Birbirini Seven İnsanların Kalbi Gerçekten de Aynı Atıyor!

Sevilen kişilere klişe olarak söylenen "kalbim seninle atıyor" gibi cümleler aslında doğru. Çünkü yapılan deneyler bunun doğruluğunu kanıtlıyor. Birbirini seven insanlar birlikte ve birbirlerine bakarken kalp atışları aynı oluyor.
Birbirini Seven İnsanların Kalbi Gerçekten de Aynı Atıyor!
iStock.com
Max Richter Recomposed: Winter 3 (Vivaldi - Four Seasons)


senkronik hareketlerin insanları birbirine yakınlaştırması, birbirlerine yakın insanların hareketlerinin ve hatta kalp atışlarının birbirleriyle senkronlanması.




bir grup insana bir lider eşliğinde yürümeleri söyleniyor. kimisine bu lider ile senkronik kimisine ise kafalarına göre yürümeleri söyleniyor. bu şekilde atılan birkaç tur sonrasında senkronik olarak yürüyenlerin, lider kişi ile daha samimi konuştukları, onu kendilerine daha yakın hissettikleri, dediklerini daha rahat yaptıkları gözleniyor. askerlerin neden rap rap muhteşem bi senkron içinde yürütüldükleri şimdi daha aşikar evet. * ayrıca bakınız: nazi almanya'sı ve kuzey kore

ya da tersten gidersek, insanlar kendilerine yakın buldukları insanlarla hareketlerini senkronlama eğilimindeler. en basit örnek olarak yolda bir arkadaşımızla hem yürüyüp hem konuştuğumuzu varsayalım. bir süre sonra er ya da geç adımlarımız birbiriyle senkronik hale gelecektir. bilinçli bir hareket değil bu elbet, insani bir iç güdü. ben senin yanındayım, seninle aynı fikirdeyim, bak ne güzel anlaşıyoruz yerim seni gibi düşüncelerimizin bilinçaltımız tarafından hareketlerimize yansıtılması. içinde farkında olmadığımız sosyal kaygılar da taşıyor, bak seninle ne kadar empatikiz, senkronikiz, neredeyse aynıyız, hadi sev beni, beğen, değer ver gibi. belki de çocukların ebeveynlerinin elini tuttuğu halde bir öne doğru hızlı hızlı gitmeleri, bir geride kalmaları, hoplayıp zıplayarak asenkronik olarak yürümeleri henüz bu kaygılarla kirlenmemiş olmalarındandır.

daha enteresan bir senkronizasyon ise birbirlerine romantik duygular besleyen insanlar arasında gerçekleşiyor.**

şöyle ki, deney için 32 çift seçiliyor. birbirlerine aşıklar kendi deyimleriyle. bu çiftler karşılıklı oturtuluyor, birbirlerini görebiliyorlar ama dokunma mesafesinde değiller. bu çiftlere üç dakika boyunca sakin bir şekilde birbirlerinin gözlerinin içine bakmaları söyleniyor. ve bu arada da kalp atışları izleniyor. ve çok ilginç şekilde birbirlerine bakan bu çiftlerin kalp atışları bir süre sonra senkronik hale geliyor.

Kaynak: nature.com

aynı deney, aralarında romantik bir birliktelik olmayan insanlarla yapıldığındaysa böyle bir durum söz konusu olmuyor. üstelik kalp atışlarını senkron eden taraf kadınlar. kadınlar gözlerinin içine baktıkları partnerlerinin kalp atışlarına kendilerininkini uyduruyorlar bir şekilde. bunu kadın tarafının yapmasının nedeni olarak ise kadınların daha güçlü bir empati yeteneğinin ve partnerleriyle araladında daha güçlü bir bağın olması gösteriliyor.

en azından kadın tarafının, partnerini gerçekten sevip sevmediğinin deneysel olarak anlaşılmasının bir yolu var bence artık. ihtiyacımız olanlar bir adet ekg cihazı, bir adet bizi sevdiğini iddia eden partner ve bir adet kendimiz. oturuyoruz, birbirimize bakıyoruz, hoop 3 dakika sonra sonuç çıkıyor makineden. son derece bilimsel. patenti alınıp sonucu direkt olarak "siz olmuşsunuz, gidin çocuk yapın" ya da "hiç olmamış bu, gidin kızlı erkekli dolaşmayın!" şeklinde veren bir cihaz yapılır yakın zamanda demedi demeyin. yine de bu deneyi yapıp sonra kavga gürültü ayrılacak çiftler ihtimaline karşı söylüyorum: bilim bilim nereye kadar hem dememişler mi aşkın ilk soluğu mantığın bıdı bıdısı diye. boşverin bunları sevin birbirinizi hadi.