Sözlük Yazarlarından Farklı Farklı Komşunun Sevişme Seslerini Duyma Hatıraları
ben kedilerin bile duyamayacağı frekanstaki sesleri duyabilecek kadar hassas kulaklara sahip biri olarak komşu konusunda çok şansız biriyim. bunu başıma gelen tek olaya dayanarak söylemiyorum. delillerim var. son 4 komşumdan bahsedeyim.
1. istanbul'da üst katta kalan yöneticinin 18 yaşlarında kilolu ergen bir çocugu vardı. ailesi sık sık şehir dışına çıkardı. bu da eve arkadaşları çağırıp alem yapardı arabesk dinlelerdi. bir gün gece yarısı üst kattan ağlama sesi duydum. biraz kulak kabartınca bir kızın ağladığını duydum. sonra da bu ergenin bağırma sesini. dedim kız arkadaşını dövüyor. kız da öyle bir ağlıyor ki sanki sülalesi gözünün önünde katledilmiş. birkaç gece bu olay üst üste tekrar edince yüreğim dayanmadı tabii. gittim kapıyı yumrukladım. kapı açılmadıkça sinirimden daha çok bağırıyorum. bir müddet sonra içerdeki ağlama sesi kesildi, kapı dolap açılıp kapanma sesleri geldi. çocuk geldi kapıyı kız arkadaşıyla birlikte açtı. kızın yüzünde çiftleşen kedileri rahatsız ettiğinde oluşan sinir vardı. olayı o an çakozladım. o an aklıma gelen en saçma şeyi söyledim. "benim birikmiş aydat borcum var mı?"
2. yurt dışına taşınmışım, üniversitenin lodge'unda kalıyorum. yan odayla aramızda ince bir duvar var. bir de yetmezmiş gibi bir tane onun odasından bir tane de benim odamdan tam üst üste gelecek şekilde 2 kapı koymuşlar güvenlik gerekçesiyle. ikimiz de o kapıları açsak birbirimizin odasına geçebiliyoruz. benim kız arkadaşım geldiğinde neredeyse kısık sesle konuşuyorduk. öperken bile ağzıma susturucu takıyordum ses çıkmasın diye. meğer biz öyle sanmışız. adam çok rahatsız olmuş ki odaya escortlar çağırıyor sabaha kadar bdsm fantezisi de dahil(kırbaç sesleri geliyordu) her türlü fanteziyi deniyordu. 2 ay uyku uyuyamadım.
3. başka bir ülkeye taşındım. yine üniversitenin tahsis ettiği lodge'da (içinde banyosu olan 15 metrekarelik oda) kalıyorum. duvarlar ince. öyle bir dizayn edilmiş ki yatağın yerini değiştirmek mümkün değil. adamlar resmen önce yatakları yerleştirmişler sonra da binayı inşa etmişler gibi. yan tarafta jamaikalı bir kız kalıyor. ikimizin yatağı arasında sadece duvar var. kız esnese bile duyuyorum. ilk zamanlarda herhangi bir aksiyon yoktu kızda. sabahları karşılaşıp muhabbet ediyorduk. sonra birden bunun odasından geceleri garip sesler gelmeye başladı. duvar ince olduğu için hangi pozisyonda seviştiklerini bile anlıyordum. bunlar sonraları abartıp birbirlerini duvara fırlatmaya başladılar. ya da adam kızı duvara pota gibi yapıştırıp gelip smaç basıyordu. çünkü duyduğum ses aynen buydu. kız sabahları beni kanlı gözlerle görünce neden uykusuz kaldın diye soruyodu utanmadan. bu işkenceye daha fazla dayanamayıp kendime ev tutup ayrıldım ordan.
4. komşulardan dilim çok yandığı için evi tutarken ince eleyip sık dokudum. uzun araştırmalarım sonucunda mezarlıktan daha sessiz müstakil ahşap bir ev buldum. hatta garantiye almak için evin içine girip saatlerce bekledim. hayatımda bu kadar sessiz bir yer görmemiştim. yan tarafta koreli bir çocuk kalıyordu ama asosyaldi. tam kafama göre bir yer buldum diye sevinirken 7 yıldır orada oturan koreli komşum 2 ay sonra taşındı ülkesine döndü. yerlerine biseksüel ukraynalı ve ispanyol 2 kadın geldi. ev zaten 20 metrekare. minyatür ev. o eve bazen 8 çift gelip ot içip grup seks yapıyorlardı. o kadar küçük evde 8 kişi nasıl topluca sevişebiliyordu hiçbir zaman anlayamamıştım. ben sabahlara kadar makale okuyup, rapor yazıp, sunum hazırlamaya çalışırken onlar resmen film çekiyordu yan tarafta. ister istemez bahçede karşılaşıp muhabbet kurduğumuz için içkileri bittiğinde gece yarısı kadın yarı çıplak gelip içki istiyordu. kendimi kapıcılar kralı gibi hissediyordum. sanki içmeden sevişemiyorlar *mk.
