SEYAHAT 4 Mart 2016
114b OKUNMA     1569 PAYLAŞIM

Ucuzluğuyla Cezbeden Şehir: Belgrad'a Gideceklere Tavsiyeler

Sırbistan'ın başkenti Belgrad, ülkemizden vizesiz olarak gidilebilecek en güzel şehirlerden bir tanesi. Olur da bir gün yolunuz düşerse diye bu müthiş gezi rehberini buraya bırakıyoruz.
iStock.com / vladimir_n

yıllarca sık sık gidip geldiğim ve 20 gün önce de resmen yaşamaya başladığım şehir burası. (not: artık burada yaşamıyorum)

tam olarak nereden başlayacağımdan emin olamadığım için ihtiyaç sıranıza göre madde madde ilerlemek daha akıllıca geldi.

1- vize

benden önce de pek çok kişinin yazdığı gibi bu ülkeye vize yok. yani bodruma gider gibi elinizi kolunuzu sallaya sallaya gidiyorsunuz! ancak vizesiz her ülke gibi bu ülkeye de girmeniz için mutlaka bir pasaportunuzun olması gerekiyor! (not: türkiye'den kimlikle gidilebilen sadece ülke var. gürcistan ve kıbrıs) eğer pasaportunuz yoksa sizi buraya alıp yolumuza pasaportu olanlarla devam edelim.

2- ulaşım

uçak ulaşımı için pek çok alternatif olmakla birlikte en ucuz olan 3 tanesi flypgs - thy ve air serbia. www.skyscanner.com.tr gibi karşılaştırmalı fiyatlar alabileceğiniz siteler bu konuda size çok fazla yardımcı olacaktır ama ortalama gidiş dönüş kişi başı fiyatlar 250 tl ile 500 tl arası değişiyor ki aynı hafta sonuna bilet almaya kalktığınızda bile her durumda bodruma uçmaktan daha ucuza geliyor.

3- konaklama 

lüks konaklama arayanlar için metropol otel belgradın en pahalı oteli.
hemen ardından da yüz küsür yıllık tarihiyle hotel moskva geliyor.

ama yok ben sevgilimle eşimle ailemle gelip 3-4 gün uygun ve temiz bir yerde kalacağım diyorsanız hem 4 yıldız kalitesinde hizmet veren hem de iki kişilik fiyatları 60 ila - 120 tl arasında değişen ile hotel majestik sizin için birebir. üstelik şehrin tam merkezi kabul edilebilecek olan knez mihailova'nın göbeğinde olması da sizin çoğu yere ulaşım için para vermenize gerek olmayacağı anlama geliyor.

dur arkadaş ne yaptın 2 kişi için gecelik 120 lira az para mı daha ucuz yok mu diyorsanız da kişi başı 9 10 euroya green studio hostel ve hostel che gibi alternatifler var ki ille de hostelde kalacaksanız ben size daha çok hostel che'i öneririm. sahibi arkadaşım ki zorana son derece kafa dengi ve tatlı bi kız. otelinde hiç kalmadım ancak misafirlerini sürekli club club gezdirdiğini biliyorum. bi de zaten belgraddaki hosteller genelde apartman katları olduğu için baya butik hizmet veriyorlar.

ama airbnb üzerinden günlük ev kiralamakta mantıklı olabilir. çünkü belgraddaki günlük ev kiraları da tüm evlerde 60 tl -100tl odalarda ise 22 tl -100 tl arası değişiyor. (yazın fiyatlar değişkenlik gösterebilir tabi)

yine ayrıca eğer tek başınıza ya da iki kişi geldiyseniz ve şehirde kimseyi tanımadığınız gibi yalnızda takılmak istemiyorsanız herhangi bir hostelde prive oda tutup kalmanız. böyle hem otel konforunda kalmış olursunuz hem de gelir gelmez hostelden bir çok insanla tanışmış ve onlarla beraber gezmiş olursunuz.

