MÜZİK 12 Temmuz 2019
36,1b OKUNMA     729 PAYLAŞIM

Ortalığı Kasıp Kavuran 2001'li Yıldız Billie Eilish'in İlk Stüdyo Albümünün İncelemesi

18 Aralık 2001 doğumlu Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Billie Eilish'in ilk stüdyo albümü olan 'When We All Fall Asleep Where Do We Go?'nun incelemesi.

ilk haftasında 313 bin satarak amerikan listelerinde zirveye oturan albüm ingiltere, yeni zelanda, avustralya ve kanada gibi ülkeler dahil olmak üzere birçok ülkede bir numara oldu. abd'de ise toplamda üç hafta zirvede kalmayı başardı ki ilk albümünü yayınlayan bir şarkıcı için çok büyük bir başarı. yıllardır piyasada olup albümünü ikinci hafta zirveye zar zor taşıyan şarkıcılar olduğu düşünüldüğünde, eilish'in 17 yaşında bunu yapması çok ciddi bir başarıyı işaret eder. ayrıca albüm üç aydır ilk beşten düşmedi ki bu da hiç küçümsenecek bir şey değil.


eilish'e bu başarıyı getiren birçok neden var. öncelikle piyasanın bu alternative tarzı dinlemeye eğilimli olması ve eilish'in yaşıtlarından farklı bir yol benimsemesi bunun başlıca nedenleri. normalde onun yaşında olan şarkıcılar genelde sosyal medyaya yönelirler ve genç kitleyi etkileyecek şarkılar yaparlar. eilish ise sosyal medyaya oynamıyor, tam tersine yetişkin kitleye oynuyor ama bunu kendi yoluyla yapıyor. başka bir deyişle 17 yaşındaki bir kızın hikayesini yetişkin müziğiyle anlatıyor. son yıllarda bunu yapan iki albüm fearless ve pure heroine gibi eilish'in albümü de başarıyı yakaladı. burada ona avantaj sağlayan ise kendi hikayesini/düşüncelerini anlatması. bu ister istemez şarkılara bir tür dürüstlük katıyor ve dinleyiciyi daha da kendine çekiyor. onun yaşında olan şarkıcılar ya gençlere hitap eden şarkılar yapıyorlar ve yetişkinlerin dikkatini çekemiyorlar ya da profesyonel ekipler tarafından yazılmış yetişkin şarkıları söylüyorlar ancak bu da üzerlerinde eğreti duruyor. işte bu yüzden eilish'in kendi hikayesini yetişkin bir tarz benimseyerek anlatması önemli. hem tema hem sound olarak tam on ikiden vurmuş.


albüme bakmak gerekirse, bunalımda olan bir ergenin karanlık psikolojisini, ilişkilerini, duygularını, inişlerini ve çıkışlarını konu edinen şarkılar minimal prodüksiyonla ve eilish'in kendine has vokalleriyle birleşmiş. şarkıların tamamı abisi finneas o'connell'in imzasını taşıyor. iki şarkı hariç billie de şarkıların yazım aşamasında abisine katılıyor. prodüksiyon ise tamamen abisine ait. yeri gelmişken bu noktada sosyal medyada şarkıların gerçek anlamda kimin yazdığı tartışma konusu. bence abi kardeş bir bütünün iki yarısı gibi çalışmışlar. biri olmadan diğeri bu albümü tek başına ortaya koyamazdı gibime geliyor.

yine aynı çekilde gündeme gelen konu ise eilish'in lorde'a benzetilmesi. eilish fanları buna şiddetle karşı çıkıyorlar ama çok yakın tarihte aynı yaşta aynı tarz müzikle piyasaya çıkmış ve büyük başarılar elde etmiş bir şarkıcıya benzetilmesi çok da şaşırtıcı değil. üstelik gerçekten de eilish şu an lorde'un tarzından ve izinden gidiyor.


albümün en iyi şarkıları you should see me in a crown, bury a friend, bad guy, when the party's over. iyi şarkılar wish you were gay, my strange addiction, ilomilo, all the good girls go to hell. genel olarak gereksiz iki şarkı var: ilki intro olan!!!!!!!, diğeri ise xanny.

!!!!!!!: albüm, hiçbir amaca hizmet etmeyen on üç saniyelik bir intro'yla başlıyor. bu açılış elisih'e karşı önyargılı olanları on üç saniye içinde daha da ön yargılı yapmaktan başka bir işe yaramaz. "işte tam ergen" ifadesinin vücut bulmuş hali.

bad guy

gerçek açılış şarkısı olarak bad guy, albümün beşinci single'ı olarak yayınlandı ve an itibariyle eilish'in kariyerinin en başarılı single'ı oldu. eilish'in cinsel partneri konusunda görüşlerini ele alan ve ahlaki açıdan hiçbir sınır tanımadığını gösteren şarkı bir noktadan confessional poetry'ye örnek sayılabilir. hızlı beat'leri ve vokalleriyle albümün dinleyiciyi en hızlı yakalayan şarkısı. başarısına şaşmamak gerek.


xanny

eilish bu şarkıyla ilgili "nakaratların dinleyiciyi rahatsız etmesini istedik," diyor. gerçekten de öyle, nakaratı kulak tırmalıyor ve prodüksiyon olarak biraz abartılı olmuş. iniş çıkışlar da eilish'in iddia ettiğinin aksine bir rahatlama hissi yaratmıyor. albümün en gereksiz şarkısı.


