Bir Oturuşta Bile Bitirebileceğiniz Şaheser Niteliğindeki İnce Kitaplar

Maksimum 200 sayfa civarı ama kaliteli kitap arayanlar için favlayıp unutmanın ayıp olacağı kıvamda bir listeyle geldik.
Bir Oturuşta Bile Bitirebileceğiniz Şaheser Niteliğindeki İnce Kitaplar

insan doğası üzerine - arthur schopenhauer - 95 sayfa

kant'ın en değer verdiği öğrencisi ve nietzsche düşünüşünün şekillenmesinde önemli bir faktör olan arthur schopenhauer; bu denemesinde insan tabiatına kötümser bir bakış sunuyor. çünkü schopenhauer, arzunun insanı acıya götürdüğünü ve geçici de olsa bir rahatlamaya giden tek yolun arzularımızdan vazgeçmek olduğunu savunan bir budistin gözleriyle bakıyor yaşama.

poetika - aristoteles - 120 sayfa

poetika; platon'un akademia'sında yirmi yıl boyunca ünlü filozofun öğrencisi olan antik yunan felsefesinin en önemli düşünürlerinden aristoteles'in sanat üstüne kaleme almış olduğu bir başyapıt.

deliliğe övgü - desiderius erasmus - 152 sayfa

gülmece türündeki bu kitapta egemen olan iki temel görüş vardır. bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. deliliği konuşturma kisvesi altında erasmus, çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. kitap, çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur.

demian - herman hesse - 200 sayfa

kitap 10 yaşındaki emil sinclair'ın; korkmadan sürüden ayrılarak, vasatın ötesine geçerek kendini bulma hikayesi üzerinden insanın en zorlu yolculuğu olan kendi içinde kendini bulmaya yönelik yolculuğu anlatıyor.

yürümek - henry david thoreau - 88 sayfa

bu kitap, yürümenin felsefesi üzerine bir ders. yürüyüşü fiziksel bir eylemden çok soylu bir sanat, kişinin içsel dünyasında gerçekleştirdiği yabanıl bir gezinti olarak nitelendiren yazar, bir yandan da kapitalizmin “medenileştirdiği” insanların doğayla ilişkilerine keskin eleştiriler yöneltiyor. doğanın donanımlı, tarafsız bir öğretmene dönüştüğü bu metinlerde okuru dingin bir kış sabahına uyandırıp bir kutup gününde ormanın içinden, donmuş nehirlere, kuytu vadilere, buz tutmuş çayırlara, düşman filolarıyla çarpışan aya, kısacası kendi deyimiyle “ilkel bir çağın saflığı”na doğru bir gezintiye çıkarıyor.

yavaşlık - milan kundera - 176 sayfa

yavaşlık, birbirinden kopuk gibi görünen hikayelerin, birbirleriyle buluşması üzerinden gelişerek ahenkle yazılmış bir kitap. günümüzde çevremizde kabul görebilmek için takındığımız sahte, bize ait olmayan tavırlar, teknolojinin gelişmesi ve teknolojiyi kullanımımızın bizi kendi varoluşumuzdan uzaklaştırıp bir politikacı bir yalancı haline getirmesi işleniyor kitapta.

çürümenin kitabı - emil michen cioran - 192 sayfa

kitap 200 sayfa bile olmamasına rağmen çok derin bir kitap ve yavaş yavaş okunması gerekiyor. hayatın içinde yer alan bütün duygulara sarsıcı bir şekilde değiniliyor kitapta.

pedro paramo - juan rulfo - 128 sayfa

birçok güney amerikalı yazara ilham kaynağı olan bu eserde juan rulfo; meksika devrimini,kırsal kesimde yaşanan şiddeti,ahlaki çöküşü, ölümü… duru ve çarpıcı bir dille anlatmış. gabriel garcía márquez'in kendisine göre ise yüzyıllık yalnızlık'ın yolunu döşeyen garip, parçalanmış hayalet hikayesi, ancak kendi başına esrarengiz bir başyapıt.

mutluluğun kazanılması - farabi - 88 sayfa

mutluluğun kazanılması öncelikle insanların her iki dünyada mutluluğu kazanmalarına aracı olan insani şeyleri, yani teorik erdem, fikrî erdem, ahlâki erdem ve pratik sanatları tanımlar.

