Dövüş Sporlarıyla Uğraşan Birinden: Sokak Kavgalarında Boks Bir İşe Yarar mı?

Boks gündelik hayatta, örneğin sokak kavgasında bir işe yarar mı? Umarız bu durumlarla asla karşılaşmazsınız ama üzerine düşünmekten de zarar gelmez...
Dövüş Sporlarıyla Uğraşan Birinden: Sokak Kavgalarında Boks Bir İşe Yarar mı?

"boksun sokakta hiçbir işe yaramaması"

hem kick boks hem de bjj yapan biri olarak söylüyorum: sokak kavgası için en etkili dövüş sporu bokstur. nedenlerini şöyle sıralayabilirim:

BJJ: Brezilya Jiujitsusu.

- tekme her ortamda çalışmaz: ringde kick boks veya muay thai etkili olabilir; ama sokakta işler değişir. zemin kaygansa, ayağında uygun bir ayakkabı yoksa, giydiğin kıyafet hareketini kısıtlıyorsa, özellikle de ısınmadan high veya middle kick atmaya kalkarsan ya tekme atamazsın ya da sakatlanırsın. tekme her zaman opsiyon değildir. ayrıca iyi tekme atacak seviyeye gelmek de ciddi zaman ister.

- bjj sokakta çok risklidir: bjj'yi çok severim, ringde de inanılmaz etkilidir. ama sokakta yere inmek büyük risktir. hele ki karşında birden fazla kişi varsa, yerdeyken sıfır şansın olur. tek kişiye karşı bile zemine bağlı olarak işin zorlaşır.

- boks her zaman çalışır: yumruk her yerde atılır. beton da olsa, çamur da olsa, bot da giysen, mont da giysen… yumruğun her şartta yanındadır.

- boks öğrenmesi en kolay dövüş sporudur: bjj/güreş öğrenmek yıllar sürer. kick boks ve muay thai de ciddi zaman ister. boksta ise doğru gardı oturtup birkaç basit kombinasyonu öğrenince, diğerlerine göre çok daha kısa sürede kendini koruyacak seviyeye gelirsin. tabii bu sadece dövüşçü kankasından 2 ay ders alıp macfit'te pt veren eğitmenler eşliğinde torba-pad döverek olmaz. muhakkak dövüş geçmişi olan bir hocadan alınacak düzgün ve spor da içeren bir eğitim ile mümkündür.

sokakta karşına büyük ihtimalle dövüş bilmeyen biri çıkacak. dolayısı ile iyi bir gard alırsan çoğu yumruğu boşa çıkarırsın. dandik tekmelerden zaten kolayca kaçarsın veya bloke edersin. hatta kötü bir tekme atan adam kendini sana iyice yaklaştırır, sen de fırsatı değerlendirirsin. kavga başladıysa bile basit kalmak lazım. çok teknik olmaya gerek yok.

sağlam bir gard + düzgün yumruklar = kendini savunmak için yeterli kombinasyon.

boks çalışırken araya dirsek gibi ufak eklemeler de yaparsan daha da avantajlı olursun bu arada şunu da ekleyeyim: en iyi dövüş, girmediğin dövüştür. istersen ufc şampiyonu ol, sokakta kavga etmek en kötü opsiyondur. karşındakinin cebinde bıçak mı var, üstünde silah mı taşıyor, psikolojisi mi bozuk… bilemezsin. kaçabiliyorsan kaç.

özetle: sokak için en kritik dövüş sporu bokstur. öğrenmesi kolay, uygulaması pratik, riski düşük.

Farklı bir ek görüşü de ekleyerek bitirelim

sokakta dövüş sanatları değil kondisyon kurtarır. patlamaya hazır bomba gibi dolaşan atarlı giderli yurdum erkeklerinin geneli lapacıdır, dolayısıyla hararetli bir kavga anında çoğunluğu sağa sola rastgele 2-3 yumruk (yumruğumsu) salladıktan sonra beyinlerine oksijen gitmediği için kendilerini kontrol edemezler ve anlamsız bir şekilde bağırıp çağırmaya başlarlar. sağlam kondisyona sahip ve düzgün yumruk atmayı bilen herhangi bir sporcunun kavga ettiği bir ana denk gelirseniz, öncelikle fark edeceğiniz şey avazı çıktığı kadar bağırmayışı ve sakin kalışı olur. kavgada kendini yırtarcasına bağıran kişiler, yukarıda bahsettiğim üzere beyinlerine oksijen gitmediği için ne yaptıklarını bilmeden, o an tamamen primitif bir refleksle bağırıp çağırarak kavga ettikleri kişiyi bastırmaya çalışan süzme kekolardır. eli icraat yapan, 2 yumruk salladıktan sonra nefes nefese kalmayan kondisyon sahibi kişiler ise sessiz sedasız çevrelerini kontrol ederek olaya hakim olurlar.

