İstanbul'un Ortasında Her Türlü Pisliğin Döndüğü İlginç Bir Yer: Esenler Otogarı
esenler otogarı, her türlü ticaretin döndüğü bir yerdir
kara para, uyuşturucu, cinayet, darp, intihar, tefecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, insan ticareti, bavul ticareti gibi. istanbul'un karanlık tarafıdır bu otogar ve oradakilerin büyük çoğunluğu istanbullu değildir.
bu mekan hakkında çok şey biliyorum; duymadım, gördüm. hiç kolay değil orada yaşam çabası, hele ki ben izmirli birine. her santimetre karesine kadar biliyorum o iğrenç mekanı.
örnekler verebilirim;
otogarın aşağısına indiğiniz zaman terk edilmiş otobüsleri görürsünüz
o sahipsiz otobüsler, borçlarla ve hayallerle alınmış otobüslerdir. sahipleri katakulliye getirilmiş, 3-4 kişi borçlandırılmış; otobüs alınmış, otobüse iş yaptırılmamış, yola çıkartılmamış, borçları ödenilememiş ve sahipleri ya öldürülmüş ya da intihar etmiş. diyorum ya, sahipsiz onlar.
otogarın çevresine kurulmuş olan galeriler de büyük sorun teşkil eder
tefecilik, sahte senet, kara para aklama aklınıza ne gelirse bu adamlardadır, namusuyla iş yapan galeri neredeyse yoktur. para alırsınız, iki katı ödersiniz tabii şanslıysanız. sizi yolunacak kaz gördükleri halde silah zoruyla boş senet imzalatır, ödetirler. gerekirse peşinize adam takarlar ki polise gitmeyin diye.
uyuşturucu ticareti ise şu şekilde işler
doğudan büyük parti mal belirli aralıklarla hareket eder. istanbul'a gelen mal, paylara bölünür ve bu işin arkasında şu allah allahçı tarikatlardan, siyasetten adamlara kadar gidiyor. büyükler olmak üzere, en küçükler de vardır, 9 yaşında çocuğun okul çantasına uyuşturucu koyup kuryelik yaptıracak zihniyettir bu. daha ne vereyim abime?
oradaki güvenlik görevlilerini geç; onlar zaten bu işlerin asıl adamı da polisler, otogar yöneticileri yani herkes korkutulmuş, satın alınmıştır. pezevenklik yapan çoktur ama alelade değil tabii ki ek iştir onlar için. karısını, kızını, oğlan çocuğunu pazarlayan adamlar var bu otogarda.
diyorum ya istanbul'un karanlık yüzü bu otogar
bir pisliğe bulaşmadan, başıma iş almadan, hiç bir boka bulaşmadan memleketime ve okuluma döndüm şükür. diyeceğim şu ki; oradaki her insana dikkat edin, hiçbiri insan değil.