3- nikola tesla havaalanı

havaalanı şehrin merkezine çok yakın bir yerde ve taksilerde ucuz. o yüzden taksiye binmekten çekinmeyin. ancak belgrad'da iki tip taksi var. birincisi havaalanının içinde bekleyenler diğeri ise dışında bekleyenler. daha havaalanının kapısından çıkar çıkmaz yanında arabası olmadan ayakta sizi karşılayanlar hava alanının dışında bekleyen taksilerdir. bu taksiler diğer taksilere göre 2-3 euro daha ucuz gibi gözükebilirler. ancak diğer taksiler zone'lara göre sabit fiyatlarla giderler ve ne kadar ödeyeceğinizi en baştan bilirsiniz. yani örneğin hoteliniz zone ıı'deyse o bölgenin en uzak yerinde de en kısa yerinde de olsa ödeyeceğiniz para aynıdır. (1800 rsd yani 15-16 euro) ama yok kalacağınız yer tren / otobüs garı ya da knez mihailova'ya yakın bir yerse o zaman öbürlerine binin çünkü o zaman ödeyeceğiniz rakam 10-11 euro civarında olacaktır.

ama madem şehre gelir gelmez bize bir iki euronun hesabını yaptırdın o zaman otobüsü söyle de otobüse binelim diyorsanız o zaman şu linkten otobüs bilgilerini görebilirsiniz. her yarım saatte bir üstelik 300 rsd yani 2 küsür euro.

aaa bir de söylemeyi unuttum. belgrad hava alanında ne dönerken ne de gelirken hiç bir şey almayın. çünkü parfümünden çikolatasına içkisine kadar her şey normale göre alakasız bir şekilde çok pahalı.

4- gündüz gezilecek yerler

eğer belgrad'a iki günlüğüne geldiyseniz ne beni ne de kendinizi yormayıp her efendi turist gibi ilk gün knez mihailova, kalemegdan, tasmejdan, parlemento binası, nikola tesla müzesi gibi yerleri hatip edip akşam üzerine doğru da önce bizim ortaköyümüzün denizsiz hali olan skadarlija'ya geçip yemeğinizi yiyip oradan silicon valley'de yemek sonrası içkinizi içip güzel güzel keyif yapın.

Knez Mihailova - iStock.com / Czgur

ama uyarmalıyım ki belgrad genel olarak çok ucuz bir şehir olmasına rağmen skadarlija ve silicon valley'de fiyatlar turistlere göre de uyarlanabilmektedir.

bu arada iki de ilginç bilgi vereyim. silicon vadisi adını bizim nişantaşı gibi oraya takılan kızlarının çoğunun göğüslerinin silikonlu olmasından dolayı almış ki zaten başlı başına piyasa bir cadde olduğunu da şehrin başka hiç bir yerinde kolay kolay göremeyeceğiniz lüks arabaları gördüğünüzde anlayacaksınız.

2. gün içinse en akıllıca seçenek sabah erken kalkıp ada ciganlija'ya doğru yola çıkmak.
ada şehrin hemen her merkez noktasına ortalama 6-7 km olduğu için taksi ile gitmekte ortalama 6 euro filan tutacaktır ki burada bisikletten patene tenisten su kayağına satranca golfe kadar hemen her sporu yapmak mümkün. ayrıca her biri için de çok uygun kiralar ödersiniz. üstelik hem güneşlenip hem de yüzerken ada da bulunan onlarca restoran ve barda yanınıza kar kalacaktır.

