Atatürk, Nutuk'ta Neden Sakallı Nurettin Paşa'yı Uzun Uzun Eleştiriyor?

Mustafa Kemal Atatürk neden Nurettin Paşa'yı 20-30 sayfa boyunca eleştiriyor Nutuk'ta? Bir bakalım.

nurettin paşa... mustafa kemal atatürk'ün, nutuk'ta, yerin dibine soktuğu komutan. sırf kendisine ayrılmış 20-30 sayfalık bölüm vardır. peki, mustafa kemal atatürk neden bu kadar kendisine takmıştı?

1. atatürk, nurettin paşa'dan ilk olarak eski izmir valisi (osmanlı'nın) olarak bahseder ve tbmm açıldıktan sonra nurettin paşa bir telgraf çeker. ingilizlerle anlaşma konusunda aracılık edebileceğini ve ingilizler'in de buna hazır olduğunu belirtir.

2. nurettin paşa'nın telgrafta bahsettiği kurum heyet-i temsiliye'dir. atatürk de, nurettin paşa'nın henüz tbmm'nin açılışından dahi haberdar olmadığını ve de tbmm'yi koruyan hıyanet-i vataniye kanunu'ndan yine haberi olmadığını söyler.

a. nurettin paşa'dan istanbul hükümeti'nin adamı olarak bahsettikten sonra tüm bu telgrafların, anzavur'un balıkesir'de yenildiği ve bolu'da başarı kazandığımız döneme denk geldiğini de anlatır.

3. nurettin paşa'dan bir süre haber alınamaz fakat paşa 1920'nin haziran ayı ortalarında ankara'ya gelir. tbmm ile işbirliği etmeden önce hilafet-saltanat, bolşeviklik ve ingilizlerle savaş konusunda birtakım şeyler öğrenmeye çalışır. atatürk, ingilizler konusunda gerekirse savaş olacağını söyleyince nurettin paşa mırın kırın etmeye başlar. atatürk de artık dayanamaz "sen, bugüne kadar milletin iyice belirmiş ve kesinleşmiş inancına uyacaksın." der. daha sonra paşa'ya uygun bir görev olarak konya valisi sivil görevi ile konya yöresi komutanlığı verilir. nurettin paşa, o sıralar yunan ordusu karşısında çekilmekte olan ordumuzu görünce genelkurmay başkanı ismet paşa'ya görevi kabul etmek için bazı şartları olduğunu söyler. bu şartlardan biri, ankara, ülke ile ilgili bir karar alacaksa kendisine de mutlaka danışmalıdır. ismet paşa bunu atatürk'e söyleyince nurettin paşa'ya görev verilmemesini emreder. nurettin paşa bunun bir çeşit hakaret olduğunu söyler, atatürk de atamadan vazgeçildiğini bir kez daha hatırlatır. nurettin paşa, bursa'da dinlenmeye çekileceğini söyler ve aslında taşköprü'ye gider.

4. taşköprü'ye gidişinden yaklaşık beş ay sonra, bazı kimseler hem atatürk'e hem de fevzi çakmak paşa'ya nurettin paşa'nın çalışmak için hazır olduğunu ve emirlerini beklediğini söyler. atatürk kısa süre önce olanları unutmuş değildir fakat nurettin paşa'yı sivas'ta yeni kurulan merkez ordusu'na atar. nurettin paşa burada bir yıl kadar görev yapar. bu yörenin milletvekilleri, nurettin paşa'dan şikayet etmeye başlar. milletvekillerine göre nurettin paşa, yetkisini aşarak bazı vatandaşların haklarını gaspetmektedir. bu şikayetler üzerine içişleri bakanlığı'na soru önergeleri verilir. içişleri bakanlığı da nurettin paşa aleyhine yapılan şikayetleri haklı bulur. meclisin önerisi ve isteğiyle 1921 yılının kasım ayında nurettin paşa görevden alınır. meclis, görevden alınmayla yetinmez üstüne nurettin paşa'nın yargılanmasına karar verir. atatürk ve fevzi çakmak paşa araya girerek ağır bir yargılanmadan nurettin paşa'yı kurtarırlar hatta atatürk, mecliste nurettin paşa'yı savunur. nurettin paşa yaklaşık 8 ay sonra bu sefer karşımıza 1. ordu komutanı olarak çıkar (atatürk'ün tüm bu ciddi suçlamalara karşı tekrardan kendisine görev vermesi ya da paşa'ya güvenmesi bana enteresan geldi).

5. tüm bu olanlardan sonra yukarıda bahsettiğimiz gibi nurettin paşa, 1. ordu'da resmen bozgunculuk faaliyeti yürüten ali ihsan sabis paşa'nın yerine atanır.

6. yunanlar, ülkeden kovulduktan sonra nurettin paşa, meclise bağımsız bir milletvekili olarak bursa'dan girmek ister. yeni seçim yılı olan 1923'te de abit süreyya adında bir şahsa (a.s) baş harflerini taşıyan bir hal tercümesi yani kendisini öven bir propaganda kitapçığı yazdırır. atatürk bu 19 sayfalık broşürü/kitapçığı okuduktan sonra adeta kendinden geçer ve nurettin paşa'yı babası mareşal ibrahim paşa'dan başlayarak yerin dibine sokmaya resmen yemin eder.

