Erasmus Programıyla Yurt Dışına Gidecekler İçin Faydalı Olabilecek Birtakım Tavsiyeler
- yapı kredi bankasından döviz ve türk lirası hesabı açtırın ve atm kartı edinin. reklam yapmak gibi olmasın ama, yapı ve kredi bankası'nın unicredit ile bir anlaşması bulunuyor. bu yüzden, herhangi bir komisyon ödemeden, unicredit atm'lerinden para çekebilirsiniz. garanti bankası ve vakıfbank atm kartları ile çekilen miktarın %10'u yabancı banka tarafından komisyon olarak çekiliyordu. ziraat bankası için %2 kesiliyor diye duydum, ancak yabancı banka da komisyon alıyor olabilir. o yüzden en iyi yol -bana göre- yapı kredi bankasından hesap açtırmak.
ekleme: unicredit'in hangi ülkelerde olduğuna göz atın tabii."unicredito'nun almanya ile alakası yok örneğin, iş bankası hesaplarını kullanmaları çok daha rahat olur." şeklinde bir mesaj geldi. unicredit web sayfasından, hangi ülkelerde atm'sinin olduğuna göz atabilirsiniz. buna ek olarak almanya, hollanda, avusturya gibi türklerin oldukça yoğun olduğu ülkelerin bazı şehirlerinde, denizbank, ziraat bankası, yapı kredi bankası gibi bankaların şubeleri bulunuyor.
diğer ekleme: ziraat bankası kartıyla yapılan nakit çekimi de kimi ülkelerde oldukça düşük bir komisyon ile gerçekleştiriliyormuş. gitmeden önce, paranızı atm makinalarından nasıl çekebileceğiniz konusunda, daha önce o ülkeye gitmiş birisinden fikir alın. öyle birini bulamazsanız üniversitenizin uluslararası ilişkiler koordinatörlüğü'nde geçmiş dönemde gidenlerin bilgileri vardır, o şekilde isteyebilirsiniz. veya internette herhangi bir forumdan da fikir sahibi olabilirsiniz. gideceğiniz ülkede hsbc, ingbank gibi uluslararası bankalardan biri varsa, bu bankalardan türkiye'de tl hesap açtırıp, hibenizin yattığı hesaptan bu hesaba eft yaparak ilgili bankanın yurt dışındaki bir atm'sinden muhtemelen çok cüzi bir komisyon ödeyerek para çekebilirsiniz. yapı kredi kartıyla unicredit atm'lerinden komisyonsuz para çekiliyor. sanırım ing bank için de aynı durum söz konusu. hsbc'den emin değilim ama muhtemelen orada da komisyon yoktur veya çok cüzi bir seviyededir.
- telefon hattınızı uluslararası dolaşıma açtırın. internet bankacılığından faydalanmak için telefona şifre geliyor, bu yüzden telefon hattınızın uluslararası dolaşıma açılmasında fayda var. gelen mesajlardan ücret alınmıyor. zaten gideceğiniz ülkede bir hat edinirsiniz. ancak internet bankacılığını kullanma açısından önemli. bu konuda küçük bir not, avea kullanan bir arkadaşım ve ben aradan 5-6 hafta geçince hatlarımızı kullanamazken, turkcell kullanan arkadaşım herhangi bir problem yaşamadı. vodefone için fikrim yok.
ekleme: "vodafone çalışıyordu. ama fazla para yedi. danimarka'da aldığım lebara hattıyla türkiyeyi çok ucuza arıyordum. danimarka içi de baya ucuz. çoğu avrupa ülkesinde de var. ekleyebilirsin=)" şeklinde mesaj geldi. bu arada türkiye'yi aramak için skype da kullanabilirsiniz.
- türkiye'de piyasaların kapalı olduğu saatlerde döviz alıp satmayın. resmi tatillerde veya hafta sonlarında döviz alıp satarsanız %10 kadar kur kaybınız olabilir. hafta içi kur kaybı ortalama %1, %2 kadar.
- seyahat sağlık sigortanızı, 3 aylık değil 6 aylık veya 1 yıllık yaptırın. 3 aylık seyahat sigortası yaptırmış kişilere, yabancı polis ofisinden mektup geliyor. "sağlık sigortanızın süresi doluyor, kalacağınız dönemi kapsayan sağlık sigortası gerekiyor." şeklinde. o yüzden, gideceğiniz ülkede kalacağınız dönemi kapsayan seyahat sağlık sigortası yaptırın ve içersinde türkçeye ek olarak ingilizce metnin bulunmasına dikkat edip, bu belgeyi yanınızda götürün.
- oturma iznine türkiye'de başvurun(daha doğrusu, oturma izni için gerekli belgeleri türkiye'de teslim edin). oturma izni için gerekli belgeleri türkiye'de teslim etmeniz sizin açınızdan faydalı olur. sadece vize için başvurup, oturma izni için gidilen ülkede başvurmak çok sıkıntılı. tercüman bulunacak, belgeler bir dilden diğerine çevrilecek vesaire. üstelik halledemezseniz, erasmus öğrencisi falan demez, sınır dışı edebilirler. ki bir arkadaşımız sınır dışı edilmişti. oysa, türkiye'de vizeyi alırken oturma izni için gerekli belgeleri teslim edenler orada direkt yabancı polisi gibi bir yere gitti ve basit bir başvuru işlemi oldu. gerekli belgeler zaten türkiye'deki konsolosluk tarafından yabancı polisine gönderilmişti.
- bir yakınınıza vekalet verin. bankada sizin adınıza işlem yapma gibi işlemler için bir yakınınıza vekalet verin. bir köşede bulunsun.