Ciganlija - iStock.com / paulprescott72

ayrıca bisiklet kullanmayı sevenler için bisikletle belgrad turu yaptıran bir şirkette mevcut.
http://www.ibikebelgrade.com/

5- genel bilgiler

- yola çıkmadan önce yanınıza alacağınız tüm paranın euro olduğundan emin olun ancak paranızın tamamını da uçaktan iner inmez dinara çevirmeyin. hem havaalanında döviz büroları daha çok para kesiyor hem de şehrin hemen her yerinde döviz bürosu mevcut. ayrıca herhangi bir bankanın banka kartına sahipseniz türkiyedeki hesabınızdan direk dinar olarakta çekebilirsiniz ki tl'yi euroya euroyu da rsdye çevirirken de para kaybettiğiniz için ikisi arasında öyle abartı farklar oluşmuyor.

- telefonunuzu kapamanıza gerek yok ancak internetinizin uluslararası dolaşıma kapalı olduğundan emin olun. onun dışında size yurt dışındayken türkiyeyi aramanızın dakikası 4 aranmanızın ise dakikası ise ortalama 2 tl. yani çok abartı konuşmayacaksanız korkup telefonunuzu kapatmanıza gerek yok!

- müzelerin fiyatları 1 ila 15 tl arasında değişiyor ama ortalaması 5-6 tl diyebiliriz.

- sağda solda yazan "tramvay bileti almayın" şeklindeki uyarılara kulak asmayın. evet gerçekten de şehirde hiç kimse tramvay için bilet almıyor ve kimse de onların biletlerini kontrol etmiyor. ancak konu turistler olunca onları 100 metre uzaktan tanıyıp keklik gibi avlayan özel bir tim bulunuyor ve kişi başı 20 euro ceza kesmekten asla kaçınmıyor. benden söylemesi.

- bu bilgi ne işinize yarar bilmiyorum ama şehrin her yerinde göreceğiniz heykellerin 2 ayağı birden havadaysa o kişi savaşta şehit olmuş demektir. (evet şehitlik sadece bizde yok). tek ayağı yerdeyse de gazidir. ayrıca adını caddeye verdikleri knez mihailova ise sırbistanın osmanlı'dan ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesini sağlamış kraldır.

- yine belgrad avrupanın en güvenli 2. şehridir (ki 1. neresi inanın bende bilmiyorum). etrafta çok çok az polis görürsünüz ancak en ufak bir olayda (ki genelde o bile olmaz) anlayamayacağınız şekilde 2 dk içerisinde her yerden çıkarlar. tabi siz yine de buna güvenip ulu orta kimseye sataşmayın veya sataşan olursa da bulaşmayın çünkü sırplar kavga ederken genelde yumruklar hiç ortada olmaz. ya silahları vardır ya da bıçakları. evet evet bu konuda baya baya pis millet. hatta mafya şehirde o kadar rahattır ki torbacılar bazı barlarda doğrudan gelip uyuşturucu ister misiniz diye sorarlar. ama merak etmeyin, burada yazdığım her mekana güvenle gidip eğlenebilirsiniz.

6- yeme içme

sizde gelir gelmez fark edeceksiniz ki belgrad çok büyük bir yeme içme kültürüne sahip olsa bile aynı ölçekte o kadar da az alternatife sahip. bunun da en önemli nedeni hemen hemen bütün şehrin ayda ortalama 300-400 euro gibi maaşlarla geçiniyor olması.

o yüzden turistlerin gezdiği yerlerin dışında bu şehirde insanlar genelde pizzacılardan 150 rsd'ye (3 tlye) pizza ve cola alarak veya .... grill yazan dükkanlarda kendilerine özel taze domuz eti kızarttırarak beslenirlerki eğer ben bırak domuzu karşıma ayı çıksa onu bile yerim diyorsanız bu tür mekanlar gerçekten tam size göre. tabi bir de hemen her köşede görebileceğiniz pastahanemsi fırınlar var ki atıştırmalık bişiler bulmanız mümkün. onun dışında türk damak tadına uygun veya domuz eti olmayan ya da en olmadı bizim sulu yemek diyebileceğimiz mekanlar neredeyse hiç olmamakla birlikte belgradın muhtemelen sizin gezeceğiniz hemen her yerinde karşınıza çıkabilecek italyan ya da israil lokantaları bu anlamda iş görebilecek mekanlar olabilir.

