İngilizceden Sonra Öğrenmesi En Kolay Diller
ingilizce bilen, bilmekten kastım derdini anlatacak kadar değil şirketler düzeyinde mailleşecek seviyede olan kişiler; portekizceyi 2 haftada tamamen dil öğrenmeye odaklı çalışsa çok rahat konuşur. hatta portekizce ingilizceden çok daha kolay bir dil.
tek sorun global ölçekte kimse kullanmıyor amına kodumun dilini.
portekizler bile ingilizce konuşuyor.
siktiğimin dili ile hava bile atamıyorum. konuşmaya kalksan çingene gibi oluyorsun.
bu durum anadilinize ve altyapınıza göre değişiklik gösterir. örneğin anadili türkçe olan biri için mutually intelligible olmalarından ötürü ingilizce’den bile önce türki dillerden birini öğrenmek daha kolay gelecektir. bir norveçli için de isveççe ve danca böyledir.
anadil türkçeyse ve konuşulan ilk yabancı dil ingilizceyse, hint avrupa dillerine kapı daha rahat açılır diye düşünüyorum. ancak burada grameri çok uğraştırıcı olan almanca, fonetiği karışık olan fransızca ya da her ikisi de karışık olan slav dilleri ya da izlandaca‘dan değil de iki yönden de biraz olsun nefes alabileceğiniz, temiz telaffuzlu latin dilleri (mesela fransızca hariç) işinizi kolaylaştırabilir.
aynı kolaylık seviyesinde mi tam kestirememekle beraber, iskandinav dilleri de bana nispeten kolay geliyor ancak bu benim 4 sene almanca öğrenmiş olmamla alakalı olabilir. öte yandan, isveççe üzerinden örnek verecek olursak sistematik bir şekilde yabancı dil eğitimi almış, dil öğrenme sistemini kavrayabilmiş ve ingilizcesi gerçekten iyi olan tanıdıklarım bu dili kendilerini paralamadan öğrenebilirken akademik olarak çok parlak olmayan, ingilizceyi hasbelkader öğrenmiş insanlar isveççe’yi çok zorluk yaşayarak öğreniyor ve asla rahat hissedemiyorlar, temiz bir diyalekte kavuşamıyorlar. bu bir fikir verebilir.
latin dilleri diyorum. çünkü özellike ispanyolca ve italyanca konusunda kelimeler belli istisnai kurallar dışında yazıldığı gibi okunur ve okunduğu gibi yazılır. bunun nedeni muhtemelen latin alfabesini benzer şekilde kullanmamızdan kaynaklı. fakat fransızca biraz daha zor çünkü ispanyolca ve italyanca bir yana fransızca oldukça fazla başkalaşım içinde. buna rağmen fransızcadan direkt olarak türkçeye geçen kelimelerin biraz yardımı olacağını düşünüyorum.
kesinlikle norveççedir. ingilizce bilen birisi için 3 ayda rahatlıkla günlük işleri halledecek kadar öğrenilebilir. ingilizce'yle birçok ortak kelime bulunur, grameri basittir. örneğin:
i go = jeg gå (jaj go diye okunur)
jeg liker iskrem = i like ice cream
ha norveççe ne işime yarayacak derseniz iskandinavya'ya taşınmak gibi bir niyetiniz olmadığı sürece bir işinize yaramayacağını söylemeliyim.
lehçedir. lehçe çoğunlukla latin alfabesindeki harflerin kullanıldığı slav dillerinden biridir ve öğrenmesi kolaydır. siz o " yavv polonya'da ne lehçesi ben ingilizce konuşurum okurum, iş bulurum, çalışırım reroero " diye bik bik öten cahillere bakmayın. türkçe ile benzerliği çok, okuma kuralları lehçe'nin kendi özel harflerini barındıran kelimeler dışında neredeyse aynıdır. ama şöyle bir gerçek var; telaffuzu kapı gıcırtısı tadında olabilir. kolaylık açısından önerilir.eved.
ingilizce biliyorsanız öğreneceğiniz en kolay dillerden biri almancadır hem grammer yapısı benzer, hem bir çok ortak kelime vardır hem de almanca daha çok yazıldığı gibi okunur ve sözcükler vurgulu olduğu için ingilizceye nispeten daha anlaşılırdır.
ispanyolca ve italyanca da öğrenmesi zevkli dillerden, yine latin kökenli olduğu için ingilizce ile benzer çok kelime vardır ama grammer ilerledikçe zorlaşır, çok çok fazla çekim vardır ama yine de hoşunuza gidiyorsa öğrenebilirsiniz.