- ryanair'den bilet alırsanız çıktısını mutlaka alın. ryanair'i bilmeyen yok. benim de 4 euroya, 10 euroya bilet almışlığım var. ancak şurası önemli, bilet aldığınızda göreceğiniz barkodun mutlaka çıktısını alın. ayrıca bilet alırken zaten görürsünüz ama küçük ve önemli bir not: avantajlı fiyatlar genelde sadece el bagajı olduğunda geçerli oluyor. eğer check-in sırasında bagaj verecek olursanız epey fiyat farkı oluyor.
- bir gezi için yola çıkmadan önce, hostelworld.com gibi sitelerden rezervasyon yaptırmak faydalı olabilir. gidilecek farklı bir ülkede hostel/otel bulmak için hostelworld.com gibi siteler oldukça kullanışlı. sadece rezervasyon yaptırmak değil, hostellerin adreslerini almak için bile faydalı olabilir. aynı zamanda couchsurfing bildiğiniz gibi kalacak yer bulmak için oldukça elverişli bir web sitesi.
- ilk hafta, birçok derse girin. öğretim üyelerinin erasmus öğrencilerine bakış açısı farklı olabiliyor. kimi "bunlar erasmus." diyerek sınavlarda hiç zorlamazken, kimi sınıfın %40'ını dersten bırakabiliyor. ilk hafta, öğretim üyeleri sınavlara dair açıklama yapıyor. aynı zamanda mizaçları ile sınavlar hakkında ipuçları verebiliyorlar. bu yüzden, ilk hafta, sadece alınmış derslere değil aynı zamanda alınmamış derslere girmek ve gözlemlemek faydalı olabilir. belki ders değişikliği yapmaya karar verebilirsiniz. örneğin ben ilk derste "yok, bu derste sınıf çok zorlanır" diyerek bir dersi bırakıp başka bir dersi almıştım. gerçekten de o derste hoca erasmus falan dinlemeyerek sınıfın %40'ını bıraktı.
- sınavlarda tolerans genelde yüksek. üniversiteden üniversiteye göre mutlaka değişecektir ama erasmus öğrencilerine sınavlarda toleransın yüksek olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. (tekrar yazayım, üniversiteden üniversiteye göre mutlaka değişecektir. "burası turismus değil erasmus" diyen hocaların ağırlıkta bulunduğu bir üniversiteye de düşmeniz olası.) ancak şöyle bir ayrıntı var: eğer gittiğiniz ülkede, o dersi ingilizce dilinde alan öğrenciler ile aynı dersi alırsanız, sınavda tolerans görmeme ihtimaliniz yüksek. bunun haricinde genellikle sınav esnasında akıllı telefonlardan, sözlüklerin arasında sıkıştırılmış notlardan faydalanmayan hiç yoktu, bu sırada öğretim görevlileri tebessüm ediyor veya kitap okuyordu.
- sizin için iğrenç olabilir. bu biraz kişisel olacak ama, sizin için iğrenç olan bir hayvanın eti, başkaları için lezzetli olabilir. başkalarının yediğini sevmediğinizi belirtmeniz normal ama bir insanın yediği yemeğe "yaa onu nasıl yiyosun yaa! o hayvan çok iğrenç, kendi pisliğini yiyor, nasıl yiyorsun onu yaaa? çok iğrenç" şeklinde davranışların oldukça itici olduğunu belirtmeme gerek yok. olur da böyle bir şey söylerseniz, "yeaa bu fransızlar falan çok ırkçı yeaaa türkler'e karşı" diye ortalıkta gezinmeniz anlamsız olacaktır.
- akıllara sık gelen soru, hibelerin ne zaman yattığı. bu üniversiteden üniversiteye göre değişiyor. (eğer sizinle yeteri kadar ilgileniyorlarsa, "sözleşme yapıldı, hibeleriniz yarın bize aktarılacak ve en geç 2 gün içinde hesaplarınıza yatmış olacak." şeklinde mail geliyor ve uluslararası ilişkiler koordinatörlüğüne mail ile sorduğunuz sorular zaten cevaplanıyor.) bizim gittiğimiz üniversite için, güz dönemi başlangıç tarihinizden ortalama 12-13 gün sonra hibeler hesaplarımıza yatmıştı. ancak bazı üniversiteden gelen kişilerin hibeleri 25-30 gün sonra banka hesaplarına ulaştı.
- sosyal hayat, kişiden kişiye değişecektir muhakkak. kimi dışarı çıkmayı tercih etmeyebilir. ama uyum sorunu yaşayacağınızı sakın düşünmeyin. biz daha valizlerimizi çıkartmadan, yatak için örtü almadan bizim odaya girdiğimizi gören biri "akşam 8'de mutfakta tanışma partisi var. oradan gece dışarı çıkacağız." demişti. buna ek olarak, eğlence hayatları -genellikle- gayet güzel.
- bir de erasmus gibi bir imkandan faydalanıp "off burada taharet musluğu yok, ne pis insanlar ya. off" şeklinde sıkıntılara girmenin mânası -bana göre- yok, ufak tefek sorunlar bunlar, değil mi? ha bir de eğer iyi bir içici değilseniz "aaaağbi şimdi bir rakı olacaktı varya, offf yanına meze, ne içerdik yaaa!", "baba efes olacaktı şimdi efes tombul, buz gibi böyle, içecektik tak tak tak" şeklinde yorumlar yapmayın. sağda solda bir türk marketi çıkar, bundan haberiniz olur, sonra 5 ay boyunca tek bir rakı almazsanız hakkınızda hoş bir izlenim olmaz.
Bu içerik de ilginizi çekebilir