tabi şehirde 2 tane de türk lokantası var ancak şehrin yine göbeğinde sayılan turski restaurant'ın yemekleri de türk yemeklerinden başka her şeye benzemektedir ki ilginç bir şekilde sahipleri de türktür üstelik. ama yok arkadaş bizim damak tadımıza uygun olsun da azıcık taksi parası vereyim sorun değil diyorsanız svetogorska 'da ki hanan restoran her türlü kebap döner ve yemeğiyle tam da ağzınıza layık olacaktır.

eywallah yamyam ama sen bakma öğrenci olduğumuza, para sorun değil diyorsanız da supermarket , sofa, comunale, pire, destilerija, depo 23 , majik ve przionica gibi her biri bir diğerinden on kat güzel olan ve her birini tek tek test ettiğim pek çok seçenek var ki ben gittim beğenmediğim diyecek olan olursa faturayı göndersin 39 seneye ben geri ödeyeceğim.

Hem alışveriş yapıp hem yemek yenilebilen Supermarket Concept Store

bu arada konaklama olarak airbnb'den ev tutmayı tercih edip bir mutfağa sahip olanlar için ise süpermarketler adeta bir cennet gibi gelecektir çünkü her türlü etin kilosu ortalama 8-10 tl. tabi 10 tl'ye bir kilo dana eti alırken 8 lira domatese ödememekte benim için olduğu gibi eminim sizin içinde ilginç bir deneyim olacaktır.

ayrıca yine de bir mutfağa sahip olanlar için belgradın neredeyse yüzlerce denebilecek seçeneğe sahip kuru etlerini de ısrarla tavsiye ediyorum.

7- sırp kızları ve çapkınlık işleriniz.

aslında bu yazıda böyle bir madde olmayacaktı ancak daha yazıyı yayınladığım andan itibaren özellikle sırp kızları konusunda onlarca soru geldiği bu konuya ayrı bir madde açmanın daha mantıklı olacağına karar verdim.

öncelikle erkekler için

- belgrad öyle bilimum rus ülkeleri gibi kafanıza göre herhangi bir bara girip iki içki ısmarlayıp cebine de bilmem kaç euro para koyup tavlayabileceğiniz kadınların memleketi değil evet.

- sırpların büyük çoğunluğu turistlerin olduğu barlarda çok fazla takılmaz. bu nedenle de gittiğiniz mekanların da hemen hemen yarısı ya da daha çoğu turist olacak. turist olmayan ve belgrad da yaşayan kadınların da yüzde 99'u (özellikle yaz aylarında) aileleri ile yaşıyor olduğu için geceden tanıştığınız herhangi bir sırp hatunla aynı gece eve gitmeniz ve takılmanız yüzde 50 ihtimalle mümkün olmayacak ve gecenin bir yarısında hatun sizi bırakıp evine dönecektir. tabi bu yüzde oranı sizin yeteneklerinize bağlı olarak düşecek ya da artabilecektir herhalde. o yüzden bence bu tür durumlarda eğer gündüzden tanışıp akşama bir plan yapmadıysanız daha en baştan sırpları es geçip ilginizi diğer turistlere vermeniz sizin için daha hayırlı olacaktır. zaten sırplar genelde kalabalık gruplar halinde kafana barlarda eğlenmeyi daha çok severler. o yüzden burada yerleşik bir hayata sahip değilseniz işiniz gerçekten zor.