you should see me in a crown

albümün ilk single'ı olarak yaklaşık bir yıl önce yayınlanan bu şarkı, albümün hem altyapı hem konu olarak en orijinal parçası olabilir. adı sherlock dizisinin bir repliğinden gelen şarkıda, eilish gözlerini kısıp uygun zamanın gelmesini bekleyen bir kartal gibi. hem iddialı hem soğuk hem de güçlü bir hava estiriyor. tahtı ele geçirdiğinde yapacağı şeyleri anlatıyor ama bunu öyle tehdit dolu bir sesle yapıyor ki dinleyicinin ciddiye almaktan başka çaresi yok.


all the good girls go to hell

şarkının adına baktığınızda "iyi kızların nasıl mağdur olduğuyla" ilgiliymiş gibi bir izlenim veriyor ama eilish bu şarkıyı iyinin değil, kötünün bakış açısıyla anlatıyor. kendini mağdur değil, iyileri ezik olarak gösteriyor. tanrıyı ise dişi olarak tanımlıyor. bu açıdan gerçekten aykırı bir parça ve altyapısı yine albümün iyilerinden.


wish you were gay

aslında on dört yaşında yazdığı bu şarkı eilish'in hoşlandığı çocuktan karşılık görememesiyle ilgili. o kişinin diğer cinse yönelimi olmasını istiyor çünkü bu durum çocuğun ona hiç ilgi göstermemesini ya da önemsememesini açıklayabilir, bir parça da olsa onu teselli edebilir.


when the party's over

albümün en iyi altyapılarından birine sahip parça, eilish'in imzasını taşımayan ve sadece abisi tarafından yazılan iki şarkıdan biri. karşı tarafa zarar verdiğini düşündüğü için gitmek isteyen ama o kişiden de fazla uzaklaşamayan birinin çaresizliğini konu alan şarkının en öne çıkan tarafı vokali ve sanırım albümün en iyilerinden biri olma nedeni de nakaratı. bir noktada lana del rey havası estiriyor.


8

eilish'in dediğine göre incittiği birinin -muhtemelen erkek arkadaşı- bakış açısından yazdığı ve kendisinin yaptığı hataları sorguladığı şarkı ne albümün en iyileri arasına girer ne de kötüleri arasına. albüm bütün olarak dinlendiğinde akışı bozmayan bir şarkı.


my strange addiction

hem altyapısı hem de şarkı içindeki konuşmalarıyla albümün ilginç şarkılardan biri olan my strange addiction, the office dizisinin bazı bölümleri ve karakterleriyle özdeşleşmiş ve eilish'in yazım aşamasında katkısı olmayan ikinci şarkı.


bury a friend

albüme adını veren "when we all fall asleep where do we go" sözünü içeren şarkıda, eilish bir kez daha başka birinin bakış açısıyla şarkıyı anlatıyor. bu sefer yatağının altındaki canavara büründüğünü söyleyen eilish karşısındakine sorular sorarak şarkısına başlıyor. gerek altyapısı gerek değişik konusuyla albümün en iyilerinden.


ilomilo

albümün en ilginç konulardan birine sahip şarkıda, eilish bu sefer sevdiği kişiye sesleniyor ve onu geri çağırıyor. şarkı, sanki bahsi geçen çift bir bilgisayar oyunundaymış da birbirlerine kavuşmaya çalışıyorlarmış gibi anlatıldığından şarkının altyapısı da buna göre düzenlenmiş. hem oyun müziği hem de genel anlamda hüzünlü havayı yansıtıyor.


listen before i go

tüm albüme ağırlığını koyan mutsuzluk ve depresyon bu şarkıda iyice kendini belli ediyor ve şarkıcı intihar etmeden önce son sözlerini söylüyor. şarkının sonlarına doğru ambülans sesleri duyulmaya başlıyor ki intihar eyleminin gerçekleştiğini gösteriyor.


i love you

bir önceki şarkıyla başlayan yavaş, buğulu ve gizemli tarzda devam eden şarkı, erkek arkadaşı ona açılsa bile duygularını açamayan bir kızın hikayesini ele alıyor.


goodbye

etkisiz bir girişe kıyasla albüm güzel bir şarkıyla veda ediyor. koroyla giriş yapan şarkıda eilish tüm albüm boyunca bahsettiği konulara kısaca değinip kim olduğunu tekrar hatırlatıyor ve veda ediyor.

...

daha şimdiden yılın en başarılı ve en yüksek puan alan albümlerinden biri olduğu düşünülürse; when we all fall asleep where do we go, hem billie'nin adından sıkça söz ettirir hem de ona birçok başarı kazandırır. muhtemelen önümüzdeki yıl grammy'de en iyi albüm, yılın şarkısı, yılın kaydı, en iyi yeni şarkıcı ve en iyi pop solo performans dahil birçok adaylık çıkaracak. billie, lorde'un 2014'te yaptığı gibi büyük isimleri geçip bir iki ödül kazanırsa hiç şaşırmam.

son olarak, sanırım bu tarz müzik yapmaya devam ettiği sürece lorde ile kıyaslanmaya devam edecek ve -bence- lorde, eilish'ten çok daha başarılı ama bu onun 2019'un en başarılı şarkıcılarından biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Tarkan'ın Come Closer Albümüyle Biten Yurtdışına Açılma Planları Neden Tutmadı?