İLİŞKİLER 13 Şubat 2019
277b OKUNMA     1429 PAYLAŞIM

Yabancı Uyruklu Bir Kadınla Evlenen Birinin Gözünden Evliliğin Güzel Yanları

Yabancı uyruklu bir kadınla evlenen bir Ekşi Sözlük yazarı, farklı kültürlerin birleştiği bu evliliği anlatmış.
iStock

1. kişisel alan

yabancılara dair en sevdiğim şey bu. oyun mu oynuyorsunuz, bir şey mi seyrediyorsunuz, bir işle mi meşgulsünüz, arkadaşlarınızla dışarı mı çıkacaksınız ya da çıktınız da meşgul müsünüz, kısacası onunla birlikte olmadığınız (olmak istemediğiniz) bir işle mi meşgulsünüz; meşgulum diyorsunuz ve o muhabbet bitiyor. en fazla ne zaman müsait olacağınızı soruyor, ya da ne demek istediğini kısadan söyleyip müsait olunca ara diyor. kişisel alan meselesi yurtdışında daha anaokullarından itibaren öğretilen bir şey. "this is my space", "i need some space" gibi kalıpları öğretiyorlar bildiğin anaokulunda. böylece hem çocukken bağımsızlık kazanıyorlar hem de herkesin alanına saygı duyuyorlar. başınızda "pes mi önemli ben mi önemliyim" diyen bir kadın yok. kim ne yapmak istiyorsa, yapıyor. işi bitince gayet kaliteli vakit geçirebiliyorsunuz. derler ki kadınlar aşk, erkekler huzur arar evlilikte. işte huzurun kaynağı buradan geliyor.

2. kıskançlık

türklerle yabancıların en büyük farklarından biri bu sanıyorum. hayır tamamen kıskanmıyorlar mı? hayır, hatta baya bayağı kıskanırlar ama bu psikopatlık derecesinde değil. herhalde 7-8 tane türk kız arkadaşım oldu hepsi de "kim mesaj attı?", "kim aradı?", "ne yapıyorsun?", "şu arkadaşını sevmedim, onunla bir daha konuşma" gibi milyonlarca şey söylerdi. böyle kıskançlık olmaz olsun, hem insanı bunaltır hem de hayattan soğutuyor. yabancılarda bu durum böyle olmuyor.

3. kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesi

sanıyorum daha güzel tabir edilebilirdi ama açıklamadan sonra daha net anlaşılacaktır diye umuyorum. ayrıca fark edileceği üzere evlenen türk'ün erkek olduğu durumda geçerli bir durum.

kendi başına lastik değiştirebilip, dışarıdan akü bağlamasından, tutup kendi başına şirket(ler) kurup organizasyonlar düzenleyenlerine, istediği yere kimseye bağlı olmadan insiyatif alıp istediğini yapabilmesi inanılmaz güzel bir şey. buna bizim erkekler nasıl yaklaşırlar bilemiyorum ama bu bence birinin her adımda size bağımlı olmaması açısından çok önemli.

zaten liseyi bitirip ailesiyle yaşayan yabancı oranı inanılmaz düşük. bu yetenekleri de o zaman kazanıyorlar.

4. retrospektif yeteneği

bu bence hem erkek hem de kadın olarak bizim ülkemizde çok çok az rastlanan bir olay. şimdi şu demek oluyor bu. başınızdan (çok) iyi ya da (çok) kötü bir olay geçiyor, sonrasında oturup konuşuyorsunuz ne yapalım bundan sonra diye.

sadece evlilik adına değil, yabancı şirketlerin bu kadar başarılı olmasının, yabancıların bu kadar disiplinli olmasının sebebi de bu.

bizde mesela azıcık kötü bir şey olsun bütün gemileri yakıyoruz. en sevdiğimiz insana demediğimiz şey kalmıyor. ya da iyi bir olay olsun, yaşayıp geçiyoruz.

bu hatunlar resmen sırf o anların değerlendirmesini yapmak için konuşmak istiyorlar. bayağı nasıl oldu, neden oldu, ne yapabilirdik, bir dahaki sefere ne yapalım diye tartışıyorlar. kötü olayları herkes kendi kendine büyütmüyor, bunlar konuşuluyor, her taraf dinleniyor ve olay bir karara bağlanıyor.