tabi aynı şekilde eğer dana önceden tanımıyorsanız mekanlarda tanıştığınız türk hatunlardan da uzak durmanızı ayrıca tavsiye ediyorum. çünkü hem x ölçeğinde yeter bir güzelliğe ve çekiciliğe sahip olup belgrad'da çapkınlık yapacak herhangi bir hatunun ilk tercihi yine bir türk olmayacaktır hem de zaten türkiye'den gelmedin mi arkadaşım? manyak mısın ne işin var türklerle. eğer herhangi bir ortamda herhangi bir türk kızı görüp ille de onunla takılmak istiyorsanız ingilizceniz yeterli değilse o zaman italyan ya da hollandalı numarası yapıp kendisiyle tek kelime bile türkçe konuşmayıp hatta gerekirse ingilizce bile konuşmayarak rahatlıkla takılabilirsiniz:) ingilizceniz çok çok iyiyse de o zaman amerikalı ya da tipinize göre kendinize başka bir ülkede seçebilirsiniz. (bu taktik yüzde yüz çalışmaktadır) sonuçta ne kadar az konuşursanız türk olduğunuzu o kadar az anlayacaktır:)

ama şu kesin bilgidir ki sırplar dahil olmak üzere herhangi bir mekanda herhangi bir kadınla çok rahat iletişim kurabilirsiniz ve hiç kimse siz denyoluk yapmadıkça size ekstra bir sert tepki vermez. 

ancak unutmamalısınız ki sırp erkekleri de en az türkler kadar maçodur ve o yüzden özellikle de bir sırpın yanındaki kadınlardan biriyle tanışmaya çalışırken almanlarla karıştırmayıp özellikle dikkat etmenizde fayda var. sonra dayak yemeyin:)

edit: sadece erkekler mi çapkınlık yapıyor. biz çapkınlık için nelere dikkat edelim diyen hatunlar olmuş. sizin bir şeye dikkat etmenize gerek yok. siz zaten her kadın gibi görür beğenir ve gider alırsınız. size bu şehirde engel yok rahat olun:)

edit 2: gay arkadaşlarda kadınlarla aynı tepkiyi verip peki biz ne yapıcaz demişler. benim gördüğüm ve anladığım kadarıyla belgrad çok fazla gay dostu bir şehir değil. hatta homofobik oldukları bile söylenebilir. 

ben de bugüne kadar şehrin en popüler tüm mekanlarına girip çıkmama ve hemen her gece 4-5 mekan gezmeme rağmen gaylerin çok rahat takıldığı mixer house dışında bir mekan görmedim açıkcası. normalde gece hayatından az sonra bahsedecektim ama size pozifit ayrımcılık yapıp ayrı bir liste verebilirim. buyrun.

edit 3: red light district tarzı mekanlar olup olmadığını soranlar olmuş. ben duymadım görmedim ihtiyaç duyup araştırmadım da. ama sanırım aramaya inanmaya devam edebilirsiniz.

8- belgrad gece hayatı (yazlık)

eğer belgrada ilk kez ve sadece iki günlüğüne geldiyseniz ve o gelişinizde hafta sonuna denk geldiyse benim tavsiyem kesinlikle rehberli bar turlarına katılmanızdır.

gerekçesi ise çok basit: evet belgrad'da barlarda 3 erkek olmadığınız sürece kimse size kolay kolay dam sorunu yaşatmaz ancak popüler barların önünde neredeyse 2 saati bulan uzun kuyruklar oluşacağından tüm gece 2-3 saat farklı farklı yerlerde sıra beklemiş olabilirsiniz.

bu tür durumlardan kurtulmak için kapıdakilerden birinin eline 10 euro tutuşturmakta bir çözüm olacağı gibi bar turlarından biriyle hiç bir yerde sıra beklemeden aynı gece içerisinde 6-7 bar gezmekte mümkün olabilir.

bu turların en iyisi sevgili dostum escherin belgrad'a indiğim ilk günkü hediyesi olan one night vıp. one night vip adından da anlaşılacağı üzere gecelik maliyeti 250 euro ile 1.000 euro arasında değişebilen ve gecenin başında evinizden ya da otelinizden alınarak tüm gece boyunca en popüler mekanlara sıra beklemeden girdiğiniz ve her girdiğiniz mekanda en iyi alanlarda ağırlandığınız bir organizasyon ki 3 kişi gidildiğinde adam başı 1.000'er lira harcanarak en iyi şekilde eğlenilebilir ki tüm yıl çalışıp iki üç günlüğüne tatile çıkmış 2-3 arkadaş içinde bu tür bir rakam bence çok olmayacaktır.

