PSİKOLOJİ 16 Ocak 2024
14,6b OKUNMA     282 PAYLAŞIM

Sürekli Daha İyi Bir Fikir Bulup Daldan Dala Atlama Durumu: Parlak Nesne Sendromu

Parlayan nesne sendromu (parlak nesne sendromu/shiny object syndrome) nedir? Nasıl çözülür? Odaklanamıyor ve dikkat dağınıklığı yaşıyorsanız buraya bir bakmanızda fayda var.

aklınıza muazzam bir fikir geldi ve buna full motivasyon ile odaklandınız. gaza basıp son sürat hedefe doğru gitme azmi ile dolusunuz. kısa süre sonra kafanızda şimşekler çaktı ve teoriye döktüğünüz fikrin aslında o kadar da ışık saçan bir yanı olmadığını düşündünüz.

bu durumu sıkça yaşıyor, daldan dala mı atlıyorsunuz? hayat yolunu adımlarken, bu tarz duyguları sürekli yaşıyor ve anlamlandırmakta güçlük çekiyorsanız, durup düşünmeye ihtiyacınız var. zira yaşadığınız psikolojik duruma “parlayan nesne sendromu” denir. ismini de çocukların bazı davranışlarından almaktadır. hani çocuklar parlak bir nesneye ciddiyetle odaklanır ancak o nesne parlaklığını yitirir yitirmez ilgisini kaybeder ve odak noktası hızla, parlayan başka bir nesneye kayar ya; işte tam da böyle.

burada dikkatler o kadar dağınık ve coşkular o kadar yoğundur ki; tek bir şeye bağlı kalınması mümkün değildir. bu günlük hayatta da, iş yaşamında da bir takım sıkıntıları beraberinde getirir. “parlayan nesne sendromu” profesyonel iş hayatında girişimcilik başarısının ve sanatsal dehanın ardındaki önemli engellerdendir. kontrolünüzü hızla kaybederek hemen başka odak noktalarına kaymanız çok kolaydır. böylece hedeflerinize ulaşmanız güçleşir ve çıkmaza sürükleyebilir. yeni fikir üretimini, dikkati kaybedip, bunu destekleyen bir b planı veya farklı zorlukla karşılaştığınızda ne yapacağınızı kestirememenize sebep olur. yaşanan tüm negatif durumlar stres, yorgunluk ve uyku sorunlarını da beraberinde getirir. zamanınızı, paranızı ve üretkenliğiniz emer. gurubunuzda liderlik dümeni elinizdeyse herhangi bir başarısızlığın müsebbibi olursunuz.

peki parlayan nesne sendromundan nasıl sıyrılabiliriz?

- harekete geçmeden önce durup düşünmeli, başlatma noktasında ise fikre ulaşmak için gerekenlere sahip olup olmadığımıza bakmalıyız. 24 saatlik düşünme süresinden sonra aklınızda kalan herhangi bir fikir genellikle daha fazla düşünmeye değerdir.

- evdeyseniz veya imkanınız var ise duşa girin. zira bazen en parlak fikirler duştayken aklımıza gelir.


- hedeflerimize ulaşmak için biraz zamana ihtiyacımız olabilir. bunu kabullenerek işe girişmeliyiz. odağımız tek bir noktada sabitlenmeli.

- şunu kesinlikle kabul etmeliyiz; taktikleri değiştirmek veya planın yarısında vazgeçmek, uzun vadeli fayda şansını tamamen ortadan kaldıracaktır.

- aklımızdan geçen ilk düşünceler genellikle daha net ve sonuca yakındır. bunu bierek hareket etmeliyiz.

- planı aklınızdan bir yerlere mutlaka yazın, ancak bundan önce bazı soruları dürüstçe yanıtlayın. doğru soruları sorup cevaba ulaşmaya çalışmak, topu alıp onunla koşmaya başlamadan önce parlak bir nesneyi analiz etmenize yardımcı olabilir.

- parlak nesnenin büyük şemaya uyup uymadığına bakın ve hedef tahtanızı tekrar ziyaret edin. sakın başka fikirlere odağınızı kaydırmayın.

- önceliklerinizi belirleyin. "yaptığınız her şeyin bir fırsat maliyeti vardır." bir projeye harcanan zaman, zorunlu olarak başka bir şeye harcanmayan zamandır. bu farkındalık ise önceliklerinizi netleştirmenizde yardımcı olur.

- fikir alın ve uygulamaya koyma noktasında toplantılar yapın.

- aynı anda üzerinde çalışabileceğiniz proje sayısını sınırlayın. bu şekilde, herhangi bir yeni fikri eğlendirecek zihinsel alana sahip olmayacaksınız.

- algınızı değiştirip, gerçeklikten uzaklaşacağınız alanlardan kopun. mesela sosyal medyada harcadığınız zamanı sınırlayın.

about shiny object syndrome