çivisi çıkmış dünya - amin maalouf - 218 sayfa

daha çok tarihsel romanlarıyla tanıdığımız maalouf, bu eserinde “medeniyetler çatışması” adı altında kuramsallaşıp yasallaşan ve dünyadaki bütün kültürler ve halklar için felakete yol açacak olan politikaları eleştiriyor.

göğü delen adam - erich scheurmann - 112 sayfa

erich scheurmann'ın gerçek bir hikayeden esinlenerek yazdığı kitapta samoa yerlilerinin avrupalı beyaz insanların giyinme alışkanlıklarından, zamanlarını nasıl harcadıklarına, para tutkusundan günlük hayatta yaptıklarına dair düşünceleri yer alır ve okurların bunlara çok farklı bir şekilde bakmalarına neden olur.

ermiş - halil cibran - 55 sayfa

şairane bir üslupla kaleme alınmış felsefi, ruhani ve ilham verici denemeler bütünü olan ermiş; el mustafa isimli bilge bir adamın yirmi altı bölümde anlattığı aşk, evlilik, suç, ölüm, güzellik ve daha pek çok konudaki nasihatlerinden oluşur. ermiş, 100'den fazla dile çevrilerek dünya edebiyatı tarihinde en fazla çevrilen kitaplardan biri aynı zamanda.

tembellik hakkı - paul lafargue - 112 sayfa

tembellik hakkı, çalışmanın sarsılmaz bir değer haline getirildiği toplumlara bir eleştiri sunuyor; tembelliğin bir başıboşluk olmadığını öne sürerken, ütopik özleminin odağına özgürlüğü koyuyor: insanlığın kadim özlemi olarak zorunlulukların alt edildiği, insanın kendini tekrar bulduğu, özel mülkiyet hapishanesinin duvarlarının yıkıldığı, devletin ve diğer baskı araçlarının ortadan kalktığı bir toplumsal ve bireysel varoluşa işaret ediyor.

mutlu yaşam üzerine ve yaşamın kısalığı üzerine - seneca - 80 sayfa

bu kitabında seneca, doğaya uyumlu yaşama mecburiyetini çeşitli açılardan ve yaşadığı dönemden örnekler vererek ele alıyor. ilham verici bu iki metin, stoacılığın roma döneminde nasıl bir yaşam anlayışı olduğuna dair soruların yanıtlarını da barındırıyor.

uzak tepeler - kazuo ishiguro - 164 sayfa

japon asıllı ingiliz yazar ishiguro; ilk romanı uzak tepeler'de büyük toplumsal dönüşümlerin bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini, görev duygusu ile özgürlük arzusu arasındaki çatışmayı ve modern çağda kimlik arayışını ustalıkla anlatıyor.

bir son duygusu - julian barnes - 160 sayfa

julian barnes'a anglosakson dünyasının nobeli sayılan the man booker 2011 ödülünü kazandırmış olan bir son duygusu; belleğin sonsuz değişkenliği, geçmişi yeniden inşa etmek denilen o devasa insanî tutku, iyi bir hayat yaşamanın ne olduğu ve her şeyden önce de hayatın anlamı üzerine kaleme alınmış incelikli, sorgulayıcı bir ustalık romanı.

insan nedir - mark twain- 136 sayfa

insan nedir?de twain, bilinen öykücü tarzının dışına çıkıyor ve insanın kendi kendisini sorgulamasına yol açacak çarpıcı fikirleri sohbet havasında ortaya koyuyor.