Belgrad ''One Night VIP'' tanıtım filmi

yine bu turun öğrenci kafasındaki versiyonu olan belgrade pub crawl ise bar ve club versiyonlarıyla haftanın her günü hizmet veriyor ki kişi başı ücret 10 euro civarında. ancak bu parayı verdiğinizde bar turundaysanız akşam 21.00'dan gece 01.00'e ve club turundaysanız gece 22.30'dan gece 02.00'a kadar şehrin farklı mekanlarına (3-5 tanesine) mutlaka uğruyor oluyorsunuz ki müşterileri de genelde şehirdeki hostellerin müşterileri oluyor. (hayır geceler 2 de bitmiyor. sadece en son mekana gece 2 de gidiyorsunuz) bu programın en güzel yanı iste gittiğiniz hiç bir mekana tek başınıza ya da 2 kişi gitmemiş olduğunuz için her gittiğiniz mekanda içinde olduğunuz grupla birlikte eğlenebilir zaman zaman da mekan içerisinde gruptan ayrı kafanıza göre takılabilirsiniz.

tabi benim tavsiyem 2 gün şehirde kalacak kişilerin bir gecelerini bu tür bir tura ayırıp kalan diğer günlerini kendi başlarına merak ettikleri mekanlarda geçirmeleridir ama tabi seçimler size kalmış.

edit: bu tür turlar herkese açık olduğu için bu tür turlardan beklentinizi de çok yüksek tutmamanızı sadece mekanlara girişte rahatlık sağlama avantajını değerlendirmenizi öneririm. ama tabi beklentinizin yüz katı iyi de geçemez mi? iyi gruplara denk düşerseniz bu da çok olası.

bu turlardan bir diğeri ise.

ve gelelim yaz boyunca takılabileceğiniz parti botlarına:

lasta; şehrin splav play ve freestyler gibi en popüler clublerinden biri. hafta sonları electro house ve perşembeleri ise house çalıyor. splav play, ve freestyler gibi nehrin kenarındaki botlardan biri.

freestyler da diğer yazlık splav play ve diğer clubler gibi house ağırlıklı çalıyor olsa bile hafta içleri 80s 90s veya latin çaldığına denk gelinebiliyor. tabi frestyler bu sıra şehrin en popüler clublerinden biri olduğu için sıra beklemeyi de mutlaka göze almalısınız.

club sindikat diğer bot mekanlarının aksine pop veya pop rock çalan bir mekan olduğu için house dinlemeyenler için farklı bir alternatif olabilir.

benim tavsiyem eğer parti botlarında takılacaksanız bu mekanlarda takılmanız ancak parti botları karşılıklı iki sıra halinde yan yana oldukları için farklı bir alternatif olarak müziği takip edebilir ve o an için ortamı size en güzel geleni de seçebilirsiniz.
parti botlarında fiyatlar genelde istanbuldaki herhangi bir öğrenci barı ile en lüksünde asmalı mescit arasında değişiyor ki en pahalısı bile istanbula göre yine ucuz kalıyor. tabi en pahalı içkiye 4-5 euro öderken enerji içeceğine 4-5 euro para ödemek benim gibi sizi de şaşırtmasın diye uyarayım. eğer votka enerji seven biriyseniz bilmelisiniz ki redbull gerçekten içkiden daha pahalı bişi:)

eğer geceyi silikon vadisi denen bölgede geçirmek istiyorsanız da size önerebileceğim iki mekan soho ve jimmy woo olacaktır. özellikle soho akşam 21.00'den sonra epey kalabalıklaştığı için biraz erken gitmekte fayda var.