kondisyon çok önemli arkadaşlar. "sokak kavgası" denilen şey profesyonel bir dövüş müsabakası değildir; kuralı kaidesi olmayan, saniyelik cereyan eden ve darbenin nereden geleceğini kestiremediğiniz kaotik bir andır. bu tarz anlarda beyninize yeterli miktarda oksijen gitmesi, hızlı çevre kontrolü ve adrenalin patlaması yaşayacağınız için kaslarınıza hükmedebilmeniz gerekiyor. bunun da birinci yolu kondisyon sahibi olmaktır. işinize yarayacak ikinci şey ise düzgün yumruk atmayı ve "nereye vuracağınızı" bilmektir. bunun için profesyonel boksör olmanıza, 4 kemere birden sahip olmanıza gerek yok; babanızdan, dedenizden, amcanızdan, dayınızdan ya da yakın bir arkadaşınızdan öğrenebileceğiniz bir şey. zaten birazcık işi bilen herkesin size söyleyeceği yegane şey şudur: "baktın ki dövüş kaçınılmaz, ilk hamleyi yapan taraf sen ol. çeneye atılan seri ve düzgün bir yumruk, kavgayı büyümeden bitirir." evet bu doğrudur. peki seri karar verebilmek, açıkları kollamak ve fırsatları değerlendirmek için yine ne gereklidir? yine kondisyon gereklidir. ayrıca profesyonel bir boksör, ortada sinir uçlarına dokunan bir gerekçe yoksa asla kavga etmez; şayet kavga ortamı başlamak üzereyse "profesyonel boksörüm, uzak durun" diyerek ikaz eder veya bir şekilde ortamdan uzaklaşmaya çalışır. işin gerçeği ise şu: hangi dövüş sanatında uzman olursanız olun; isterseniz bruce lee'nin kayıp torunu olun, isterseniz muhammed ali'nin uzaktan bi akrabası olun, sokakta kavgayla gürültüyle işiniz olmasın. en hafif senaryoda "ben adamı böyle yaparım, bi koyarım çenesini kırarım" diyen adamın götüne bıçağı takarlar 3 ay yerinden kalkamaz. hafif olmayan senaryoları ise her gün haberlerden izliyoruz işte; kaşının üstünde göz var deyip milletin kafasına sıkıyorlar sokakta. yumruk yumruğa dövüş devri bitti artık, at izi it izine karışmış kimin ne olduğu belli değil. en delikanlısı mezarda yatıyor bunu kimse unutmasın.

ekleme: konuya örnek teşkil etmesi açısından buraya kısa bir görüntü bırakayım, sokakta yumruğuna güvenen arkadaşlar bu görüntüyü iyi izlesinler: https://www.youtube.com/watch?v=aw0ytqpuktw

gördüğünüz üzere siyah bereli arkadaş önce yeşil montlu dayıyı indirmiş, sonra da diğerini sağlam bir kroşeyle yere yapıştırıyor, peki sonra? dayı arkadan silahı çıkartıp ayağına 2 tane atıyor, bereli arkadaş arkasına bakmadan topuk yaylası. kritik soru şu: ya ayağına değil de kafasına sıksaydı? bu sorunun cevabını düşünürken, aynı zamanda şu soruyu da kendinize sorun: "hayatımda yüzünü belki bir daha görmeyeceğim bir insanla 10 saniyelik erkeklik savaşı için eşimi kocasız, evladımı yetim, anamı babamı evlatsız bırakmaya değer mi?" biri size küfür mü etti, he deyin geçin. yol verme kavgası mı yaşanıyor, alttan alan taraf siz olun. "alttan alırsam kendini bir halt zanneder, bana üstün geldiğini düşünür, sağda solda hava atar" gibi ergence düşüncelere kapılıp kendi kendinizi tribe sokmayın. sakin kalın, kendinizi o hararetli anda şöyle sakinleştirin: "bu kişiyi bir daha görmeyeceğim" bırakın karşınızda aranan, ısrarla kavga isteyen kişi sizden istediğini alamasın. emin olun bu tarz kaşıntısı olan toksik varlıklar zaten belasını mutlaka bir yerden bulur. bırakın belasını tıpkı kendi gibi başka bir beladan bulsun.