İŞ HAYATI 9 Şubat 2024
32b OKUNMA     274 PAYLAŞIM

Türkiye'de Market Kasiyerleri Neden Genellikle Asık Suratlı?

Ekşi Sözlük'te ''market kasiyerlerinin asık suratlı olması'' başlığına içini döken eski market kasiyeri Ekşi Sözlük yazarları.

markette çalışmış biri olarak anlatayım. market çalışanlarının zor bir hayatı vardır. maddi zorlukların yanında çalıştıkları şirketlerde de mutlu değiller. ne kadar çok çalışırlarsa o kadar çok iş verilir kendilerine.

ameliyat olduğumda bir rapor daha alırsam işimden olacağımı söylemişlerdi. hamile bir personele kadın müdürü rafların en altını sildirtiyordu. nişanı olan kız sabah 07-15 vardiyasında çalışır. akşam o yorgunlukla nişanını yapar. ertesi gün izin kullanacağı için 1 hafta it muamelesi görür. evlenirken böyle bir nişanınız oldu mu? böyle pisliklerle uğraşırlar işte.

yaptıkları iş o kadar zor ki 30 yaşından küçüktür hepsi. ben 37 yaşında biri olarak şu an 19 yaşımda yaptığım işlerin yarısını bile fiziksel olarak kaldıramam.

her gün aynı şeyleri yapınca işler otomatikleşir. artık kasaya koyduğunuz para değildir. ekranda yazan tutarı verirsiniz. bu nedenle tırnakçılar kolaylıkla kasiyerlerden farklı tekniklerle para aşırabiliyorlar. (200 tl verir, ekrana 200 tl girersiniz. para üstü 195 tl yazar. aaa bozuk varmış der 200'ü alır 5 tl verir. siz de kasaya koyarsınız. tam o an arkadaşları etrafta gürültü patırtı yapar. bir şey düşürür bilerek, kasiyer ne oluyor diye döner bakar. sonra tekrar ekrana baktı mı ekranda para üstü 195 tl'yi görür ve 5 tl aldığı tırnakçıya 195 tl verir).

mutsuz müşteriler, tatil yapamamak, akşam çalışmak, iğrenç üst yöneticiler ve aldığınız para ile ne uzamak ne kısalmak. zamanla sizi mutsuz birer insan haline getiriyor.

sizlerin zannettiği o asık surat da otomatikleşmeden geliyor. günde 500 tane yüz görüyorsunuz. hadi 20 tanesine gülümseyin. bir yerden sonra çok yorucu olacaktır.

bir de kasiyer üstünde ego tatmin eden tipler var. dikkat ederseniz bunlar genelde bayan kasiyerlere bağırırlar. günde tonlarca bakliyat çekmiş erkek personel kasadayken bu tipler genelde sesini çıkarmaz. çünkü bilir ki o cılız velet asker kadar çakı gibidir ve kaybedecek tek şeyi asgari ücretidir.

eğer şanslılarsa daha önce onlarla aynı işi yapıp yükselmiş yöneticilerle çalışırlar. bu kişiler hangi işin ne zaman biteceğini bildikleri için çok kasmazlar ama üniversiteden mezun olan tipler üstlerine gelmişse, o zaman sıkıntılar başlar iş yerinde.

yalnız o market depolarında yapılan espiriler varya. hiçbir stand up'çı bu kadar başarılı olamaz. o elemanların arkadaşlıklarını hiçbir plazada göremezsiniz.

işin kötü tarafı aynı statüden biriyle evlenip hayatlarına devam etmek zorundalar çünkü fakir fakirle evlenir. bu hayatta pembe rüyalar yoktur. müşterilerine aşık olan personel illaki vardır ama erkekler karşısındaki ilgilinin şımarıklık olduğunu, kızlar da onu sadece yatağa atmak için olduğunu bilir. yine de gönül işte, görüşmeler olur ama kimse işi ciddiye götürmez.

eğer siz o hayattan kendinizi kurtarabilirseniz hiçbir problem sizi yıkamıyor. yıllar önce hayatta tek istediğiniz cumartesi ve pazar günü tatil olan bir iş iken plazada çıkan yemeklerin kötü olmasından bahseden arkadaşlarınız sizler için şımarık bir çocuk gibi görünüyor.

şu an 37 yaşımda her şeyimi kaybetsem reyonlara geri dönebilirim. helaldir her kuruşu.

marketlerin haftada 1 gün izinle, 1 gün sabahçı, 1 gün akşamcı, haftada en az 1 gün de sabah 9'dan akşam 10:30'a kadar insan çalıştırdığı, yeterli para ödemediği ortamda yüzün gülmesini bekleyen müşterinin zaten aklında sorun vardır ki bu yüzün gülmeme sebeplerinin en tepesinde arızalı, manyak müşteri çokluğu da yatmaktadır. 

akşam 22:30'da çık, 23'te eve var, ertesi gün 8'de kalk hazırlan, haftanın en az 3 günü bu kaos içinde, stres, yorgunluk içinde çalış ne için ulan? ben bütün hafta aynı program çalışmak istiyorum dersen herkes aynı şekilde beğenmiyorsan çav diyorlar.

market çalışanları eylem yapmıyor, birlik olamıyor, hayvan gibi insani olmayan koşullarda bakkal gibi türeyen yerlerde emek sömürüsüne maruz kalıyorlar. market konusunda mağazaların şu anki büyüklüklerinin üzerinde bir metrekare sınırı konması, belli büyüklükte çalışan sınırı konması şarttır, şu anki düzende firmalar 1 kişi gelmeyince öbür kişiyi saatini ve mesai parasını geri vermeksizin tam gün çalıştırmaktadır, bu eziyet yeni kişi alınana kadar veya hasta personel gelene dek devam etmekte, bu emek sömürüsüne göz yumanların allah belasını versin. iş plan programına kimse uymamakta, tam bir pislik dönmekte. aynı tablo başka ülkelerde olsa tüm market personelleri birleşir memleketi sallardı.

dipnot: bunlar gerçeklerdir. ben kısa süreli çalıştım, fazlasıyla hepsini yaşadım. markette şu rezil şartlarda o paraya çalışacağına otur evinde aç kal daha kârlısın.