iyi de arkadaşım hep club ya da piyasa mekanlar sayıyorsun. yok mu bu ülkede adam akıllı içilecek barlar vs diyorsanız da azıcık insan olunda bekleyin ama di mi? bak aşağıya yazdık o kadar to be continued diye. vakit buldukça yazıyoruz herhalde hepsini:)

neyse ne diyorduk gelelim kafana barlara..
eğer belgrada sevgilinizle gittiyseniz sırpların turbo folk ya da kafana dedikleri özel bir müzik türünü yapan bu barlara da uğramadan dönmeyin derim.
ancak genelde bu tür mekanlara turistler pek gitmediği ve sırplarda maço tipler oldukları için bu tür mekanlar sırp olmadığınız süre dam sorunu çıkartacaklardır.
ben bu tür müziği ilginç bulsam bile çok tercih etmediğim için size önerebileceğim tek mekan şehrin en iyi kafana mekanlarından biri olduğu söylenen benimde bir kere gittiğim druga kuca kafana.

ve gelelim şimdide sizin için yaptığım yapacağım özel seçkilere.

jazz basta harika tasarıma sahip bir bahçesi olan ve adından da anlaşılacağı gibi bahçesinde her akşam jazz çalan süper mekan. brankov köprüsünün altındaki süleyman billboardunu bulup billboardun tam karşısındaki robin williams grafitili merdivenden yukarı çıktığınızda hemen soldaki mekan.

super market damak tadı olarak bize en uygun kahvaltıyı yapabileceğiniz ve aynı zamanda harika yemeklere sahip özel mekan. mekanın iç kısmında her türlü ıvır zıvır tasarım ürünü ile kıyafetinden saatine kadar pek çok ürün satılıyor. gitmişken kesinlikle görülmeli.

mixer house başlangıçta bizim salt ile babylon karışımı bişi gibi gelebililir ki nitekim öyle. gündüzleri genelde sanatsal bir takım aktiviteler ile restoran ya da bar olarak hizmet verdiği gibi hafta sonları büyük partilere hafta içleri de tango latin flamenko gecelerine ya da başka partilere ev sahipliği yapabiliyor. ancak her durumda rastgelebile her zaman gidilip bakılacak önemli bir mekan.

kptm elektronik müzik ağırlıklı program yapan ve ağırlıklı olarak sırpların takıldığı lokal kulüplerden olan kptm aynı zamanda şehrin en iyi elektronik müzik mekanlarından birisi.

bitef art cafe şehrin babylon vari mekanlarından sayılan ve getirdiği pek çok yabancı grup ile şehrin müziğine ciddi katkı sağlayan bitef art cafe perşembeden pazara her gün açık.

normal şartlarda club olarak hizmet veren mekan konser günleri performans mekanına dönüşüyor.

klub shleb yine brankov bridge'den usce'ye doğru giderken köprüyü geçer geçmez hemen sağda nehir kenarında olan bu mekan daha çok eski beyrut, araf, mojo ve line karışımı bir yer.

çarşambaları latin gecesi, perşembeleri alternatif, rock veya fransızca müzik yapan gruplar çalarken hafta sonları da popüler rock ve pop türevi bişiler çalıyorlar ama hem giriş 100 dinar hem de öğrenci mekanı olduğu için içeride kasılmadan eğlenebilir ucuz içkinin tadını delice çıkartabilirsiniz.

povetarac yine elektronik ağırlıklı çalan ancak yine nehir kenarında olmasına rağmen öğrenci mekanı olma özelliğinide taşıyan bu mekan hem çok ucuz hem de özellikle pazar - pazartesi geceleri 12'den sonra ilginç bir şekilde tıka basa dolu. (hafta sonları zaten dolu) ama yine de özellikle bu barın çok tekin bir yer olmadığını ve torbacıların kol gezdiğini de söylemeliyim. en azından buradayken kendinize ve çantanıza mukayet olmanızda fayda var.