"Atı Alan Üsküdar'ı Geçti" Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
sıkça kullandığımız "atı alan üsküdar'ı geçti" deyiminin hikâyesi köroğlu ile bağdaştırılır ama köroğlu'nun efsaneleştiği 16. yy.'dan çok daha önce bu deyimin kullanıldığı sabittir. nitekim başta seyahatnâme olmak üzere birçok eserde de asıl hikâyesi anlatılmıştır. deyim, bir başka destan kahramanı olan battal gazi ve üsküdar kıyısında bulunan kız kulesi ile alakalıdır. nitekim battal gazi destanlarında da geçen bu kıssa ile deyimin çıkış noktasının bu olay olduğu barizdir.
battal gazi, yedi yıl boyunca üsküdar'da bir evde yaşar. burada bağ bahçe işleriyle uğraşır. daha sonra fetih için şam'a gider. kanatorsa isimli kral, fırsat bu fırsat diyerek kadıköy'de bir kale inşâ ettirir. üsküdar'dan çamlıca yönüne değin bir hendek kazdırır. buralara kırk bin asker yerleştirir. lâkin bu tedbirlerin de battal gazi'yi üsküdar'dan uzak tutmaya yetmeyeceğini düşünerek denizin üzerine bir de kule inşâ ettirir. nâm-ı diğer kız kulesi! ve buraya da tekfurun kızını hapsettirir. çünkü battal gazi şam'dan dönünce üsküdar tekfurunun kızına onu kaçıracağına dair söz vermiştir.
şam'da bir sene süren savaşın ardından üsküdar'a geri dönmek isteyen battal gazi, burada olan biteni öğrenince yanına 700 asker alıp üsküdar'ı basar. kaledekileri öldürürler ve askerler savaşırken battal gazi, bir kayık ile kuleye geçip hâtunu kurtarır. ayrıca buradaki hazineyi de yanına alır. bu sırada krala da haber gitmiştir ve kral, bütün askerleriyle birlikte üsküdar'a gelir. lâkin battal gazi, çoktan hâtunu da alıp atına binip gitmiştir. bu olaydan sonra kral, halk arasında alay konusu olur. aldığı tüm tedbirlere rağmen battal gazi'ye engel olamamış ve üsküdar'a da geç gelmiştir.
günümüzde "bundan sonra yapacak hiçbir şeyin kalmaması" mânâsında kullanılan "atı alan üsküdar'ı geçti" deyimin hikâyesi budur vesselam.