aylardır mağduruz
üst komşu bekar bir anne. hafta sonu oldu mu, ergenlik çağındaki kızını babasına gönderiyor, kendi sevgilisini çağırıyor, 2.5 gün gece gündüz demeden sevişiyorlar. ama nasıl sevişme... bağıra çağıra, inleye inlete... çığlıklardan hangi ara anal sexting'e geçtiklerini dahi anlıyorum. birkaç kez güvenlik aracılığıyla uyardık ama artık uyarılara aldırış etmemeye başladılar. utanmazlıkta çığır açtılar, en son yönetim şirketi üzerinden iletilen bir kısım tehditle çözdüm olayı. insanca söyledim kaç kez, dinlemedi n'apayım... bir de en gıcık olduğum olay, kendisi kızını babasına gönderiyor, benim 9 yaşındaki oğlum gece gündüz onun inlemelerini çığlıklarını, yalvarmalarını duyuyor. madem ki o sesleri çıkararak sevişmek gayet normal bir olay, kendi çocuğu evdeyken de yapsın aynısını... hafta içi çilekeş anne, hafta sonu geyşa olunmaz...
ekleme: ekşi'den çok mesaj geldi. beni klasik yobaz dayılardan sanmayın :) bekarlık hayatım bağdat caddesi ile kuru çeşme arasında geçtikten sonra, takdirname + onur belgesi ile sonlandı 11 yıl önce. cinselliğin 856 değişik versiyonunu yaşadık biz de çok şükür. ama bu sesler kesinlikle normal sesler değil. 45-47 yaş dolaylarında, 15 sene önce doğum yapmış koca popolu bir ablanın, genç pompacısını gazlayarak elinde tutma çabası sebebiyle bizim 9 yasındaki oğlumuzun kişisel ve psikolojik gelişimine yaptığı darbe niteliğinde.
stüdyo dairede kalıyorum, sağda/solda/altta/üstte olmak üzere dört daireye komşuyum
üst dairede imam nikahlı bir çift var. 3 günde bir yapıyorlar.
sağ taraftaki dairede 45 yaş üstü çift var. en fazla haftada bir yapıyorlar.
soldakinde 2-3 yıllık evli bir çift var. 4 günde bir yapıyorlar.
alt katta iki bayan çalışan var. onlardan yana ses ve seks yok :)
her 12 günde bir üst ve sol komşu
her 21 günde bir üst ve sağ komşu
her 28 günde bir sağ ve sol komşu çakışıyor. çakışıyor deken o değil, tarihleri çakışıyor yani :)
çiftler bu planın dışına çıkmazsa 3x4x7=84 günde bir hepsinin seks gecesi aynı oluyor. işte o gece s*kilen ben oluyorum resmen. çakışmaları engellemek için bir whatsapp gurubu kuracağım:
- hamdi bey buyurun bu gece sıra sizde.
- beşir abi sen bu gece yoksun bi gece sabret.
- bahri kendini cumartesi gecesine ayarla koçum.
- beşir abi bak bu gece sıra sende değil, bazı se(k)sler geliyor yapma. yengeye söyle elindekini indirsin.
- tamam yaa...
çocukken her babaanneme gittiğimde yaşıyordum bu olayı
benim uyuduğum oda komşunun yatak odasının yanıydı. tabii 7 yaşında olduğumdan o bağırmalara anlam veremiyordum.
babaannem fatih çarşamba'da hocaların ve genelde çarşaflı kadınların oturduğu, her hafta birinin evinde kuran okuyup ibadet eden insanların olduğu bir apartmanda oturuyordu o sıralar. yine bu günlerden birinde kuran bitmiş herkes çayını içerken "x teyze yeaa geceleri niye çığlık atıyosunuz kocanla" demiştim. kadının kıpkırmızı olduğunu ve babaannemin ağzımı kapatarak beni mutfağa sürüklediğini hatırlıyorum.
"Böyleleri de var" diyerek bitirelim
kulağım kedi kulağı gibidir, uzak-yakın her şeyi duyarım. bulunduğum evlerde yalıtım namına bir b*k yoktur. 27 senelik hayatımda tek bir kez bile komşu sevişmesi duymadım. sürekli karı koca kavgası ve çocuk gürültüsü duydum. bebek ağlaması duydum, matkap, tamirat gürültüsü duydum. bağıra bağıra dandik misafir muhabbeti duydum, tek bir sevişme duymadım.
çok üzülüyorum bazen.