Dinsizlik Oranının Zirve Yaptığı Amerika'daki İnançlara Dair İlgi Çekici İstatistikler

Son yapılan araştırmalara göre Amerika Birleşik Devletleri'nde hiçbir dine inanmayanların oranı, tarihin en yükseğinde.
Dinsizlik Oranının Zirve Yaptığı Amerika'daki İnançlara Dair İlgi Çekici İstatistikler

her ne kadar bu konuda kuzey avrupa'dan geride olsa da dinsizliğin yükselişte olduğu bir ülke artık amerika birleşik devletleri.

1937'den bu yana bu konuda araştırmalar yapan gallup'un en son raporuna göre; amerika'da bugün bir kilise, sinagog veya cami'nin cemaatine dahil olanların oranı ilk kez %50'nin altına düşmüş durumda. 1945'de halkın %75'i bir cemaatin üyesiyken bugün bu oran %47'ye inmiş.

1970'lerde, hangi dine inanıyorsun sorusuna "hiçbiri" cevabını verenler sadece 20 kişide birken bugün aynı cevabı verenlerin oranı üçte bire çıkmış. hayatında hiçbir dini aktiviteye katılmamış olanların oranı %9'dan %30'a yükselmiş.

1976'da amerikalıların %40'ı incil'in tanrının sözlerini bire bir taşıdığına ve içerisinde yazan her şeyin tartışmasız doğru olduğuna inanırken bu rakam bugün sadece %25 olmuş. geriye kalan hristiyanlar da bugün incil'in insanlar tarafından yazılmış hikayeler, tarihi alıntılar ve ahlak derslerinin bir derlemesi olduğuna, tanrı tarafından yazdırılmadığına inanıyor.

aynı dönem içerisinde bir tanrının varlığına içtenlikle inandığını söyleyenlerin sayısı %63'ten %53'e düşmüş. aşağıda bu rakamları aldığım makaleyi bulabilirsiniz. 
...

bu değişimin benzerlerinin abd'den çok önce başladığı japonya, iskandinavya, birleşik krallık, çek cumhuriyeti, avustralya, kanada ve uruguay'ın deneyimlerinden yola çıkarak, demokratik ve organik yollarla artış gösteren dinsizliğin dünyanın en sağlıklı, en varlıklı, en güvenli toplumlarına yol açtığını, suç oranını azaltıp insanlarına mutlu yaşamlar sağladığını örnekler göstererek kanıtlıyor.

bu organik gelişen sekülerleşme eğitimli bir halkın güvenli, sakin, korkulardan uzak hayat sürdüğü, sosyal izolasyonun arttığı, iyi sağlık hizmetinin sunulduğu, kadınların çalışıp para kazandığı, evlenme ve çocuk sahibi olma yaşının yükseldiği ülkelerde daha yaygın olarak görülüyor. tabii diğer büyük bir etken de internetin ortaya çıkışıyla bilgiye ulaşımın kolaylaşması.

bu değişimin dindarlar arasında ortaya çıkardığı korku ise büyük oranda dinsizliğin bu çevrelerde sosyalist diktatörlüklerle özdeşleştirilen bir şey olması ve insanlığa kötülük, suç ve yıkımdan başka bir şey getirmeyeceği inancı. ikinci bir grup ise değişime bu şekilde bakmasa da dini organizasyonların açları doyurmak, kimsesiz çocuklara bakmak gibi çok önemli sosyal görevler yerine getirdiklerine, güçten düşmelerinin yardıma muhtaç olanlar için yıkıcı etkileri olacağına inanıyor ve bunun korkusunu yaşıyor. ancak rakamlar gösteriyor ki bir toplumda dinsizlik arttıkça yardıma muhtaç olanların sayısı da aynı oranda azalıyor.

gerçekte sekülerlik ile bir milleti yükselten değerler arasında doğrudan ilişki olduğu açık şekilde ortada. örneğin; seküler insanlar arasında bilimsel metodu anlayıp saygı gösterenlerin oranı dindarlara kıyasla çok daha yüksek. buna iki grubun mensuplarının aşıya karşı olan yaklaşımları da örnek olarak gösteriliyor. sekülerler arasında seks eğitimini destekleyenlerin oranı da çok daha yüksek. bu nedenle, küçük yaşta hamile kalma ve cinsel ilişkilerle bulaşan hastalıklara yakalanma oranları dindar ailelerin çocukları arasında seküler ailelere göre çok daha yaygın. araştırmalar sekülerlerin ezici bir çoğunlukla kadınların doğum kontrol haklarını, herkese saglık hizmeti verilmesini, lgbti+ haklarını, çevreyi korumayı, ölümcül hastaların ötenazi haklarını, silah sınırlamalarını, uyuşturucu bağımlılığının suç değil, tedavi gerektiren tıbbi bir bağımlılık problemi olması gerektiğini savunduklarını gösteriyor. bu konulardaki desteğin dindarlar arasında dibe vurduğu ise herkesin malumu.

bütün bu araştırma sonuçlarını ve çıkarımları şu aşağıdaki makaleden alıntıladım. yazarın vardığı sonuçlar ise abd'de günümüzde gözlemlenmekte olan organik gelişen sekülerleşmenin toplumu iyiye, insan haklarına, gezegenin korunmasına ve ölümden sonraki hayali bir yaşam için çalışmaktansa, gerçek yaşamlarında iyiyi ve adaleti aramaya sevk ettiği yönünde. belli mi olur; belki bir gün amerikan halkının çoğunluğu dinsizlerden oluştuğunda bu ülkeyi burada eleştirenlerin bütün argümanları birer birer ortadan kalkar. tabii ki darısı türkiye'nin de başına.

orijinal makalewhy america’s record godlessness is good news for the nation