Dünyadaki Bütün Erkeklerin Öldüğü Bir Kaosu Anlatan Çizgi Roman Serisi: Y The Last Man

FX kanalının diziye uyarladığı, hayvan-insan ayırt etmeden dünyadaki bütün y kromozomu sahiplerinin öldüğü bu enteresan hikayeyi bir tanıyalım.
Dünyadaki Bütün Erkeklerin Öldüğü Bir Kaosu Anlatan Çizgi Roman Serisi: Y The Last Man

Nedir, ne değildir?

sonradan lost dizisinin senaristlerinden biri olmuş brian k vaughan'ın yarattığı çizgi roman serisi. 17 temmuz 2002 tarihinde dünyada y kromozomuna sahip tüm canlılar bilinmeyen bir sebeple yok olmuştur fakat bu salgından kurtulan sadece iki erkek var; biri ana kahramanımız yorick brown diğeri ise onun kapuçin maymunu ampersand. dünyada oluşacak bu kaosu rakamlarla anlatmak gerekirse şayet olayın büyüklüğü daha belirgin olarak ortaya çıkıyor.

dünya nüfusunun %48'i, fortune dergisinden hatırlayacağımız dünyanın en zengin 500'ü listesinden 495'i, makina, elektrik ve inşaat işleriyle ilgilenen tüm işçilerin ve mühendislerin %99'u ve politikacıların %85'i ölüyor bu salgın yüzünden.

yaşanan bu karmaşada yorrick'in ilk amacı avustralya'da bulunan kız arkadaşını bulmaktır. ancak olayların yorrick'in istediğinden farklı gelişmesi sonucu, kahramanımız kendisini adını koyamadığı sorunların içinde bulur. yeni dostları agent 355 ve doctor allison mann ile bu sorunları çözmeye çalışır ve olaylar gelişir.

60 sayılık bir seri ile tamamlanan bu eserde dişi varlığın değişimi bazen komik olmakla beraber bazen de korkutucu bir hal alıyor. cinsel ihtiyaçtan lezbiyen olanlardan tutun da, gözünü kan bürümüş askerler kadar geniş bir yelpazede dünyadaki kadınların değişimi gözler önüne seriliyor.

Detaylı bir inceleme

temelini "dünya üzerinde tek bir erkek kalırsa ne olur?", "üzerine ismini yazdığın kişinin ölmesini sağlayan bir defter bulursan ne olur?" gibisinden büyük ve heyecan uyandırıcı bir fikre dayayan kurguları yazmak zor bir şey. çünkü okuyucuda yarattığı neredeyse sınırsız olasılığın ve beklentinin hakkını verememe gibi bir handikap yaratmış oluyorsunuz (bence death note'ta olduğu gibi). aynı zamanda olay örgüsünün de akla ilk gelecek fikirlerden sıyrılıp daha orijinal bir yola sapması gerekiyor. y: son erkek genel olarak bunları aşabilmiş ve tahmin edilemez yollara sapmış diyebilirim. hikayenin ana karakterleri klişe stereotipler (white straight male, strong female sidekick gibi) olsa da vaughan bunları iyi-kötü derinleştirmeyi başarmış. yine de peter parker görünümlü esas oğlan yorick'in, dünyadaki son erkek olarak kalmasına rağmen sevgilim de sevgilim diye tutturması ve dört yılda sadece ve sadece bir kadınla birlikte olması epey sıkıcıydı. bu "son erkek" durumunu ahlaki açıdan biraz daha tartışmaya açan bir boyut katılmasını isterdim.


olay örgüsü ise beklediğiniz üzere gelişip derinleşiyor ve farklı coğrafyalar ile karakterlere kadar uzanıyor, bu açıdan başarılı. ve erkeklerin ortadan kaybolmasının getirdiği post-apokaliptik vaziyeti başlarda uzun uzun açıklamak yerine her gidilen ülkede ufak detaylarla, bir arka plan olarak vermek de isabetli denilebilir. çünkü hem hikayenin girişinde okuru yormuyorsunuz, hem de bu duruma dair daha organik bir hissiyat yakalıyorsunuz. ama burada da dünya üzerindeki kadın erkek rolleri ve bu rol değişiminin kadınlara getirdiği hissiyat üzerinde daha derin bir alt metin okuması yapabilmek iyi olurdu. evet elektrik santrallerinin durması, yiyecek ve içecek üretimi ile sevkiyatının bitme noktasına gelmesi gibi şeylerden bahsediliyor ancak vaughan hikaye boyunca bu tarz detayların derinine bilinçli olarak inmiyor. aslında ana fikir "dünya 5 dakikalığına oksijensiz kalırsa ne olur?", "yerçekimi ortadan kalkarsa ne olur?" gibisinden can alıcı bir popüler bilim okuması yapmaya çok müsait. ancak yazarın aksiyonu canlı tutmak için böyle şeylerden feragat etmesini anlayışla karşılamak gerek sanırım. benim için hikayenin zayıf tarafı oldu.

Uyarı: Aşağıdaki paragraf spoiler içerir.

olaylar boyunca karakterlerle bağ kuruyor, empati yapıyor ve hikaye bittiğinde onlarla vedalaştığınıza biraz üzülüyorsunuz. alison'ın, 355'in ve yorick'in sonu bayağı bayağı mutsuz bittiği için içim burulmadı değil ama orijinal bir yol seçtiği için vaughan'a bu noktada kesinlikle saygı duydum.

Spoiler'ın sonu.

çizer pia guerra'nın çizgi stili pek ayırt edici değil ancak çok zor aksiyon sahnelerini ve tansiyonu yansıtmada çok iyi iş çıkarmış. zor şeyleri kolay gibi göstermeyi başarmış. çizerler için ders niteliğinde diyebiliriz. çinici jose marzan da temiz çalışmış.

sonuç olarak

beğendiğim, iyi hatırlayacağım mini serilerden biri oldu y: son erkek. orijinal bir fikrin genel olarak başarıyla sonuçlandırıldığı bir çalışma.