5. yaşadığınız yere adapte olma

yurt dışında yaşarken yapıyorsanız bu evliliği oraya daha kolay adapte olmanızı sağlıyor. dilinizden tutun da arkadaş çevrenize, o şehre/ülkeye has şeyleri yapmaya başlıyorsunuz.

bir vakit sonra o yabancılık hissi kalkıyor. gayet samimi yabancı arkadaşlarınız oluyor. oranın belediye başkanından, lokal sorunlarından haberiniz oluyor. sadece bara restorana gidip arada da tatile çıkmış olmuyorsunuz. etrafınızda yaşayanların kafasında ne var, ne tür duygular içindeler anlıyorsunuz.

komşularınız oluyor. komşularınız eşiniz oralıysa daha yakın davranıyorlar. yurt dışında gayet de komşuluk var. böyle komşuya bir şey emanet etme, onun yerine postasını bekleme, çocuklarına göz kulak olma, bir şeyler ödünç alma ya da arada birbirine gidip gelme olayları oluyor. hatta böyle böyle yaşadığınız bütün bloku tanıyorsunuz.

siz onlarla alışverişte bulununca onlar da size yabancı muamelesi yapmıyorlar artık. adam arka bahçesinde barbekü yapacağı zaman siz de gelin diyor.

6. özgür ifade

hangi konuda olursa olsun kendinizi en özgür şekilde ifade edebiliyorsunuz. mesela biraz spor yapalım kilo verelim diyebiliyorsunuz, şunu şunu yapman hoşuma gitmiyor diyebiliyorsunuz, ya da sen böyle yapıyorsun ama ben bu konuda böyle düşünüyorum diyebiliyorsunuz. bunlardan bazıları türk kadınlarına söylense en az 1 ay konuşmayabilirler.

sonra bunun yatak odası kısmı var, cinsellik büyütüldükleri toplumda tabu olmadığı gibi 10 yaşından itibaren cinsel eğitim dersleri var. yatak odasında "her şeyi" gayet açık bir şekilde konuşup anlaşıp yapabiliyorsunuz.

bu yüzden agresif de değiller. hiç beklemediğiniz bir anda "ya napıyosun" gibi insanın sinirlerini bir yere fırlatan uyuz kalıpları duymuyorsunuz. insan gibi konuşup anlaşabiliyor herkes.

7. sorumluluk alması

erkek kadar kadın da ilişkinin mutluluğundan, güveninden, finansından, yapılması gerekenlerinden sorumlu.

o da en az sizin kadar mutlu olmak için çabalıyor, sevecen davranıyor. öyle kendi kendine fedalar yapıp sonrasında size bunun hesabını sormuyor.

bütün sorunlar sizin omzunuza atılmış değil, sizin sürekli her şeyin yolunda gittiğinin kontrol etmenize gerek yok. evlenir evlenmez, ben yeni koltuk takımı istiyorum, ben yeni şunu istiyorum ben bunu istiyorum diye tutturmuyorlar. biz evlenince mobilyalarımızı birleştirip bir ev kurduk, her sene 1-2 tanesini ancak değiştiriyoruz.

bozuk bir şey varsa beni beklemeden kendi tamir etmeye çalışıyor. baya youtube'dan nasıl yapıldığını öğrenip tamir ettiği şeyler oluyor.

8. sürekli birbirinizden öğrenecek bir şeylerin olması

yabancı biri ile evlenmek, bambaşka yabancı bir dünya ile evlenmek anlamına da geliyor. hayatınızın en az 20 yılı bambaşka kültürlerle geçip, bambaşka öğretilerle geçmiş oluyor.

bu yüzden sürekli birbirinizden öğrenecek bir şeyleriniz oluyor. evlilik kararı verirken de ne kadar farklı olduğunuzun bilincinde oluyorsunuz. bu ileride sizin farklılıklarınızı kabul etmeye, sizi olduğunuz gibi kabul etmeye motive ediyor. farklılıklarınız ilişkinizin farklı renkleri oluyor. anlaşmazlıklarınız için çözüm methodlarınız oluyor. çünkü evlisiniz ve aynı takımdasınız artık.

karşınızdaki insan hakkında hiçbir ön yargınız olmuyor ve onu daha çok dinliyorsunuz. aradan yıllar geçse dahi, her gün ondan bir şeyler öğrenmeye devam ediyorsunuz. bu ilişkinizi diri tutmaya da yardımcı oluyor.

kısacası

iyi yanıyla kötü yanıyla zor ama bir o kadar da huzurlu ve mutlu bir tecrübe yabancı bir kadınla evlenmek. ancak doğru yabancı kadını bulmak, bulup da evlenmek de doğru türk bir kadını bulmaktan çok daha zor. yabancı diye her kadınla da olacak değil, hatta yanlış kadın sizi daha çok yıpratabilir.

eğer yakın zamanda varsa böyle planları olan, yardımcı olabildiysem ne mutlu bana :)

2019 Yılında Evlenecek Bir Çiftin Ortalama Düğün Masrafı Ne Kadar Olur?