse "törenle" insan parçalayabildiğini çok soğuk ve açık şekilde ülkede yaşayanlara göstermiştir.


bunun en büyük örneği ve kanıtı da "sedat peker'in itiraflarıdır. hapishane de kaldığı dönemlerde akp öncesinde başbakan, bakan vs'ye şantaj yapıp para aldığını ya da para teklif ettiğini itiraf etmekle kalmayıp, hapishaneden çıkarıldığını da itiraf etmiştir.

bu cinayet ile birkaç sene öncesine kadar olan sedat peker'in itiraflarını birleştirdiğinizde, ülkede en az 20-30 yıldır yaşıyorsanız bütün bu bağlantıları kurmanız zor olmamaktadır.

eğer ki akp döneminden sonra, bu ülkenin adalet sistemi değişecekse ve halkın desteği isteniyorsa, sadece ve sadece bu cinayetin aydınlatılması, bazı "zengin" zümrenin hiyerarşisi bu cinayetle kırılarak rahatça başlatılabilir. bakınız, sadece bu cinayetle bile ülkenin adalet sistemi, kurulduğu günden bu yana değil, osmanlı'dan itibaren en adaletli dönemine girebilir. çünkü bu cinayet öylesine köklü bir yozlaşmayı göstermiştir ki bu ülke için adeta "adalet reformu" kesinlikle gerekli olduğunu ifade etmiştir.