Kadınlarda Neredeyse Moda Olan, Üst Bacaklar Arasındaki Boşluk: Thigh Gap

Nedir, ne değildir?
thigh gap, kadınlarda ayakta dururken iç uylukların arasında oluşan boşluğa verilen isimdir.
doğu ülkeleri zaten zayıf olduğu için bu boşluk zayıflığa ve güçsüzlüğü işaret ettiği düşünülürken, batı ülkelerinde uyluk boşluğu fiziksel çekiciliğe işaret ediyor. fiziksel zindeliğin bir sonucu olmasıyla beraber feminenlik ve narinliğe işaret ediyor.
ilk çıkış noktası 2012 yılında victoria secret mankenlerinin çoğunda thigh gap olduğunun fark edilmesiyle beraber bunun bir güzellik belirtisi mi, yoksa yeme bozukluğunun sonucu oluşan deformasyon mu olduğunun tartışılmasıyla başlanıyor. klinik psikoloğu dr. barbara greenberg, kvc cerrahı dr. mehmet öz gibi amerikada yaşayan ünlü doktorlar bunun seksüel bir akım olduğunu ve elde etmek için yapılan diyetlerin tehlikeli sonuçları olduğunu belirtiyor. 2013 yılının başlarında doktorların thigh gap ameliyatları yapmaya başlamasıyla dünya çapında thigh gap trend oluyor. abd'de çalışan ulusal yeme bozukluğu derneği thigh gap elde etmek için yapılan diyetlerde yeme bozukluğu oluştuğuna dair uyarı yaptığı bir web sitesi açıyor.
thigh gap'in popülerleşmesi sonucu old navy gibi birçok kıyafet satan firma mankenlerinde thigh gap olmasıyla dikkat çekiyor. ülkemizde de lcwaikiki gibi firmalar dahi thigh gap'i olan mankenler kullanmaktadır. bu da thigh gap'ın kadınlarda tercih edilen bir görüntü oluşturduğu izlenimi veriyor.
90'lardaki gamze furyası yerine thigh gap görüntüsüne bırakıyor.

kendimi bildim bileli sahip olduğum bir fiziksel özellik bu
son yıllarda beden olumlama hareketi kapsamında overweight insanlar, bilhassa da kadınlar oldukça destek görmeye başladı. ben de bu hareketi uzun bir süre destekledim fakat son zamanlarda beden olumlama hareketi aktivistlerinin ince yapılı insanlara (yine bilhassa kadınlara) karşı body-shaming yapmaya başladığını fark ediyorum. overweight insanlara karşı sağlıksız derecede kilolu olduklarında bile son derece pozitif ve destekleyici yaklaşmalarına karşın zayıf insanların vücutları hakkında “şaka” ve eleştiri yapmaktan hiç kaçınmayan çok sayıda aktivist var. açıkçası ben overweight insanların da underweight insanların da aynı şekilde muamele görmesi taraftarıyım. zayıf bir insanın vücudu hakkında eleştiri veya şakaya maruz kaldığında daha az üzüldüğünü düşünüyor olabilirsiniz ama durum hiç de öyle değil. bence zayıf veya kilolu fark etmeksizin hiçkimse vücudu hakkında kırıcı olabilecek sözler işitmemeli fakat “harikasın, mükemmelsin, değişmek zorunda değilsin” gibi söylemler de çok doğru gelmiyor bana. beden olumlama hareketi elbette fikir olarak güzel bir şey fakat bu hareket kapsamında insanların sağlıklı kilolarına ulaşması için yeterince teşvik edilmediğini düşünüyorum. bence yapılması gereken şey insanları “kendinle barış, vücudunu sev” gibi söylemlerle kandırmak yerine spor yapıp sağlıklı beslenerek ideal vücut ağırlıklarına ulaşmaları için desteklemek.
bu başlığa bunları yazma sebebim geçenlerde sosyal medyada bu özelliğe sahip olduğumu söylediğim için tanımadığım aktivist bir arkadaş tarafından “anoreksik misin ya” şeklinde bir şakaya maruz kalmam. bugüne kadar herhangi bir yeme bozukluğum olmadı ama ince yapılı bir kadın olduğum için bu şaka beni yine de rahatsız etti ve gücendirdi açıkçası. skinny-shaming de en az fat-shaming kadar kırıcı ve yanlış bir şey. keşke en azından vücut olumlama konusunda farkındalığı olan insanlar bunu yapmaktan vazgeçse.
bugüne kadar maksimum 55 kiloya çıktım ve minimum 43 kiloya indim, en kilolu dönemimde de en zayıf dönemimde de thigh gap’im vardı. sanırım kilodan çok kemik/kas yapısıyla ilgili bir durum bu, illa anoreksik olmak gerekmiyor yani bu özelliğe sahip olmak için.