a. bu kitapçığın ilk sayfalarında "kut-ül amare'nin kuşatıcısı, bağdat'ın savunucusu, yemen, selmanpak, batı anadolu, afyon, dumlupınar, izmir savaşları galibi ve izmir fatihi" yazar ve nurettin paşa kendisini peygamberin soyundan gelen bir kişi olarak tanıtır. atatürk de kendisine attila'nın türk oluşundan bahsedişini anlatır :)

b. kitapçığa göre nurettin paşa, 1887'de gönüllü olarak (onun alaylı olduğunu vurgulamak ister) türk-yunan harbi'ne katılmış ve başkomutan gazi osman paşa'nın yaverliğine ve istanbul'a dönüşünde de padişah yardımcılığına, refakat subaylıklarına atanmış. atatürk, gazi osman paşa'nın selanik'e kadar gittiğini fakat savaş meydanına gitmeden de geri döndüğünü anlatır. burada övünülecek ne olduğunu anlayamadığını söyler.

c. kitapçığa göre nurettin paşa, ikinci abdülhamit tarafından sürgüne gönderilmiş ve de ikinci meşrutiyet'in ilanında görev almış ilerici grup arasındadır. atatürk, nurettin paşa'nın babası olan mareşal ibrahim paşa'yı -üç yıl boyunca sürgünde kaldığı suriye'den döndüğü- makedonya'dan beri tanıdığını belirttikten sonra mareşalin ikinci abdülhamit'in en sadık adamı olduğunu söyler (yani nurettin paşa'nın sürülmesi çok zor). atatürk, padişahın adamı olan mareşalin ne kadar vasıfsız olduğuna dair pek çok olay anlatır. atatürk bu olaylarda direkt olarak görev alır. nurettin paşa'nın ise o sıralar resmen babasının ayak işlerine baktığını anlatır. atatürk, hem mareşalin hem de oğlu nurettin paşa'nın, ikinci meşrutiyet'in ilanından dahi haberdar olmadıklarını söyler. yani adamların haberi yok, kaldı ki ilanda payları olsun, der.

ç. kitapçığa göre nurettin paşa, 31 mart olayı'nı bastıranların başında geliyormuş. atatürk "hareket ordusu'na ismini veren ve hareket ordusu'nun istanbul'a kadar gidişini düzenleyen bendim." der. nurettin paşa'nın görev aldığını hatırlamıyorum, diyerek sert çıkar.

d. kitapçığa göre yukarıda söylediğimiz gibi nurettin paşa, ırak seferi'nde orduyu başarıdan başarıya koşturmuş. atatürk, nurettin paşa'nın kut-ül amare'de yenildikten sonra gece gündüz hiçbir direniş göstermeden selmanpak'a kadar perişan şekilde çekildiğini anlatır.

e. kitapçıkta ırak seferi ile ilgili aynı sayfalarda nurettin paşa'nın ingilizler'den pek çok uçağı ele geçirdiğini bunlardan bir filo kurduğu anlatılır. atatürk, bu iddianın cahilce olduğunu uçağı ve uçak filosunu bilenlerin çok rahat bir şekilde anlayabileceğini söyler.

f. kitapçıkta "kurtuluş savaşı kahramanı" olarak tanıtılan nurettin paşa'dan sonra sözü atatürk alır. atatürk, 26 ağustos 1922'de nurettin paşa ile kocatepe'de olduklarını söyler. nurettin paşa'nın sürekli dürbünle cepheye baktığını aslında bu iş için gözetleme subayları olduğunu anlatır. yunan kuvvetlerinin sıkıştırıldığı başkomutanlık meydan savaşı sırasında atatürk, nurettin paşa'ya "dürbünle seyretmeyi bırakınız! savaşı yakından ve bizzat idare edebilmek için ileri ateş mevzilerine gideceğiz." der. nurettin paşa ise bu kadar yaklaşmanın doğru olmadığını söyleyerek mırın kırın eder ve gitmek istemez. atatürk bir müddet sonra tek başına dürbünle savaş alanını izlemeye devam eden nurettin paşa'nın da kendilerine katıldığını söyler. atatürk, başkomutan olarak tüm orduya liderlik yaptığı gibi 1. ordu'yu da kendisinin yönettiğini anlatır. nurettin paşa ise bu sıralarda ters/gereksiz emirler vermeye başlar yani otoritesini tekrar sağlamak isterken atatürk, nurettin paşa'ya "komutanlar, emir vermiş olmak için vermezler." der.

7. atatürk, dumlupınar'da 1. ordu'nun kurmay başkanı olan emin paşa'nın ileri harekat için hazırladığı planı nurettin paşa'nın anla(ya)madığını belirtir. anlamadığı için birtakım saçma kararlar vereceğini anladığını anlatan atatürk, resmen 1. ordu'yu da yönetmeye devam eder. nurettin paşa bunun üzerine "paşam, siz bizi yalnız ve serbest bırakmıyorsunuz!" der. genelkurmay başkanı fevzi çakmak paşa ise "paşa, paşa! bu ordu, bizim ve bütün memleketin göz bebeğidir. onun sevk ve idaresini rastlantıya bırakamayız." der.

8. atatürk, dumlupınar'dan uşak'a giderken 1. ordu'ya gerekli emirleri vermemiş olsaydı nikolaos trikupis'in büyük ihtimalle esir olarak ele geçirilemeyeceğini anlatır. son olarak eğer izmir'e girdiklerinde gerekli tedbirleri aldırtmasaydı, nurettin paşa'nın yanlış emirler vererek türk ordusunu büyük bir karmaşa içerisinde bırakacağını belirtir.

tüm bunları anlatan atatürk en sonunda "nurettin paşa, zaferden pay almaya en az hakkı olanlardan biridir." diyerek cümlelerini tamamlar.